Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısıyla gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Günay, HDP’ye dönük kapatma davasına dönük iddianamenin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade edilmesine dair konuştu.
TIKLAYIN - HDP'ye kapatma davası, 687 kişiye siyasi yasak talebi
"AYM iddianamenin hakikate dayanmadığını ortaya koydu"
Günay, iddianamenin usulden incelenerek iade edildiğini belirterek şöyle dedi:
“AYM’nin dosyayı incelemesi için atadığı raportör, partimize dönük kapatma davasının usuli eksikliklerle dolu olduğunu belirterek iddianamenin iade edilmesi yönünde görüş bildirmişti zaten.
“AYM ise bu saçmalıkları sadece şekli yönden kabul edilemez bulmadı aynı zamanda iddianamenin mesnetsiz, temelsiz ve bir hakikate dayanmadığını da ortaya koymuş oldu.
“Birazcık hukuk bilgisi olan ve vicdana sahip hiç kimse bu tutarsız, gerçek dışı metne karşı başka türlü bir karar çıkmayacağını elbette biliyordu. Kısacası, iddianamede başsavcının belirttiği eylem-durum ve tespitlerin ‘odağında’ partinin olduğu tezi şimdiden çürümüştür. İlerleyen günlerde esasa ilişkin gerçeklerin de dillendirileceğini umuyoruz.
"Bu kadar saçmalıklarla dolu, absürt, hezeyanlar barındıran bu metin hukuk bir metin olmadığını ilk günden beri söylüyoruz. AYM bu kararı ile başından beri dile getirdiğimiz gerçekleri bir kez daha teyit etmiş oldu. Bırakın bu metninin bir hukuk metni olmasını, herhangi bir polis karakolunun hazırlayacağı bir tutanağın ciddiyetinden bile yoksundur.
“AYM bu kararıyla ‘mezardan insanları çıkarıp yargılayamazsınız’ demiştir. Hukuki zeminden bu kadar yoksun bir iddianame eğer kabul edilseydi, halkın vicdanında derin yaralar açılırdı.
"Dolayısıyla AYM, bu kararı vererek en azından şimdilik demokratik siyasete ve evrensel hukuka aykırı olan bu oyunun bir parçası olmamıştır. Bu iddianame hukukî değil, siyasidir. Partimizin temsil ettiği toplumsal kesimleri, yürüttüğü muhalif duruşu hedefleyen ve tamamen siyasi intikam amaçlı gündeme getirilmiş bir davadır.
“AYM verdiği kararda, ‘partinin yetkili organlarına atfedilen eylemlerle’, Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nda yer alan, ‘odak haline gelmesi’ kuralı arasındaki ilişkilendirmelerin yapılmadığına işaret ediyor.
"Bu tespitin öyle iddia edildiği gibi usulen bir red değil, aksine esastan bir tespit olduğunu görüyoruz. 'Odak olma' dosyanın temel iddiasıydı. Bu konuda AYM delilleri yetersiz bulmuştur. Dolayısıyla bu esastan bir değerlendirme ve ret kararıdır. AYM kararından da anlaşılacağı gibi ortada iddialar var, suçlamalar var, siyasi hezeyanlar var ama iddianameyi hazırlayanlar bunu delillendirememişler. Çünkü hepsi tepeden tırnağa yalan.
“Tehdit tüm muhalefete”
“İktidarın onlarda yarattığı güç zehirlenmesine ve şimdiye kadar işlettikleri yargı politikalarına o kadar çok güveniyorlar ki işi kılıfına uydurmaya bile gerek duymuyorlar.
"Hangi metni mahkemelerin önüne koyarlarsa ve ne yönde talimat verirlerse o yönde karar çıkmasına alışmışlar. Tutsak binlerce yoldaşımıza karşı da şimdiye kadar bunu yaptılar ve bu rehine siyasetini halen de sürdürüyorlar.
