Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ilk yurtdışı resmi gezisini Kuzey Kıbrıs'a yaparken Kıbrıs sorunu dışında konuşulan konular arasında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) anayasa taslağı var.
Milliyet'te Fikret Bila Girne'de konuştuğu Gül'ün üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını sağlayacak değişikliklerle ilgili şunları söylediğini yazıyor:
"Şimdi bu konuya özgürlükler açısından ve modernleşme olgusuyla bakmak gerekir. Eskiden kızlarımız evde oturuyor, toplumsal hayata girmiyorlardı. Modernleşme zaten herkesin toplumsal yaşama katılmasıdır. Şimdi yüksekokula gitmeyi istemelerini böyle karşılamak ve anlamak gerekir. Okula gitmesi, evde oturmasından, toplumsal hayatın dışında kalmasından iyidir. Ama diyor ki, 'Ben dindar bir insanım, okula giderken de başımı örtmek istiyorum.' Bunu bireysel tercih ve özgürlükler açısından görmeliyiz ve modernitenin bir sonucu olarak algılamalıyız. Tabii şurası önemli: Bireysel olması lazım."
Kıbrıs Gazetesi'nin haberine göre, gazetecilerin yeni anayasa taslağıyla ilgili "İş türbana dayandı gibi bir şey var" sözü üzerine, "Eğer anayasa bir cümle içinse o zaman yeni anayasa yapmaya gerek yok. Bir maddeyle o değişir. Ona indirgememek gerekir" dedi.
"Türkiye Malezya olmaz"
Hürriyet gazetesinin yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün dün (18 Eylül) yazdığı "darbe" yazısı ve yazıda referans gösterdiği Şerif Mardin röportajına dairse, Gül "Türkiye Malezya olmaz" diyor.
Sabah'ın manşetten verdiği habere göre, Gül şunları söyledi:
"Bunu söyleyenler Malezya'yı bilmiyordur. Ben Malezya'yı çok iyi biliyorum. Ben Şerif Mardin'le yapılan röportajları okudum.Türkiye'nin çok büyük bir tarihçisi. O her şeyi çok güzel bir şekilde ortayı koydu, söylediklerini alın okuyun bir daha. Türkiye'nin birinci önceliği köklü, demokratik, ekonomik reformları sürdürmektir. AB'ye katılım müzakerelerini başarıyla tamamlamasıdır. Öyle bir noktaya gelen Türkiye'de bu korkular hala duyuluyorsa, ondan şüphe etmeye başlarım."
Bila da Gül'ün şöyle dediğini yazdı:
"Bunu söyleyenler yeterli bilgiye sahip olmayanlardır. Türkiye İran da olmaz, Malezya da olmaz. İran zaten tümüyle farklı bir yapıdır. Bunu bilmek gerekir. Bu nedenlerle Türkiye İran olmaz. Malezya da olmaz, çünkü orada da çok farklı bir sosyolojik ve kültürel yapı vardır. Malezya'daki sorunun esası dini değil millidir, etniktir. Kıyafetler de milli kıyafetlerdir. Bu ayrı bir kültür. Türkiye'nin sosyolojik ve kültürel yapısıyla hiç benzemez. Onun için ben bu kaygılara ve tahminlere katılmıyorum."
"Türkiye'de mahalle baskısı olmaz"
Şerif Mardin'in mahalle baskısıyla ilgili sözlerini anımsatan Bila'nın "İleride kızların başını örtmesi için mahalle baskısı oluşabileceğini, kadınların korkması gerektiğini söylüyor. Siz ne düşünüyorsunuz" sorusuna Gül'ün yanıtı şöyle:
"Türkiye'de mahalle baskısı olmaz. Neden olsun? Yıllardır bir arada yaşayan, kardeşçe yaşayan insanlar. Düşünün ki aynı mahallede ya da aynı yerde, başı örtülü bir kızımızla başı açık bir kızımız kol kola yürüyorlar. Sandviçlerini ikiye bölüyorlar, paylaşıyorlar. Bir ailede hem başı örtülü, hem başı açık kızlar olabiliyor. Biz böyle bir sosyal yapıya sahibiz ve yıllardır böyle yaşıyoruz. Bu bakımdan mahallede veya başka bir yerde böyle bir baskı oluşmaz." (TK/NZ)
* Bu haberi, Milliyet, Sabah ve Kıbrıs Gazetesi haberlerinden derledik.