EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Metin'in öğrencilere gönderdiği soruşturma belgelerinde kesin yargı ibareleri kullanılmış.
İzmir Barosu avukatlarından Mehmet Ali Koç, "Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Yönetmeliği esnek bir yönetmelik. Rektörlük öğrenciyi okuldan atmak veya cezalandırmak isterse soruşturma usulden sayılıyor" dedi.
bianet'in görüştüğü, soruşturma açılan öğrencilerden Volkan Işıl, "Generalleri protesto etmemizin nedeni, savaşı destekleyen askerin, ordunun üniversitelerde demokrasi dersi vermelerine karşı çıkmamızdır" dedi.
Üniversitede cezaya dönük soruşturma
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin imzasıyla öğrencilere gönderilen soruşturma belgelerinde "İzinsiz protesto eylemi yapma, kamu malına zarar verme, koruma ve güvenlik görevlilerine saldırı ve fiili mukavemette bulunma, toplantının huzur ve sükununu bozma eyleminiz nedeniyle Rektörlük Makamı'nın oluru ile hakkınızda disiplin soruşturması açılmıştır" ifadesinin yazılı olduğunu doğrulayan öğrenci Işıl şöyle dedi:
"Serkan Eroğlu eyleminden sonra, rektörlük polisi yerleşkeye sokmayı alışkanlık edindiği gibi, soruşturma belgesinde de iddiaya değil yargıya yönelik ifadeler kullanıyor."
Avukat Koç: Gösteri izne tabi değil; artık öğrenilmeli
Avukat Koç, "YÖK disiplin yönetmeliği bu konuda üniversite yönetimine esneklik sağlıyor. Öyle ki, yönetmelikte bazı eylemler ismen sayılırken, diğerleri için 'Bunların dışında ki eylemler' diye bir bölüm de var. Ve o bölüme istenilen eylem sokularak istenilen şekilde değerlendirilebilir" diyor.
Koç, "Gösteri hakkı izne tabi değil. Artık bunun öğrenilmesi gerek" diyerek, soruşturmayı bir başka açıdan da eleştiriyor: Kamu malına kimin nasıl zarar verdiği tespit edilmeli. Bu eylemler aynı zamanda bir suç soruşturmasına konu edilmişse onun sonucunun beklenmesi de gerekiyor.
Yönetmeliğin böyle esnek olmasının rektörlüğün inisiyatifine göre şekillenmesine neden olduğunu söyleyen Koç'a göre, rektörlük bir öğrencinin okuldan atılması kararlığı içindeyse, soruşturma usulden ibaret kalıyor. Bu durum öğrencinin demokratik haklarını engelliyor.
Koç'un çözüm önerisiyse şöyle: "YÖK disiplin yönetmeliğinin kaldırılması gerek. Hem akademik hem de demokratik katılımı engelliyor. Kışla yönetiminden farkı yok."
Işıl: Demokrasiyi engelleyenler demokrasi dersi vermesin
Öğrenci Işıl, yaşananları şöyle aktardı:
"İlk gün emekli general Yalman'ı konferans verdiği salona girerek alkışlarla yaklaşık elli kişi protesto ettik. Güvenlik görevlileriyle öğrenciler arasında çıkan arbedede yaralananlar oldu. Ertesi gün daha kalabalık şekilde Tolon'u protesto etmek için gittik. İçeri girmemiz çevik kuvvet ve güvenlik görevlilerince engellendi. Özel güvenlik görevlileri sopa ve biber gazıyla müdahale etti."
Rektör ve yardımcısıyla bu görüştüklerinde, polisin eylemleri bitince çıkacağı cevabını aldıklarını söyleyen Işıl, "Bu generaller bizlere göre savaş yanlısı ve aynı zamanda savaş suçlusu insanlar. Üniversitelerse kışla değil. Olaylar olduğunda Yaşar Büyükanıt'ın Şemdinli bombacısı Ali Kaya için 'iyi çocuk' tanımlaması yapması da eylemimizin nedenlerindendir" dedi.
Işıl, "Demokrasinin gelişmesine engel bu şahsiyetlerin üniversitelere gelerek demokrasi anlatmalarının uygun olmadığını düşündüğümüz için kendimizi ifade etme özgürlüğümüzü kullandık" diye konuştu. (EZÖ)