"Üstelik bu kez ‘HDP’nin kapatılması yetmez AYM’nin kapatılması da acildir’ diyerek kendisinin istediği yönde karar vermeyen yargıyı tehdit etmeye başladı. Bu bir siyasi partinin dili değil, yargıyı hedef alan bir darbecinin dilidir. Bu ülkede daha önce ‘anayasa kitapçığı’ fırlatıldığı gerekçesiyle yer yerinden oynadı ama şimdi iktidar ve ortağı mütemadiyen anayasayı ihlal ediyor, AYM’nin kapısına da kilit vurmaktan bahsediyor ama belli çevreler bu durum normalmiş gibi yaklaşıyor.
Bahçeli'ye yanıt
"Anayasayı da kapatmaktan bahsedenler iktidara hükmettiklerini de açıkça ilan etmiş oluyorlar. Aynı şekilde tehdit tüm partileredir. Tüm muhalefetedir. HDP sonrası nasıl bir yol izleyeceklerini, her şeyi nasıl talan edeceklerini, içini boşaltacaklarını açıkça itiraf etmiş oluyorlar.
"Buradan sesleniyoruz: Ülke yönetimini evdeki musluk gibi gören, ülkedeki her kurum ve yapıya, metrekareye düşen her muhalife bir nefret beyanı bulunan; şimdi de AYM’yi kapatma çağrısı yaparak anayasal düzeni ortadan kaldırmakla tehdit eden Bahçeli'ye tavsiyemiz şudur; kurumlara kapatma çağrısı yapacağına kendi içine kapansın, kapansın ki içindeki faşist ruh ve faşizm ile yüzleşebilsin. Türkiye’nin yararına olan budur!
‘Anayasal kaos yaratılmak isteniyor’
“AYM’nin kararını önemsiyoruz. Ancak bilinmelidir ki sorun sadece dosyadaki delillerin yetersizliği veya sahte delil uydurulması, yapılan usul hatalarının çok ötesinde bir ülkenin geleceği söz konusudur.
“Bu ülke, geleceğini demokrasinin bir parçası olarak mı kuracak, yoksa diktatörlükler ve otoriter rejimlerin, faşist yönetimlerin, darbeci iktidarların ailesine mi katılacaktır. Mevcut iktidar 2023 hedefi diyerek yepyeni bir rejim tahayyülü ile hareket etmektedir. Bu rejimde Kürtlere yer yok, kadın hak ve hukukuna yer yok, farklı kimliklere yer yok, işçiye, emekçiye yer yoktur, gençliğe yer yok. Bu iktidar bloğu, halkların sırtında bir yüktür. Herkesi yoksul kılarken lüksün içinde debelenen, emeğe ve ekmeğe konan bir hırsız bu iktidar.
“Türkiye’deki artık anasayal düzen hedefleniyor. AYM, demokratik hukuk devletlerinde bir gereklilik bir zorunluluktur. Anayasal denetim açısından bir zorunluluktur. Dolayısıyla AYM'nin hedef alındığı bir ülkede anayasal bir kaos yaratılmak istenmektedir. Dolayısıyla anayasal düzen açısından daha ciddi ve büyük tehlikeler bizleri beklemektedir. Bu tehditler, AYM'nin kapatılması kabul edilemez. “Kuşkusuz AYM'nin kararlarına dönük eleştirilerimiz olabilir. Geçmişte bizim de eleştirilerimiz oldu. Ama AYM’nin varlığı bir gereklilik ve zorunluluk."
Ne olmuştu?
Yargıtay, 2 Mart 2021’de HDP hakkında inceleme başlatmıştı.
Yargıtay Başsavcılığı Siyasi Partiler Bürosu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği yazıda, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da arasında bulunduğu 108 sanıklı Kobane iddianamesinin ekleriyle birlikte kendilerine gönderilmesini istemişti.
Kobane soruşturması kapsamında HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın da aralarında olduğu HDP'li 9 milletvekili hakkında fezleke düzenlenmişti.
Başsavcılık bu fezlekelerin de örneğini istemiş, Başsavcılık kaynakları bu uygulamanın “rutin inceleme” kapsamında olduğunu belirtmişti. AYM dosyayı i30 Mart'ta iade etti.
TIKLAYIN - Yargıtay’dan HDP'ye inceleme
(EMK)