Heinrich Böll vakfının düzenlediği etkinlikte yasadaki, kalifiye işçi alımından göçmenler için zorunlu dil ve entegrasyon kurslarına, aile birleşiminde çocukların yaş sınırının 12'ye çekilmesine kadar bir çok konu masaya yatırıldı.
Sempozyum konuşmacıları arasında Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) milletvekili adayı, Berlin Tempelhof-Schöneberg Yabancılar Sorumlusu Emine Demirbüken ve iktidardaki koalisyon partilerinden Yeşiller'in Berlin Eyalet Parlamentosu milletvekili Özcan Mutlu da vardı.
Bu iki isim Bianet'in; Göç Yasası'na iktidar ve muhalefet partilerinin bakışı konusundaki sorularını yanıtladı.
Yasanının Almanya'da Eylül 2002'de yapılacak genel seçimler öncesi gündeme gelmesini eksiklik olarak nitelendiren Özcan Mutlu'ya göre; "Göçmenler yasayı eleştirmeden, bunun önemli bir adım olduğunu ve aşama aşama yapılacak düzenlemelerle göçmenler lehine kararlar çıkacağını kabul etmeli ve bunun için çalışma yapmalı."
Emine Demirbüken ise CDU göçü sorgulamakta geç kalsa da, partinin bu değişiminin desteklenmesi gerekiyor.
Almanya'daki tartışmaların tarafı Türkiyeli göçmenler, de çeşitli yayın organlarında yaptıkları değerlendirmelerde, yasadaki uzman işçi alımı maddelerinin, "düşük ücretle uzman işçi" çalıştırmak isteyen işverenlerin çıkarlarına yaradığını ve yasayla göçmenler için değişen çok şey olmadığını öne sürüyor.
Göçü kabul eden ülke
İşte iki milletvekiline sorularımız ve yanıtlar...
Bianet: Göç Yasası Almanya için ne ifade ediyor? Yasanın öngördüğü uzman ve kalifiye işçi alımına geçilmesinin nedeni neydi?
E. Demirbüken: Göç yasasının iki önemli boyutu var. Devletin kendini, ülkedeki göçmenlerden sorumlu hissederek buna yönelik politikalar üretmesi ve eski yabancılar yasasının ortadan kaldırılması. Ancak yeni yasanın bazı maddeleri, göçmenlerin yaşadıklarına tam olarak uymuyor.
Almanya'nın kapılarının göçmenlere açılacağı söylentileri var. Ancak kapılar hiç bir zaman ardına kadar açık değildi, Alman toplumu böyle zannediyor. Şu anki yasada ülkeye kimin göç edip etmeyeceği belirlenmiştir. Ama yasanın ayrıntıları tam bilinmediği için böyle bir bakış açısı oluşuyor.
Klasik göç ülkeleri ihtiyacı olan işçileri göçmen olarak kabul ediyor. Göçmenler açısından insanlığa aykırı bir kural olarak görülse de göç alan ülkeler, kendi çıkarlarını düşünüyorlar.
Ö. Mutlu: Yasa tabii ki dört dörtlük bir yasa olarak çıkmadı. Buna rağmen Almanya'da ilk kez hem siyasi hem de yasal olarak ülkenin bir göç ülkesi olduğu kabul edildi. Böylece göçmenlerin toplumsal kabulü için de bir hareket başlamış oldu.
Tüm klasik göç ülkelerinde, ihtiyaç duyulan alanlarda işçi alımı yapılıyor. Dört milyon işsizin olduğu bir ülkede, göçmenleri işsizler ordusuna katamayız. Çok kültürlü topluma karşı olanlar işçi alımını "Pis yabancılar ülkemizde bize iş bırakmıyorlar" diyerek eleştirecek ancak genç nüfusun azaldığı, eğitim sisteminde uzman yetiştirmeye yönelik boşlukların olduğu bir ortamda, muhafazakarlar da işçi alımının gerekliğini anladı.
"Sağ entegrasyon istemiyor"
Bianet: Yasada göçmenler için dil öğrenimi ve entegrasyon kursları zorunlu hale getiriliyor. İktidar ve muhalefet de bu maddeler konusunda anlaşmış görünüyor...
E. Demirbüken: Yasa ilk etapta önemli bir adım ve Almanya için bir devrim niteliğinde. Ama üzerinde çalışılması gerekiyor. Almanya'nın göç açısından diğer ülkeler gibi bir tarihi yok. Almanya, tarihi boyunca göçmenleri eritebildi. Ancak göçmenler de artık gettolaşmak istemiyor ve bu alanda mücadele ediyor.
Uyumdan söz ederken azami 20 yıllık bir süreç söz konusu ve bu da iki toplumu memnun edecek noktalara varılması açısından çok az bir süre. Bu nedenle uyum sürecinin hızlanabilmesi için göçmenlerin de ülkenin dilini ve kültürünü öğrenmesi gerekiyor.
