HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır milletvekili Çağlar Demirel son dönemde gözaltında ve cezaevlerinde sistematikleşen kadınlara dönük cinsel taciz ve şiddet olaylarının araştırılması, bu uygulamaların sonlandırılması için atılması gereken hukuki ve idari tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla Meclis’e araştırma önergesi sundu.
Önergede gözaltında cinsel şiddet ve işkencenin bir devlet politikası işlevi gördüğünü söyleyen Demirel, yakın zamanda medyaya da yansıyan vakalardan örnekler verdi:
* Muş'un Varto ilçesinde öldürülen Kevser Eltürk'ün cesedinin çıplak bir şekilde teşhir edilmesi.
* Adana’da gözaltına alındıktan sonra cinsel işkenceye maruz kalan Figen Şahin'in çekilen çıplak fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmakla tehdit edilmesi.
* Urfa Emniyet Müdürlüğü’nde Ş.Ç ve L.T.’nin IŞİD mensubu olduklarını iddia eden kişiler tarafından cinsel işkenceye uğramaları.
* Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde sınava girmek üzereyken sınıfında gözaltına alınan Z.İ.’nin emniyette iç çamaşırlarına kadar soyulduktan sonra işkenceye uğraması.
* Diyarbakır’ın Sur Belediye Eşbaşkanı Fatma Şık Barut ve Silvan Belediye Eşbaşkanı Yüksel Bodakçı’nın Ağustos ayında getirildikleri Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde “ince arama” adı altında “zorla çıplak arama” işkencesine maruz kalmaları.
* Diyarbakır’da 6 Eylül’de gözaltına alınan Şükran Yıldız’ın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde Eylül ayından bu yana gözaltına alınan kadınlara sistematik olarak cinsel işkence uygulandığını anlattığı mektubu.
* Kasım’da Diyarbakır Bismil’de gözaltına alınan Gülizar Akad’ın uğradığı cinsel işkence ve tehditler.
Demirel, önergede “Devletin geçmişiyle yüzleştiği ve ‘işkenceye sıfır tolerans’ iddiasında olan AKP iktidarı boyunca da kadın tutuklulara yönelik cinsel taciz ve işkence vakaları gündeme gelmiş, ne yazık ki bu vakalar etkin bir şekilde soruşturulmamıştır” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası birçok anlaşmanın gözaltında çıplak arama ve her türlü cinsel saldırıyı işkence olarak tanımladığını hatırlatan Demirel, “Çokça gündeme getirilen ve kolluk kuvvetlerine dönük güveni azaltan bu tür uygulamaların önüne geçilmesinin yegâne yolu bu iddiaların ivedilikle araştırılarak sorumluların cezalandırılması olacaktır” dedi. (ÇT)