Bu kuşağın en önemli yönetmenlerinden Peter Greenaway, Güney Kore'deki Pusan Film Festivali'nde sarsıcı bir konuşma yaparak, modern sinemaya dair bir tartışma başlattı.
"Pazartesi günü bir dinazoru beyninden vurursanız, dinazorun kuyruğu cuma günü hala titriyor olabilir. Sinemanın da beyni öldü, kuyruğu sallanıyor" dedi. Dinleyici kitle bu sözleri şaşkınlıkla dinledi.
Greenaway sözlerine "Sinemanın ölüm tarihi 31 Eylül 1983. Uzaktan kumandacılar evlerin oturma odalarına hapsoldu, demek ki sinema, multi medya sanatlar gibi interaktif bir model benimsemek zorunda" diye devam etti.
Bu arada Eylül'ün 30 gün olduğu da not edilmeli.
"Sinemayı sinema ziyan etti"
Pusan'da Rembrandt'nın yaşamını anlatan "Nightwatching" adlı yeni filminin tanıtımı için bulunan Greenaway yeni yönetmenlerin interaktif anlatımlara yönelmesini önerdi. Konuşmasında provokatif ifadelerden kaçınmayan İngiliz y yönetmen, "Örneğin ABD'li video sanatçısı Bill Viola 10 Martin Scorsese eder. Scorsese eski moda ve hep aynı filmleri yapan bir yönetmen" diye konuştu.
Greenaway sinemanın "Sharon Stone'un oyun alanı olmadığını da" söyledi. "Sinemayı sinema ziyan etti. Sinema yetişkinler için bir masal olarak düşünüldü."
"Sinemada interaktif yöntemler geliştirilmeli"
Koreli çevirmeni şaşırtacak sivrilikte cümleler kuran Greenaway, "Sinema için yeni araçlar geliştirilmeli, yoksa hala mağara resimlerine bakıyor olurduk. Şimdi elektronik film ekipmanları sinemadaki kavramları geliştirmek için zengin bir potansiyel" dedi.
Sinemacılar beşiklerinde lap top'la büyüyen kuşaklara onların "katılabileceği" filmler yapmalarını, bunu yaparken de Hollywood seçkinciliğinden kaçınmalarını istedi.
Greenaway "artık yeni kuşak sinemanın metinden çok görüntü üzerine kurulu olmasını isterken biz hala Jane Austin romanları ilüstrasyonları yapmaya çalışıyoruz" dedi.
Greenaway son olarak sinemanın ilk 35 yılını oluşturan sessiz sinemanın ölümü gibi, sinemanın da öleceğini söyledi. (NZ)
* Bu haberi The Independent'tan Nilüfer Zengin çevirdi ve derledi.