İran, kendisine uygulanan ekonomik ve siyasi yaptırımların kaldırılması için müzakerelere hazır olduğunu açıkladı.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazem Gharibabadi, "Görüşmelerin yeniden başlaması ve uzlaşıya varılması için uygun zemin ve fırsatlar bulunduğuna inanıyoruz" dedi.
Açıklama, İran Dışişleri Bakanlığı ile Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Konferansı (ICRC) İran Ofisi tarafından düzenlenen Cenevre Sözleşmelerinin kabulünün 75. yıldönümü töreninde geldi.
Nükleer program ve İran'ın barışçıl iddiası
Gharibabadi, İran’ın uzun yıllardır yaptırımlara maruz kalmasına neden olan nükleer programının tamamen barışçıl amaçlar taşıdığını savundu.
İran’ın yeni bir müzakere turuna hazırlık yaptıklarını ve bu görüşmelerin tarihinin yakında netleşeceğini ifade etti. Görüşmelerin başlaması için karşı tarafın da aynı iradeyi göstermesi gerektiğine dikkat çeken Gharibabadi şöyle dedi:
"Biz her zaman bu iradeye sahiptik ve tabii ki eğer diğer taraflarda da bu irade bulunursa, görüşmeler başlayacak ve sonuçlanacaktır. Ancak, karşı taraf farklı bir politika ve yaklaşım benimserse, İran İslam Cumhuriyeti buna uygun bir yaklaşım benimseyecektir."
Diplomasiye açık kapı
İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi de sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer silahların yayılmasını önleme konusundaki taahhütlerini hatırlattı.
Araghchi, İran’ın 1968 yılında Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'nı (NPT) kurucu üye olarak imzaladığını ve İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney’in tüm kitle imha silahlarını yasaklayan bir dini fetva yayımladığını belirtti.
İran, ekonomik yaptırımların kaldırılması için uluslararası diplomasiye açık kapı bırakırken, görüşmelerin detaylarının önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.
İran Nükleer Anlaşması: Geçmişi ve güncel durumu
İran, 2015 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi (ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa) ile Almanya'nın oluşturduğu P5+1 grubu ile kapsamlı bir nükleer anlaşmaya imza atmıştı. İran, nükleer tesislerini uluslararası denetime açmayı ve zenginleştirilmiş uranyum üretimini sınırlamayı taahhüt etmişti. Bu taahhütler karşılığında İran’a yönelik ekonomik yaptırımların hafifletilmesi planlanmıştı.
Anlaşma, Barack Obama yönetiminde diplomasi yoluyla hayata geçirilse de 2018’de dönemin ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmayı zayıf bulduğu gerekçesiyle Washington’un anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini duyurmuştu. Trump, anlaşmanın İran’ın balistik füze programını kapsamamasını eleştirmiş ve İran’a yönelik yaptırımları yeniden yürürlüğe koymuştu.
2021 yılından bu yana İran ile P5+1 ülkeleri arasında anlaşmayı yeniden tam anlamıyla uygulamaya koyma hedefiyle çeşitli görüşmeler yürütülüyor. Müzakerelerde temel anlaşmazlık ise İran’ın ABD’den anlaşmaya bağlı kalacağına dair güvence istemesi ve yaptırımların kaldırılmasında ısrarcı olması olarak biliniyor.
(BG/HA)