İzmir'de polis, "dur" uyarısına uymadığı iddia edilen otomobil sürücüsü Erdinç Yaraşık'ı (29) silahla omzundan yaraladı.
Yeni Şafak'ın haberine göre İzmir Konak'ta Yaraşık'ın sürdüğü araç barikatla durduruldu. Aralarında çıkan boğuşmada, polis Yaraşık'ı silahla yaraladı.
Büyük bir ihtimalle emniyetten gelen bilgilere dayandırılan habere göre Eşrefpaşa Caddesi'nde devriye görevi yapan güvenlik güçleri, kırmızı ışıkta durmayan otomobili durdurmak istedi. Yaraşık, uyarılara karşın durmayarak kaçmaya başladı. Cumhuriyet Bulvarı'na ters yönden girdi, Basmane Meydanı'na dönüş yaptıktan sonra, Basmane 9 Eylül Meydanı'nda emniyet güçlerinin kurduğu barikatla durduruldu.
Habere göre, Yaraşık kimlik soran polise maket bıçağı çekerek karşı koydu. Polis memuru da tabancasını çekip Yaraşık'ın yere yatmasını söyledi. Polis memuru ile Yaraşık boğuşmaya başladı. Boğuşma sırasında ateş alan tabancadan çıkan mermi, Yaraşık'ın sol omuzundan yaralanmasına neden oldu. İlk tedavisi özel hastanede yapılan Yaraşık, daha sonra 9 Eylül Üniversitesi Hastanesine sevk edildi. Yaraşık'ın hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.
Yakalama emri var mıydı?
Avukat Ali Koç Baran Tursun'un polis tarafından öldürülmesinden sonra bianet'e polisin silah kullanabilmesi için gerçekleşmiş olması gereken koşulları şöyle sıralamıştı:
- Polisin elinden kaçıyor olması
- Yakalama kararı olması
- Polise mukavemet durumu
Peki bu olayda kişi hakkında yakalama emri var mıydı? Gerçekten polise mukavemet var mıydı, polisten kaçıyor muydu?
"Önce uyarı ateşi"
Koç "dur ihtarı"na uymama halinde yapılması gerekenleri de şöyle özetliyor:
"Şüpheli kişinin ihtara uymaması durumunda önce uyarı ateşi açılması gerekiyor. Sonuç vermez ve kaçmaya devam ederse, öldürücü değil, etkisiz hale getirecek, yakalanmasını sağlayacak şekilde ateş edilebilir. Bu, yaşam hakkının ihlali niteliğinde yorumlanamaz. Öldürecek şekilde ateş edilemez."
Haberde Yaraşık'ın çıkan boğuşma sırasında omzundan yaralandığı söyleniyor. Bir boğuşma sırasında silah kullanmanın öldürücü bir darbeye neden olmayacağından emin olabilir miyiz?
Bu son olay İçişleri Bakanlığı'nın Polisin Yetkileri"yle ilgili genelgesinin polis şiddetine çözüm olamayacağını da gösteriyor.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay genelgede "Polis, görevini yerine getirirken insan hak ve özgürlükleri ile güvenliğin sağlanması arasındaki hassas dengeyi gözetmek zorundadır" demişti.
Prof. Dr. Osman Doğru "Genelgede çok olumlu ya da olumsuz bir şey göremeyiz. Polisin frenlenmesine yönelik bir genelge. Sorun etkin yaptırımlarla çözülebilir. Bazılarının silah kullanmaya yönelik özlem duygularını gidermek lazım" demişti. (NZ/TK)