Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), Diyarbakır’da Dicle Haber Ajansı (DİHA) ve Azadiya Welat’a yönelik polis baskını ve gazetecilerin gözaltına alınmasını kınadı.
GÖP, DİHA’nın özellikle Temmuz ayından bu yana savaş politikalarının yaşandığı, sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgelerden geçtiği haberler nedeniyle AKP hükümetinin hedefi haline geldiğini söyledi.
TIKLAYIN: DİYARBAKIR'DA DİHA'YA POLİS BASKINI, 32 GAZETECİ GÖZALTINDA
“Alışmayacağız, kabullenmeyeceğiz”
Diyarbakır'da polis dün akşam saatlerinde DİHA, Azadiya Welat, Aram Yayınları ve Kürdi-Der bürolarına baskın düzenledi. Gözaltına alınan 32 gazeteciden 31’i gece geç saatlerde serbest bırakıldı.
DİHA’nın internet sitesinin 21. kez sansürlendiğini hatırlatan GÖP “Sansürle, tehditlerle, davalarla gazetecileri yazmaktan alıkoyamayacağını anlayan iktidar ‘çıtayı yükseltti’, ajans binasını basıp gazetecileri gözaltına aldı” dedi.
“DİHA'ya yapılan baskın AKP hükümetinin basın ve ifade özgürlüğüne yönelik tahammülsüz tutumunun vardığı boyutu gösteriyor.
“Başbakan yardımcılarının gazeteleri, hem de isimlerini zikrederek ‘suç makinası’ olarak nitelediği, bir gazete binasına saldıran ve gazetecilere pusu kurma planlarını açıkça anlatan bir şahsın iktidar partisinin kongresinde divan kurulu üyesi yapıldığı bir ortamda, polisin de gazetecileri derdest edilecek düşman olarak görmesinden daha doğal bir şey olamaz.
“Buna alışmamızı istiyorlar. Alışmayacağız, kabullenmeyeceğiz.”
TIKLAYIN: DİHA'YA POLİS BASKININA TEPKİ: BİZ VARSAK GERÇEKLER GİZLENEMEYECEK
“Anlatmaya çalıştığımız buydu”
Baskın sonrası bianet'e açıklama yapan Özgür Gündem editörü Sedat Yılmaz, polislerin arama kararı olmadan arama yapmak istediğini, ardından makul şüphe gerekçesini gösterip arama kararını daha sonra alma yoluna gittiklerini anlatmıştı.
Polisin roketatarlı saldırı düzenleyen kişilerin Kürdi-Der’e kaçtığına yönelik makul şüphe iddiasıyla hazırladığı arama kararının olay saatinden daha sonra hazırlandığı görüldü.
GÖP, “Makul şüphe” kavramının da, AKP'nin 7 Haziran öncesi Meclis'teki çoğunluğuna dayanarak hayata geçirdiği İç Güvenlik Paketi'yle gündeme geldiğini hatırlattı.
“Biz gazeteciler “makul şüphe” saçmalığının, iktidarla aynı çizgide durmayan herkesi bir gün mağdur edeceğini kalemimizle, klavyemizle, kameramızla halka anlatmaya çalıştık. İşte anlatmaya çalıştığımız tam da buydu.”
“Hangi gerekçeyle makul şüpheliyiz?”
“Şimdi gazeteciler ‘makul şüpheli’ oldu" diyen GÖP "Hangi gerekçeyle makul şüpheliyiz?" diye sordu:
"Kolluk güçlerinin insanların can ve mal güvenliğini tehdit eden tutumlarını yazabiliriz mesela. Her türlü iletişim teknolojisinin engellendiği yerden gazeteciler binbir zorlukla olanları anlatabilir örneğin.
“İktidarın ‘ölenlerin hepsi terörist’ dediği yerde, ‘dur kardeşim, işin aslı öyle değilmiş’ diyebilir bir gazeteci. Bundan daha büyük bir suç var mı? İktidarın ‘ak’ dediğine, ‘kara’ deme ihtimalimizden daha büyük bir şüphelilik hali olabilir mi?
"Gazeteciler şüphecidir"
GÖP, açıklamasında iktidara gazetecilerin şüpheci olduğunu hatırlattı ve devam etti:
“Ama gazetecinin şüpheci olup gerçeğin peşine düşmesi onu sizin gözünüzde 'şüpheli' haline getiriyorsa, buyrun hodri meydan. Gazeteciler yazmaya devam edecek.
“DİHA ve Azadiya Welat yalnız değildir.” (BK)
* Fotoğraf: Beyza Kural / bianet / İstanbul