Ankara'daki Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın, Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT) Tarık Ümit'in öldürüldüğünü söyledi ve "Eğer isterlerse cesedin yerini söylerim, çıkartır DNA testi yaparlar" dedi.
Taraf gazetesine konuşan Çarkın ayrıca, Ayhan Efeoğlu, Hüsamettin Yaman ve Mehmet Soner Gül isimli öğrencilerin 1992'de öldürüldüğünü, infaz yerleri gösterebileceğini ileri sürdü.
"İnfaz edildiği yeri gösteririm"
İlk olarak 2008'de katıldığı bir televizyon programında ''Terörle mücadele sırasında 1000 kişiyi öldürmüş olabilirim'' diyen Çarkın, Mart ayında da Başbağlar, Pınarcık, Perpa, Çiftehavuzlar, Gazi Mahallesi, Bolu-Sapanca-Düzce üçgeni ve daha pek çok katliamda yer aldığını söyledi.
25 Mart'ta Organize Suçlar Şube Ekipleri'nce gözaltına alınan Çarkın, Savcı Hakan Karaali tarafından sorgulanıp mahkemeye sevk edildi ve serbest bırakıldı. Çarkın, Ankara'da savcılığa verdiği ifadenin ardından 4 Haziran'da tutuklandı.
Çarkın'ın itiraflarının ardından, Ergenekon davasından tutuklu yargılanan eski Özel Harekatçı İbrahim Şahin de 11 Ekim'de faili meçhuller davasından tutuklandı.
Faili meçhulleri araştıran Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da Çarkın hakkında soruşturma başlattı. Çarkın, son açıklamasında da eski MİT'çi Ümit'in öldürüldüğünü öne sürdü.
Mahkemenin talep etmesi halinde Ümit'in cesedinin bulunduğu yeri gösterebileceğini savunan Çarkın, "İnfaz edildiği yeri, cesedinin gömüldüğü yeri gösteririm. DNA testi yapılır, durum ortaya çıkar" dedi.
"Efeoğlu'nu ellerimle gömdüm"
Hüsamettin Yaman ve Mehmet Soner Gül isimli öğrencilerin 1992'de polislerce infaz edildiğini söyleyen Çarkın, "Öğrenci Ayhan Efeoğlu da polislerce kaçırıldı ve İstanbul Emniyeti'nde öldürüldü. Efeoğlu'nu ben elimle gömdüm. Üçünün de infaz yerini gösterebilirim" diye konuştu.
"Bizim ekipten Behçet Oktay, Ahmet Sakarya, Sami Gece ve Sait Yıldırım ecelleriyle ölmedi. Birileri onları infaz etti. Hatta İbrahim Şahin'i de öldürmek istediler. Şahin ise kurtulmak için işi deliliğe vurdu. Zamanında beni de infaz etmek istediler, kurtuldum. İçeride kaldığım sürece herhangi bir tehdit almadım." (AS)