Yalçındağ, Kamuoyu 6. Uyum Paketi başlığı ile başlatılan tartışmaları izlerken işkence uygulamaları ve demokratik hakların sistematik bir şekilde ihlal trendinin artması kaygı verici bir gelişmedir dedi.
Demokratik Halk Partisi (DEHAP) İstanbul Kadın Kolları Yöneticisi Gülbahar Gündüzün, sivil giyimli güvenlik görevlilerinin işkence ve tecavüzüne maruz kalmasını Türkiye utanç hanesine bir yenisini daha ekledi sözleriyle değerlendiren Yalçındağ, konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Yalçındağ, Gündüze işkence ve tecavüz edilmesinin sorumlularının bulunmasını ve cezalandırılmasını istedi; Sorumlular bulunup cezalandırılıncaya dek, bu olayın takipçisi olacağız diye konuştu.
Düzenleme kağıt üstünde
Yalçındağ, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:
* Türkiye tarihi bir yol ayırımından geçiyor. Bir taraftan, anadilde basın- yayın hakkının özel kanallara verilmesi, terörle mücadele yasasının daraltılması, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliğinin sivillere devredilmesi gibi demokratikleşme adı altında atılmaya çalışılan adımlar ile Türkiyenin demokratikleşmesine izin vermeyen güçlerin, demokrasi güçlerine yönelimlerine tanıklık etmekteyiz.
* Türkiye kamuoyu, 3 Ağustos 2002den bu yana TRTnin Kürtçe yayın yapmasını beklerken, aynı kurumun tanınan bu hakkın iptali için 17 Şubat 2003te dava açtığını şaşkınlık içerisinde öğrendi.
* Anadilde öğrenimin yaşama geçirilmesi ve yasal güvenceye kavuşturulması beklenirken Genel Kurmay 2. Başkanının bizim Kürtçe diye bir sorunumuz yoktur! Bu insanlara 500 yıldır doğru temelde Türkçe öğretmeme sorunumuz vardır şeklindeki açıklamalarını, biz insan hakları savunucuları Türkiye kamuoyunun demokrasi talepleriyle alay edilmesi şeklinde yorumluyoruz.
* İçişleri Bakanı Cemil Çiçek, hedefimiz sıfır işkence şeklinde açıklama yaparken, Diyarbakırın Hani ilçesinde iki çocuk, yüzlerine dışkı sürülerek işkenceye maruz bırakıldılar. Olayın failleri hakkında bir gün içerisinde takipsizlik kararı verilirken gerçeğin aydınlatılması için girişimlerde bulunan avukat ve haberi yayınlayan Özgür Gündem Gazetesi hakkında soruşturma başlatıldı.
Failler kadar, yasal takibi yapmayanlar da suçlu
* Son olarak Türkiye toplumun vicdanı, 15 Haziran 2003te DEHAP İstanbul Kadın Kolları Yöneticisi Gülbahar Gündüzün, sivil giyimli güvenlik görevlilerince kaçırılarak işkence ve tecavüze maruz kalmasıyla sarsıldı.
* Bu seferki hedefin muhalif bir siyasi partinin yöneticisi ve kadın olması tesadüfü değildir. Gündüze yapılan saldırı bir bütün olarak insanlık ailesine karşı işlenmiş suçlardandır.
* Biz bu suç fiilini Türkiye yönetim bürokrasi içindeki demokrasi karşıtı güçlerin diğer eğilimlere ilettikleri bir mesaj olarak değerlendiriyor ve diyoruz ki; ülkemize en büyük kötülüğü edenler Türkiyenin demokratikleşmesini engelleyen ve sistematik hak ihlalleri uygulayan güçlerdir. Suçları işleyen failler kadar bunların yasal takibini gerçekleştirmeyenlerde suçludurlar.
* Türk Ceza Kanununda, kadına yönelik cinsel suçlar tanımının darlığı ve tecavüz fiilini suç kabul edip diğer cinsel şiddet biçimlerini suç kabul etmemesi faillerin hak ettikleri cezaya çarptırılmamaları suçların yasal takibinin yapılmayışı failleri cesaretlendirici bir durumdur. (BB)