11 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın Giresun'un Eynesil ilçesindeki şüpheli ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmaya Giresun Barosu 25 Şubat 2019 tarihinde müdahil olduğunu açıkladı.
Baronun Rabia Naz davasına müdahil olmadığı ile ilgili son günlerde sosyal medyada tepkiler yükseliyordu. Baro ise bugün yazılı bir açıklama yaparak şöyle dedi:
"Yazılanların aksine; halen dahi tarafımıza taraflardan hiçbirinden bir bilgilendirme ve talep gelmemesine rağmen; Rabia Naz VATAN'ın vefatı ile ilgili basında çıkan haberler üzerine Giresun Barosu olarak ilk günden itibaren konu tarafımızca titizlikle takip edilmiş ve iddialar Baromuzca re'sen gündemimize alınarak 25.02.2019 tarih, 2019/15 sayılı Yönetim Kurulu Kararımız ile dosyaya müdahil olmaya karar verilip Çocuk Hakları Danışma ve Uygulama Komisyonumuz görevlendirilmiş; Görele Cumhuriyet Başsavcılığında bu doğrultuda gerekli tüm yasal müracaatlar yapılarak süreç başlatılmıştır."
Baro Başkanı Avukat Soner Karademir imzalı açıklamada; "Sorumlulukları olanların düşünceleri, mevki ve makamları, sıfatları her ne olursa olsun yasalar önünde gereken karşılığı bulmaları için konunun ilk günden itibaren takipçisi olduğumuzu ve bundan sonra da sonuna kadar olacağımızı kamuoyunun bilgisine saygı ile sunarız." denildi.
Karamollaoğlu: Bu durum, adaletin acınası bir halde olduğunu gösteriyor
Öte yandan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bugün yaptığı açıklamalarda Rabia Naz Vatan'ın ölümüne de değindi:
"Rabia Naz olayında intihar süsü verenlerin iddiaları adli tıp raporu ile çürütüldü ve intihar değil bilakis trafik kazası olduğu anlaşıldı.
"Araba çarpma hadisesinin arkasında kim var şüpheli diye bakıldığında Giresun'da önemli bir kişinin olduğu ortaya çıkıyor. Bu ididialar ortaya çıkınca da adeta hükümet ve yetkililer bunu örtbas edebilme gibi çabanın içine girdiler.
"İsim vererek söyleme ihtiyacı hissediyorum, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli bunun örtbas edilmesi çin teşebbüse geçiyor. Yaşanan elim hadisenin örtbas edilmesi için bizzat Nurettin Canikli devreye giriyor. Bu durum ülkede adaletin ne derecede acınası bir halde olduğunu gösteriyor." (AÖ)