Alman vatandaşlığına geçmek için dil zorunluluğu daha önce de vardı ama Berlin gibi eyaletler bu konuda esnek davranıyordu. Ancak birinci nesilden vatandaşlık almak isteyenler bu testi geçemeyebilir, bu yolla onların emeğine korkunç bir ihanet var.
Ö. Mutlu: Bugüne kadar göçmenler için uyum kursları olmadığı için birlikte yaşayan farklı toplumlar birbirinden soyutlanmıştı. Hala 3. kuşakta Almanca konuşamayan çocuklar var. Türkiyeli göçmenler biraz da sorunu kendilerinde görmeli, çünkü dil sorunu büyük ölçüde uyumu zorlaştırıyor.
Almanların da göçmenlere bakışının olumlu olabilmesi için; çok kültürlülüğe okuldaki ders programlarından, öğretmenlerin eğitimine kadar yer verilmesi gerekiyor. Belli bir yaşı geçmiş Alman ve Türklere ulaşılamasa bile yeni kuşağın uyumu bu yolla daha kolay olacak.
Ancak sağ ve muhafazakar kesim özellikle Türkiyeli göçmenlerin Alman toplumuna uyum sağlamalarını uzun vadede istemiyor. Almanya toplumsal ve ekonomik sorun yaşadığı her anda Türkleri, "entegre olmuyor ve çalışmıyorlar" diyerek suçlayabilmeli. Çünkü muhafazakar kesimin seçmen kitlesi bunları duymak istiyor.
Çocukların yaşı ve topluma uyum
Bianet: Almanya'ya çocuklarını getirmek isteyen göçmen ailelerin çocuklarının yaş sınırı için partiler 12 ve 18 yaş arasında çok tartıştılar. Çoğu şehirde göçmenler "14 yaşındayım ve dil öğrenebilirim" başlıklı protestolar yaptı. Tartışmalar neye dayanıyor?
E. Demirbüken: Yasayla klasik göç ülkelerindeki bir takım kısıtlamalar da gündeme geldi. En önemlisi CDU'nun önerdiği yaş sınırının aile birleşiminde küçük tutulmasıydı. Çocuklar ne kadar erken ebeveynlerinin yanına getirilirse adaptasyonun kolay olduğunu savunuyoruz.
Ö. Mutlu: 12 yaş konusunu muhalefet, politik malzeme ve suni bir tartışma olarak kullandı. 12 ve 18 yaş arasındaki en fazla 7 bin çocuk için böyle bir tartışma yapıldı. Yeşiller her zaman 18 yaş sınırını savunuyor.
Sağcılardan çifte vatandaşlığa karşı imza
Bianet: Yasa göçmenler için vatandaşlığı düzenleyen maddeleri de beraberinde getirdi. Yeşiller bu konuda taviz vermekle eleştirilirken, muhalefette çifte vatandaşlığa karşı çıkanlar oldu. Şu anki yasa, vatandaşlık hakkı açısından eksikler içeriyor mu?
E. Demirbüken: Kohl döneminde çifte vatandaşlık, kuralların farklı şekilde kullanılabilmesi nedeniyle gerçekleşebilen, gizli ama bilinen bir gerçekti. Ancak yeni yasa 18 yaşına gelen bir göçmen çocuğun 23 yaşına kadar vatandaşlık için karar vermesini zorluyor, vermezse Alman vatandaşlığını alırız diyor. Bu, anayasaya aykırı bir uygulamadır.
Çifte vatandaşlık şu an çözümlenmiş gibi görünen bir sorun. CDU ve SPD'deki bazı kesimler çifte vatandaşlığa karşı tavır almış durumda. Berlin Duvarı yıkıldığında insanlar birlikte olmanın coşkusunu yaşadılar, ancak kafalardaki duvarlar hala çok yüksek. Toplumu bazı yasalara hazırlamadan soğuk duşa sokarsanız, tepkisi hep çok sert oluyor. SPD'nin bir kanadı ve CDU'nun büyük kanadı oy potansiyelini göz önünde bulundurarak göç yasası oylamasında kararlarını çifte vatandaşlığa karşı verdi.
Ö. Mutlu: Yeşiller çifte vatandaşlığın Almanya'da doğanları otomatik kapsaması gerektiğini savunuyor. Ancak bu görüşlerimiz Almanya'daki siyasi ve toplumsal konjonktürden dolayı kabul görmedi. Sağ kesim çifte vatandaşlığa karşı başlattığı imza kampanyasında üç ay içinde beş milyon imza topladı.
