Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Cumartesi Annesi Hanife Yıldız, Türkiye İnsan Vakfı ile İnsan Hakları Derneği’nin, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında İstanbul Adliyesi önünde yaptığı basın açıklaması sırasında gözaltına alındı.
Çağlayan Karakolu’na götürülen Yıldız’ın gözaltı gerekçesi basın açıklaması sırasında yaptığı konuşma gösterildi. Yıldız konuşması sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya "Süslü Sülo" diye seslendi.
"Ben mi soracağım yoksa savcılar hakimler mi?"
Yıldız, konuşmasında şunları söyledi:
"Düşünün ki kayıpların 27. yılındayız, Galatasaray Lisesi önündeki yerimiz bize yasaklanmış. Biz de adalet var diye adaletin önüne gelmişiz. Adalet var ama adalet adaletsizlerin elinde. Nasıl var olacak? Adalet ancak adaletlilerin elinde olursa adalet olur. Bizim kayıp sorunumuz da çözülür, akıbetleri de açıklanır. Buradan valiye mi seslensem, bu Süslü Sülo’ya mı seslensem? Süslü Sülo, sen bu yasaklarınla bir gün sen de o yasağa uğrayacaksın.
“Vali efendi de bir an önce yerimizi açsın. Biz kimseye bir iftira, bir yalan, hele de ben… Ben evladımı bu devlete, güvenlik güçlerine güvenerek verdim. Eğer ki gerçekten savcılar varsa ya… Hep söylenen lafı söyleyeyim. Ben karakola gittim. Şah İsmail Öztürk dedi ki, ‘Vallahi Tahir Şerbetçi olmasaydı ben Murat’ı götürür getirirdim, burnu bile kanamazdı.’ Peki bunu ben mi soracağım yoksa önünde olduğumuz savcılar hakimler mi soracak.”
Soruşturma açıldı
Hanife Yıldız karakoldaki ifade işleminin ardından serbest bırakıldı. Ancak Hanife Yıldız hakkında 'kamu görevlisine hakaretten' soruşturma açıldığı öğrenildi.
Galatasaray Meydanı'na getirilen keyfi yasağa tepki olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya "Süslü Sülo sen bu yasaklarınla bir gün aynı yasağa uğrayacaksın" diye seslenen Cumartesi Annesi Hanife Yıldız darp edilerek gözaltına alındı. pic.twitter.com/FiEGRPiVJA
— Zeynep Kuray (@zeynokuray) May 17, 2022
TIKLAYIN - Hanife Yıldız: Oğlumun Yaşamı, Benim Annelik Hakkım Alındı
Hanife Yıldız hakkındaHanife Yıldız'ın oğlu Murat Yıldız 19 yaşındayken gözaltında kaybedildi. Murat Yıldız, İzmir Bornova'da havaya bir el ateş ettiği iddiasıyla aranıyordu. Annesi Hanife Yıldız polislerce rahatsız ediliyor, Bornova Özkanlar Polis Karakolu'nda görevli komiser Ramazan Kaya ise Murat Yıldız'ı ifadeye çağırıyordu. 23 Şubat 1994'te Hanife Yıldız, Avukat Fatma Yercan ile birlikte oğlunu Bornova Özkanlar Karakolu Asayiş Şubesi'ne götürüp polis memurları Tahir Şerbetçi, Şah İsmail Öztürk ve komiser Ramazan Kaya'ya teslim etti. Hanife Yıldız o günü, "Adaletsizlikten habersiz ana oğul hata yapıp kapınıza geldik, cezamız neyse adaletli şekilde verilsin dedik" diye anlatıyor. Oğlunun İstanbul'a götürüleceğini öğrenen Hanife Yıldız, İstanbul'a onlarla birlikte gitmek istese de polisler ondan yol parası da alarak, anneden habersiz Murat Yıldız ile İstanbul'a gitti. Ertesi gün oğlunu sormaya gittiğinde "Kartal'da arkadaşlarımızın elinden kaçmış, Murat'ı arıyoruz, bulamıyor" cevabını aldı. Murat'ın teslim edilmesinden iki gün sonra onu İstanbul'a götüren polis memurları Hanife Yıldız'a "Otobüsle yola çıktık. Feribot seyir haindeyken Murat tuvalete gitmek istedi. Tuvaletin önünde kelepçelerini çözdük ve Murat denize atladı, yüzüp kurtulmuştur" dediler. Hanife Yıldız'ın Gebze Savcılığı'na başvurularına rağmen oğlundan bir daha haber alınamadı. Gebze Savcılığı'nda süren soruşturmada 5 yılda 5 savcı değişti ve keşif kararı Murat'ın kaybedilmesinden beş yıl sonra uygulandı. Keşif raporunda "polislerin gözaltındaki Murat'ın kelepçelerini tuvalet boşluğunda değil de küpeştede açtıkları için Murat'ın denize atlamasından kusurlu bulundukları" belirtildi. Polislere sadece 1 lira 18 kuruş para cezası verildi. |
(HA)