İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kaos Gay ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği, Mültecilerle Dayanışma Derneği ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü vesilesiyle yaptığı ortak açıklamada, Türkiye'nin de yakın zamanda imzaladığı türden geri kabul anlaşmalarının göçmen ve mültecilerin haklarıyla ilgili riskler taşıdığına dikkat çekti.
Beş STK günümüzdeki en popüler göç kontrolü önlemlerinden biri olarak değerlendirdiği geri kabul anlaşmalarının “hedef ülkelerin sorumluluklarını başka ülkelere yüklemeye çalışmaya yönelik ve ciddi insan hakları ihlallerine sebep verecek zincirleme sınırdışı mekanizmaları kurma potansiyeline sahip” olduğunu vurguladı.
Açıklamada göçmenlerin ve mültecilerin haklarıyla ilgili endişeler dile getirilirken şu noktalara dikkat çekildi.
* Aralarında uluslararası koruma ihtiyacı olan mülteci ve sığınmacıların da olduğu düzensiz göçmenlere yönelik sınırlarda gerçekleşen hak ihlallerinin son bulması gerekmektedir.
* Başta AB olmak üzere tüm devletler ülkelerinden kaçmak zorunda kalanlar için daha aktif rol almalı, hukuki ve insani sorumluluğunu yerine getirmelidir.
* Göçmenlerin temel ihtiyaçlarının karşılanması ve insan haklarının tesis edilmesi için yasal güvenceler artırılmalıdır.
* Türkiye ve AB’nin birbiri ile ilgisi olamayan geri kabul anlaşması ile vize muafiyeti anlaşmasını birbiriyle bağlantılıymış gibi gösterip, karşılıklı pazarlık konusu yapması kabul edilemez. Hükümet tarafından bu anlaşmanın kamuoyuna, Türkiye vatandaşlarına vize kolaylığı/serbestliğinin bir şartı gibi sunulması ve anlaşma metninin uzmanlar ve kamuoyu tarafından tartışılmasına izin vermeden imzalanması şeffaflıktan uzak bir uygulamadır.
* Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşan kişilerin geldikleri ülkelere baktığımızda Suriye, Afganistan, Irak, Iran, Somali gibi savaş ve insan hakları ihlallerinin yoğun yaşandığı ülke vatandaşlarının başta geldiğini görmekteyiz. Geçmiş ve mevcut uygulamalar, bu kişilerin vardıkları Avrupa ülkelerinde korunma ihtiyaçlarını yetkili makamlara iletme imkanı bulamadan ikili geri kabul protokolleri veya yasadışı geri-itme/geri-atma metodları ile Türkiye’ye gönderildiklerini bize göstermektedir.
* Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye gibi sağlıklı bir sığınma prosedürü olmayan ülkelerin geri kabul anlaşması ile uluslararası korumaya ihtiyaç duyup duymadığına bakılmaksızın göçmenleri ülkelerine geri göndereceğinden kaygı duyuyoruz.
* TBMM’ye sunulacak geri kabul anlaşmalarının onay sürecinde tüm milletvekillerini mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin hakları ile ilgili bir kez daha düşünmeye ve duyarlı olmaya davet ediyoruz. (YY)