Haberin Kürtçesi için tıklayın
Gezi Direnişinin dokuzuncu yıldönümünde dün akşam İstanbul Taksim’de anma etkinliği vardı. Taksim Meydanı’nda başlayan eylemler Makine Mühendisleri Odası’nın (MMO) bulunduğu İpek Sokak’ta akşam boyunca devam etti.
Anmaya katılanlara biber gazıyla müdahale eden polis en az 96 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında gazeteciler de vardı. Polis ayrıca anmayı takip eden gazetecileri darp etti, yüzlerine biber gazı sıktı.
Halk TV’den Ozan Demiriz, Flash TV’den Dilan Polat, Sevda Doğan ve Derin Aydoğdu ile BirGün muhabiri Gökay Başcan ve Evrensel muhabiri Meryem Akyol gözaltına alınanlar arasında.
Gazeteciler sabaha karşı ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
#Gezi9yasinda eylemi takip eden gazeteci @MeltemAkyl 'a polis böyle saldırdı pic.twitter.com/wczbhelTit
— Pınar Gayıp (@pinargayip) May 31, 2022
Gökay Başcan yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Yaklaşık 2 saat ters kelepçeli bir şekilde gözaltı aracında bekletildim. Kelepçenin çok sıktığını söylediğimde ise yanlarında anahtar veya kesecek alet olmadığını söylediler. Hastanede ise kelepçenin tekini zorlayarak keserek, tek kolumda kelepçeyle muayene ettirmek istediler.
"Doktor bu şekilde muayene edemeyeceğini söyleyince makas, yan keski gibi kesici aletlerle yaklaşık 20 dakika zorlayarak anca kestiler. Gözaltına almayı iyi biliyorsunuz ama kelepçeyi dahi sökemiyorsunuz. Bu işkencenin hesabını da yargıda vereceksiniz!" diyerek anlattı.
Meltem Akyol ise Emniyet'teki ifadesinde şunları söyledi:
"Emniyet Amiri basın için koridor oluşturacağız ve sizi o koridordan sokağın dışına çıkaracağız dediğinde çağrıya uyarak koridordan çıkmak istedik. Koridora girdiğimiz andan itibaren polisler tekmeler ve kalkanlarla bizi sıkıştırmaya başladı. Geri dönüp bu muamelelerini kaydetmek istediğimde beni ittiler ve telefonumu yere attılar.
"Tam koridorun çıkma noktasına geldiğimde iki polis kolumdan tutarak gözaltına alınacağımı söyledi. Bağırarak gazeteci olduğumu ifade ettiğimde de; 'Sen benim gazetecim değilsin' dedi. Hemen arkamda duran sivil giyimli polis de 'Sana göstereceğiz biz gazeteciliği' dedi.
"Ters kelepçe takılarak gözaltına alındım. Hastaneye gidene kadar gözaltı aracında ters kelepçe ile bekletildim. Muayeneye kadar gazeteci olmamı söylememe rağmen ters kelepçeyle tutuldum, araçtan o şekilde indirildim. Yaklaşık 12 saat hukuksuz bir şekilde gözaltında tutuldum."
Darp edildiler
TELE 1 muhabiri Engin Açan ve kameraman Umutcan Yitük ile Halk TV muhabiri Erdinç Yılmaz herkesin önünde darp edildi. Çeşitli yerlerinden yaralanan gazeteciler, darp raporu alıp saldırıyı yapan polislerden şikayetçi oldu.
Müdahale anının başı. pic.twitter.com/uyiVgTH837
— Engin Açar (@enginacar0) May 31, 2022
Polis, canlı yayın sırasında eylem alanından çıkmaya zorlanan Erdinç Yılmaz'ın kafasına vurdu.
Halk TV muhabiri Erdinç Yılmaz'ın polis kalkan ile kafasına vurdu. O anlar canlı yayına yansıdı.
— Gerçek Gündem (@gercekgundem) May 31, 2022
Gazetecilerin yüzüne biber gazı
Polisler, AFP fotomuhabiri Bülent Kılıç ve Hayri Tunç’a da yakın mesafeden biber gazı sıktı.
RSF: Tanıklıktan rahatsızlar
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi darp ve gözaltıalara tepki gösterirken “Eylemlerde gazetecilerin tanıklığından rahatsız olanlar Beyoğlu’nda yine medyayı hedef aldı” dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) “Protesto da gazetecilik de suç değildir” derken sorumlular hakkında işlem yapılmasını istedi.
Basın Konseyi: Basına yönelik saldırılar sistematik
Basın Konseyi gözaltı ve darplarla ilgili yaptığı açıklamada polis şiddetini kınarken “Anayasal teminat altında olan basın özgürlüğü, polis şiddetiyle engellenmeye kalkışılmıştır. Basına yönelik saldırılar sistematik şekilde tırmandırılırken, durum endişe verici olmaktan çıkmış, ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Bu saldırılar her şeyden önce meslektaşlarımızın şahsında halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını; ifade ve basın özgürlüğünü hedef almıştır, asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
TGC: Cezasızlıkla ödüllendirmeyin
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de “Meslektaşlarımıza yönelik şiddet insanlık suçudur. Gazetecilerin gözaltına alınması hukuksuzdur. Halkın haber alma hakkının engellenmesidir” açıklaması yaptı.
“Gazetecilik suç değildir” diyen TGC basın mensuplarına şiddet uygulayan güvenlik güçleri hakkında işlem yapılmasını, cezasızlıkla ödüllendirilmemelerini istedi.
TGC ayrıca iktidarı ve polisi hukuka, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygılı göstermeye çağırdı.
TIKLAYIN - Gezi'nin 9. yılı | Polis, İpek Sokak'taki anmaya biber gazıyla müdahale etti
(HA)