Fotoğraf: commons.wikimedia.org/
Anayasa Mahkemesi (AYM) Gezi Direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeği ile başından yaralanan gazeteci Cihan Mutlu’ya 50 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
“Eziyet yasağının ihlal edildiği” gerekçesiyle verilen karar bugünkü Resmi Gazete’de yayınlandı.
Cihan Mutlu 31 Mayıs 2013’te polis müdahalesinde başından yaralanmış, üç gün yoğun bakımda kalmıştı. İki ay iş göremez raporu bulunan Mutlu olayın hemen öncesinde polis tarafından hakarete uğramış, ensesinden tutarak yere yatırılmış ve tekmelenmişti.
Adli Tıp Kurumu da düzenlediği raporda çökme kırığı şeklinde meydana gelen yaralanmanın Mutlu’nun hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyeceğini bildirmişti.
Savcılığa şikayette bulundu
Mutlu olayın ardından gösterilerde görev alan ve kendisini yaralayan polis memurları, polis memurlarına talimat veren amirler, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında şikâyette bulundu.
Vali Mutlu, Bakan Güler ve Başbakan Erdoğan hakkındaki şikayetin dayanaktan yoksun olduğu değerlendiren Savcılık soruşturmayı kabul edilemez buldu.
Savcılık Şubat 2016’da ise şüpheli iki polis memuru hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi.
Kovuşturma yapılmamasına ilişkin karara itiraz eden Mutlu’nun talebi Nisan 2016’da İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğince reddedildi. Bunun üzerine Mutlu konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Polislerle ilgili işlem yapılmadı
13 Şubat’ta dosyayı görüşen AYM, polis memurlarından bir kısmının olay mahallinde bulunduğunu ve gaz fişeği atan tüfeği kullandığını beyan etmelerine rağmen soruşturma dosyasında polislerle ilgili hiçbir işlem yapılmadığı belirledi.
Olay yerinde bulunan polislerin tanık olarak dahi beyanlarının alınmadığını belirleyen AYM, Mutlu’nun yaralandıktan sonraki anlarının tespit edilmiş olmasına rağmen yaralanmasından önceki zamana ilişkin bir görüntünün soruşturma dosyasında bulunmadığını fark etti.
Mutlu'nun yaralandığı esnada çevrede olaya tanık olabilecek kişilerin bulunmasına rağmen tanıklıklarına başvurulmadığını da belirleyen AYM, soruşturmaya dair eksiklikleri de dikkate alarak kovuşturma yapılmamasını hukuken tatmin edici olmadığına karar verdi.
Kötü muamele yasağı ihlal edildi
Bu durumun soruşturmanın özenli ve süratli yürütülmesi yükümlülüğüne aykırı olduğuna karar veren AYM, Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen "Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz" ibaresine dayanarak kötü muamele yasağının ihlal edildiğine hükmetti.
Eziyet yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar veren mahkeme Mutlu’ya 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Avukatı Meriç Eyüboğlu anlatıyor
Cihan Mutlu 31 Mayıs cuma akşamı önce polisler tarafından dövülmüş, hakaretlere uğramış, ancak gözaltına alınmamış, İstiklalde yerde yatar halde bırakılmıştı...
Yerden kalkan Cihan, İstiklal'in başına doğru ilerlemişti. O akşamı hatırlayanlar Fransız Kültür Merkezi'nin önünde konuşlanan polisin, İstiklalde bulunan kalabalığa yakın mesafeden gaz kapsülü yağdırdığını hatırlar.
İşte o kapsüllerden biri Cihan'in kafatasını parçalamıştı. Üstelik kafasında bisikletçi kaskı vardı, bu nedenle her iki kulağının üzerinde bulunan 1 santimlik açıklık dışında hertarafı kapalıydı...
Kafasının o bölgesindeki kemikler kırılmıştı, ameliyatlar oldu, tedavisi çok uzun zamanlar sürdü... İzler, arazlar kaldı.
Başvurular
Savcılığa suç duyurusunda bulunduk, Emniyet'e başvurup sorumluları tespit edip disiplin cezası vermelerini istedik, idare mahkemesinde tazminat davası açtık. Bilmem kaç kere görevlendirilen müfettişlere, önincelemecilere çeşitli kamu binalarında ifadeler verdik.
Hem polislerin yere yatırıp dövme anının, hem de kalabalığın içinde kafasından vurulup yere yığılma ve ambülans çığlıkları eşliğinde elden ele ambülansa taşınma anlarının görüntülerini bulmuştuk.
Buna rağmen 'hedef gözeterek atılan gaz kapsülüyle yaralama' suçuna ilişkin hiçbir sorumlu tespit edilemedi! Yaptığımız itirazlar reddedildi sonuç olarak içhukuk yollarını tüketip Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurduk.
AYM
AYM kararı dünkü resmi gazetede yayımlandı. AYM, bunun eziyet suçunu oluşturduğunu belirtip, şimdiye kadar gezide yaralanan bir kişiye verilen en yüksek tazminata hükmetmiş, 50.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
İlk anda sevindim, düşündükçe sinirlenmeye başladım...
Çok değil 10 gün kadar önce aynı Anayasa Mahkemesi, yine Cihan adına yaptığımız ve takipsizliklikle sonuçlandığı (reddedildiği) için AYM'ye taşıdığımız dosyada; dönemin başbakanı, içişleri bakanı, emniyet müdürü, istanbul valisi hakkında herhangi bir soruşturma yapılmamasını, ortaya çıkan ihlal ile bu şahsiyetler arasında "bağ kurulamadığı" gerekçesiyle hukuka uygun bulmuştu!
Sanki "polise emri ben verdim" demeci bana aitti!?
Polise beraat
Cihan'in, İstiklal Caddesi üzerinde polisler tarafından yerlere yatırılıp dövülmesi hakkında iki kere soruşturma izni verilmedi, iki kere itirazlarımız kabul edilerek bu karar kaldırıldı.
Bu kadar zorlamayla iki polise karşı açılan hakaret ve darp davası da, polislerin beraat kararı ile sonuçlandı.
Galiba sürecin özeti şöyle; kelimenin gerçek anlamıyla yeldeğirmenlerine karşı savaşarak bugünlere geldik. Sonuçlanmayan başka başvurularımız da var.
Ancak ne Cihan'ın yaşadıkları, ne gezide başımıza gelen onca şey, aramızdan alınanlar, gözünü ve başka uzuvlarını kaybeden onca arkadaşımız...ne 50 bin ne de başkaca bir rakam insanın içini soğutmuyor, soğutamaz...