Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) üyelerinin evlerine yapılan baskınlar ve gözaltılarla ilgili yapılan basın açıklamasında, "Gözaltına alınlar serbest bırakılsın, İçişleri Bakanlığı özür dilesin" denildi.
Talimhane'deki SDP İl binasındaki basın toplantısında konuşan TÖP sözcüsü Halit Elçi, operasyonların, TÖP'ün yarın (23 Eylül) gerçekleştireceği konferansa denk getirilmek istendiğini belirtti.
"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) referandum sonrası kendini güvende hissetmesinin de bir sonucudur bu saldırılar. Türkiyeli sosyalistlerin Kürt hareketiyle yan yana olmasını devlet istememektedir. Bu saldırılar da bu dayanışmayı hedef almaktadır."
Tuncel, Yüksekdağ, Uzun ve Kürkçü'den tepki
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul milletvekili Sabahat Tuncel ise düzenlenen operasyon ile AKP'nin "sosyalistlere ve Kürtlere 'Toplumsal muhalefet yürütemezsiniz, yürütmeye çalışırsanız da böyle darbe vururum' mesajı verdiğini söyledi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Figen Yüksekdağ 17 üyelerinin, referandumdan iki gün önce aynı şekilde gözaltına alındığını ve bir bölümünün tutuklandığını belirtti ve "Devletin kaygısı sosyalist ve Kürt hareketlerin bir araya gelerek giderek güçlenmesi. Biz bu kaygıyı haklı çıkaracağız" dedi.
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Sibel Uzun da "Boykot sonuçlarının yasaklanamadığı yerlerde saldırılar yaşanmıştır. Bu saldırılar ile boykot hiçleştirilmeye çalışılmaktadır. Oysa boykot artık siyasi bir süreç haline gelmiştir" dedi.
TÖP, SDP, Sosyalist Parti (SP), Sosyalist Gelecek Parti Hareketi (SGPH), BDP ve başka politik hareketlerle bağımsız bireylerin oluşturduğu Demokrasi İçin Birlik Hareketi (DBH) adına söz alan Ertuğrul Kürkçü de gözaltılarla ilgili İçişleri Bakanlığı'nın özür dilemesi gerektiğini söyledi.
"İçişleri Bakanlığı'na şu soru sorulabilir: Bu operasyonun gerekçesi nedir, bunu yapan güçler kimlerdir? Bunu biz yapmadık da 'Simonlar' yaptı mı diyeceksiniz?"
Kürkçü, referandum sürecinde hükümetin "Evet" denilirse "Batı standartlarına geçileceği" iddialarını hatırlatarak "Şimdi 'Evet' ve 'Yetmez ama Evet' diyenlere soruyorum; Bu kadar yeter mi?" diye sordu.
Kürkçü "siyasi iktidar, faaliyetlerinden hoşlanmadığı ulusalcıları 'Ergenekon' ve Kürtleri 'PKK' kovalarına sokuyor. Şimdi yeni bir kovamız var: 'Devrimci Karargah kovası'. Hoşlanılmayan sosyalistler bu kovaya sokulup çıkarılıyor ve kendilerinin suçsuz olduklarını ispatlamaları isteniyor. Bunların evet, söylenen Batı standartlarıyla ilgisi var ama engisizyon dönemi standartlarıyla" dedi.
Kürkçü SDP ve TÖP ile DBH'de ve "Boykot Cephesi"nde birlikte çalıştıklarını vurguladı ve "Biz yaptığımız işin ne olduğunu iyi biliyoruz, göz göre göre bu olmaz. Buna razı değiliz, olmayacağız da" dedi. "Üçüncü bir kutup, bir emek ve özgürlük bloku öreceğiz. Aramızdan sökülen tuğlaları bir bir yerine koyacağız. Ve AKP, 2011 seçimlerinde dünyanın kaç bucak olduğunu görecek."
Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Kamil Tekin Sürek de "Devrimci Karargah' örgütüyle ilişkilendirilerek gayri ciddi iddialarla gözaltına alınanların ilk duruşması ancak dört beş ay sonra yapılabilecektir. Bu kadar süre tutulmaları fiili bir cezalandırmadır" dedi. (BT/EÖ)