SPD (Sosyal Demokrat Parti) bu tepkilere bakarak yasa geçerse kötü siyasi sonuçlar ortaya çıkabileceğini düşündü. Bunun da nedeni SPD'nin liberallerden solculara farklı alanlara hitap etmesidir. Vatandaşlık konusunda ikinci bir taslak hazırlandı ve kısıtlamalar getirildi. Almanya'da doğup 18 yaşına gelince seçmen olacak göçmen çocuklara partiler belli vaatler verecekler ve yasa çıkarken bunu göz önüne aldılar.
Seçim döneminde göç tartışması
Bianet: Yasanın seçim döneminde tartışılması kamuoyunda eleştiri topladı. Yasanın tartışıldığı dönemde bu gibi konularda referandum yapılmasını da düzenleyen bir yasa meclise sunuldu. Göç gibi önemli bir konuda seçime bağlı çabuk alınmış kararlardan söz edebilir miyiz?
E. Demirbüken: Seçim dönemlerinde psikolojiler değişiyor. İçişleri Bakanı Otto Shilly seçim kampanyasında "Suç işleyen göçmen çocuklar sınır dışı edilmeli" diyen sosyal demokrat bir insandır. İktidar ve muhalefetin içinde de akımlar var ve herkes kendi fikrini çoğulcu bir fikir haline getirmek için çaba sarf eder. CDU göç konusuna çok geç el attı. Bundan 3 yıl önce CDU'dan Almanya'nın göç ülkesi olduğunu duyamazdınız. Parti içinde dışa açılışı yadırgamamak gerekiyor. Her ne kadar bunlar partide çoğunluğun benimsediği fikirler olmasa da bir başlangıçtır ve desteklenmesi gerekir.
Muhalefet partisinin görevi muhalefet yapmaktır ancak bütün partilerin ele aldıkları konu itibariyle toplumun genel çıkarlarını göz önünde bulundurarak partiler üstü bir uyum içinde olmaları gerekiyor. Seçim ayları süresince çok sağlıklı tartışmalar olmayacak ama göç konusunda biraz daha duyarlı davranmalıyız. Benim görevim partim içinde bu duyarlılığı sağlamak için uzun vadeli ve stratejik çalışmalar yapmak.
Ö. Mutlu: Yasa hakkında daha açık konuşabilmemiz için önce tecrübelerimizi toplamamız gerekiyor. Yasa uygulandıktan sonra eksikliklerini göreceğiz. Puan sistemi gibi kriterlerin engelleyici olduğunu gördüğümüzde değişiklikler yapabiliriz. Ama Yeşiller yasalar konusunda taviz vermekle eleştirilmeden önce, milletvekili sayımız göz önünde bulundurmalı. Göçmenlere vatandaşlık ve daha bir çok konuda eşit şans veren maddeler Yeşiller'in parti programında vardır. Ancak bunları uygulamamız için mecliste çoğunluk olmamız gerekiyor. Göç konusunun parlamentoda tartışıldığını kabul ederek, şu an için yapılabilecekleri yapmalıyız. Yasa önemli bir adımdır ve tabii ki göçmenler açısından daha olumlu hale getirilecek.
Göç Yasası neler getiriyor?
Göç yasanının vatandaşlık konusunu da kapsayan maddeleri arasında oturma izinlerinde "Süreli oturma izni" ve "Süresiz yerleşim hakkı" adlı iki statüye geçilmesi, uzman niteliğindeki işçilere süresiz oturma izni verilirken diğer göçmenlerin puanlama sistemine göre seçilmesi yer alıyor.
Puanlama sisteminde mesleki uzmanlık, Almanca dil bilgisi ve yaş durumu gibi unsurlar dikkate alınacak.
Almanca bilgisi az olanlar ile 6 yıldan daha az süredir bu ülkede olanlara entegrasyon kursları zorunlu tutulacak. Bu kurslarda dil ve Alman kültürü eğitimleri verilirken, kurslar federal ve eyalet bütçelerinden finanse edilecek.
Mültecilere ve ilticacılara 3 yıllık, süreli oturma izni verilecek ve bu süre sonunda Almanya'da kalmaları için gereken koşulların sürüp sürmediği yeniden incelenecek. Ayrıca bir devletin değil ama Cezayir ya da Afganistan'da olduğu gibi bir takım örgütlerin takibatına uğrayanlara ya da kadın olduğu için, cinsel kimliği nedeniyle takibat altında kalanlara da Almanya'ya sığınma hakkı tanınacak.
Siyasi ilticacılar ile yabancı uzmanların 18 yaşına kadar olan çocuklarını beraberlerinde Almanya'ya getirme hakkı varken aile birleşiminde çocuk yaşı büyük tartışmalardan sonra 16 oldu. Ancak aileleri Almanya'da olan 12 yaşından büyük gençler, ancak Almanca konuştuklarını kanıtlamalarıyla aile birleşimi hakkından yararlanacaklar.(ÖG/FA)