Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Birliği (AB) ve Almanya Gezi davasının dün (25 Nisan) görülen karar duruşmasında çıkan mahkumiyet kararlarına tepki gösterdi.
Yeniden görülen Gezi davasının dünkü duruşmasında Osman Kavala "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış, yedi hak savunucusu ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası alıp tutuklanmıştı.
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ve AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Başkanı Sergey Lagodinsky mahkumiyet kararlarına ilişkin ortak bir yazılı açıklama yayınladı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Parlamentosu önceki Türkiye Raportörü Kati Piri, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Almanya Kültür Bakanı Claudia Roth da konuyla ilgili açıklama yaparak kararı kınadı.
AP'den "tam dayanışma" vurgusu
"Türk yargısı bugün, Osman Kavala'yı hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ederek tahminlerin en kötüsünü doğruladı" diyen Nacho Sanchez Amor ve Sergey Lagodinsky, "İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu üzücü kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarına açıkça saygısızlık niteliği taşıyor ve Avrupa Konseyi'nde devam eden ihlal prosedürleri bakımından da kesinlikle sonuçları olacaktır" ifadelerini kullandı.
Osman Kavala ile Gezi davasında hapis cezası alan tüm sanıklar ve aileleri ile "tam dayanışma" içinde olduklarını da ifade eden Sanchez Amor ve Lagodinsky, "Bugün sadece onlar için değil, aynı zamanda Türkiye'de temel hakları ve hukukun üstünlüğünü her gün savunanlar ve ülkenin AB'ye yaklaştığını görmek isteyen herkes için de çok üzücü bir gün. Bunu yapmanın yolunun bu olmadığı açık" dedi.
Yeniden görülen Gezi davasındaki kararın "mevcut sistemin otoriter karakterini yeniden doğruladığının" altı çizilen açıklamada, bunun "temel haklar ve hukukun üstünlüğü alanlarında herhangi gerçek bir reformu hayata geçirmeye ilgisizliği de açıkça gösterdiği" vurgulandı.
"Kendi uluslararası taahhütlerine saygı göstermezken kurallara dayalı düzene dair uluslararası uzlaşıdan da uzaklaşan bugünün Türkiyesi için AB perspektifi yok denecek kadar az durumda" diyen Sanchez Amor ve Lagondinsky mahkeme heyeti üyelerinden birinin Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) vekil aday adayı olmasına da tepki gösterdi:
"[Bu durum] davanın siyasi müdahaleyle nasıl lekelendiğinin diğer bir şok edici örneği. Son 4,5 yıldır devam eden süreç adil yargılama standartlarını tamamen görmezden gelen bir dizi adli manevra."
Borrell: AİHM kararı görmezden gelindi
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de karara sosyal medya hesabından tepki göstererek ağır ceza mahkemesinin AİHM kararını görmezden geldiğini vurguladı, "Temel hak ve özgürlüklere saygı bugün her zamankinden daha önemli" dedi.
The Turkish Court's life sentence for Osman Kavala together with heavy prison sentences for other defendants show maximum harshness.
— Josep Borrell Fontelles (@JosepBorrellF) April 25, 2022
They ignore the decision of the European Court for Human Rights.
Respecting fundamental rights and freedoms is today more important than ever.
Avrupa Parlamentosu önceki Türkiye Raportörü Kati Piri de dün sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesajında, "Erdoğan ve mahkemeleri tarafından yapılan büyük adaletsizliğe karşı duyduğum öfke ve üzüntüyü anlatacak kelime bulamıyorum" diyerek "AB ülkelerinin harekete geçip Türkiye'yi Avrupa Konseyi'nden atmasının vakti geldi" ifadelerini kullandı.
No words to describe my anger and sadness over great injustice done by Erdogan and his courts.
— Kati Piri (@KatiPiri) April 25, 2022
Osman Kavala given aggravated life sentence & six others given 18 years jail.
Time for EU countries to take action and kick out Turkey from Council of Europe.
Almanya: Kavala derhal serbest bırakılmalı
Karara ilişkin yazılı bir açıklama yapan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da kararın "Türkiye'nin, Avrupa Konseyi üyesi ve Avrupa Birliği'ne aday ülke olarak kabul ettiği hukuk devleti standartları ve uluslararası yükümlülüklerle kökten tezat oluşturduğunu" vurguladı. Baerbock ayrıca Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını beklediklerinin altını çizdi.
Almanya Kültür Bakanı Claudia Roth da konuyla ilgili Twitter mesajında kararı "saçma" ve "her açıdan dayanaksız" olarak nitelendirdi, kararın "Osman Kavala'ya karşı kişisel intikam ile Türkiye'de olası bir demokrasi kültürüne yönelik bir savaş ilanının karışımı" olduğunun altını çizdi.
"Osman Kavala'nın Türkiye'deki demokrasi kültürü ve Türk sivil toplumu adına cezaevinde bulunduğunun tescillendiğini" söyleyen Roth, "Kavala'nın değerli bir kültür destekçisi olarak hem ülke içinde hem de Türkiye ile Almanya ve Avrupa arasında köprüler kurduğunu" ifade etti.
Claudia Roth ayrıca Osman Kavala'nın suçsuz olduğunu ve derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi. (SD)