Dünyanın her yerinden delegeler, liderler, aktivistler ve politika yapıcılar, 18 Kasım’a kadar iklim kriziyle mücadeleye yönelik planlarını görüşmek, Paris İklim Anlaşması‘nın gereklerini yerine getirmek için Mısır'da gerçekleşmekte olan 27. İklim Zirvesi'nde (COP27) bir araya geliyor.
“Uygulanma İçin Birlikte” sloganıyla yola çıkan zirvenin bu seneki ana gündemlerinden bir tanesi sera gazı emisyonu azaltım taahhütleri ve iklim krizine uyum politikaları.
BM Sentez Raporu’na göre Paris İklim Anlaşması’na taraf olan 193 ülkenin toplam iklim taahhütleri, yüzyılın sonuna kadar yaklaşık 2,5 derecelik ısınmaya sebep olabilir. Ayrıca rapor, mevcut taahhütlerle, emisyonların 2030'a kadar 2010'a kıyasla yüzde 10,6 artıracağını öngörüyor.
Bu sebeple COP27’de emisyon azaltım hedefini güçlendirmeye ilişkin bir taslak kararın kabul edilmesi umuluyor. Bir diğer önemli konu ise kayıp & zararlar ve iklim tazminatı. “İklim değişikliğinden kaynaklanan kayıplar ve zararlar için gelişmekte olan ülkelere tazminat ödenmesi" resmi gündemlerden biri olacak.
“1,5 Dereceyi Geçersek COP’ar Kıyamet”
44. İstanbul Maratonu’nda “Dünya Takımı” adına yürüyen genç iklim aktivistleri yaratıcı pankartları ve sloganlarıyla hem Türkiye’nin iklim kriziyle mücadele için atması gereken adımlara hem de COP27’ye yönelik mesajlarını ilettiler. Dünya kostümü giyerek katılımcıları Dünya Takımı’na katılmaya davet ettiler.
Ayrıca gençler COP27 ile eş zamanlı olarak Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yayınlanan Küresel İklim Durumu raporuna da dikkat çekerek “Rapora göre, aşırı sıcak hava dalgaları, kuraklık ve yıkıcı seller bu yıl milyonlarca kişiyi etkiledi ve milyarlarca dolara mal oldu.
Ayrıca son sekiz yıl, kayıtlara geçen en sıcak sekiz yıl olma yolunda ilerliyor. Aşırı hava olaylarına karşı Avrupa’nın en kırılgan ülkesi olan Türkiye’nin ise güçlü bir iklim hedefi sunarak iklim kriziyle mücadeleye yönelik etkili bir yol haritası çıkarması gerekiyor,” vurgusunda bulundular.
“Liderler bizimle aynı takımda”
İklim Öncüleri ekibinden genç iklim aktivisti Baran Örnek, şöyle dedi:
“Umuyorum ki COP27, liderlerin konuşmakla kalmayıp harekete geçtiği bir süreç olur. Lafla peynir gemisi yürümüyor ve COP'un artık dünya liderlerinin greenwashing kampanyası olmasından öteye geçmesi gerekiyor, çünkü evimiz yanıyor!
“Evimizi, ormanlarımızı, denizlerimizi, dünyamızı korumamız için tüm liderlerin bizimle aynı takımda; Dünya Takımı’nda olduklarını göstermelerini bekliyoruz. Umuyorum ki Türkiye'den yetkililer de gerekli hassasiyeti gösterir; Paris İklim Anlaşması'nı layıkıyla uygular, 2030'a kadar kömürden temelli çıkış politikalarını açıklar ve termik santrallere ayırdığı tüm bütçeyi yeşil enerjiye aktarır."
Youth for Climate Türkiye ekibinden Atlas Sarrafoğluda şöyle dedi:
“İklim krizinden en çok etkilenen bölgeler, yani diğer adıyla “küresel güney”in bugün iklim krizine karşı zayıf ve kırılgan olmasının sebebi tarih boyunca doğal kaynakları ve insan gücü için sömürülmesi olduğundan, sömürgeci ve zengin ülkelerin küresel güneyde yaşanan, iklim krizi kaynaklı hasar ve kayıplar için daha önce söz verdikleri finansmanın bir an önce sağlamasını ve fosil yakıtların yayılmasının önlenmesi anlaşmasının tüm ülkelerce benimsenmesini bekliyorum.”
“Geçtiğimiz sene Paris Anlaşmasını onayladıktan sonra Türkiye'nin bu sene iklim eylem planını, Ulusal Katkı Beyanı ve emisyonların zirveye çıkacağı tarihi duyurmasını ve bu hedeflere ulaşabilmesi için de Türkiye’nin kömürden en geç 2030’a kadar çıkış tarihini ve yenilenebilir enerji yatırımlarında planladıkları en az yüzde 75’lik artışları açıklamasını ve gerçekleştirmesini umuyorum.
"İklim kıyametine giden yolda karar vericilerin, çocuklarının geleceğine öncelik vererek geri vitesi kullanmasını ve COP27’yi cesur eylemlerin ve taahhütlerin yerine getirildiği bir başlangıca dönüştürmelerini umuyorum.”
"Küresel Gençlik Beyannamesi'ne ekledik"
Şu anda COP27’de bulunan genç iklim aktivisti Elif Sarah Hearn ise zirvede yaşananları şöyle anlattı:
“17. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Gençlik Konferansı Türkiye temsilcisi olarak katıldığım etkinlikte farklı ülkelerden gelen gençlerin, iklim krizi konusunda değişim yaratmak için ne kadar çabaladığını gördüm.
"Katıldığım çalıştaylarda farklı ülkeleri temsil eden delegelerle bölgesel sorunları ele aldık ve kriz bağlamında ülke bazında nelerin yapılabileceğini tartıştık.
"Eğitici panel kısımlarında COP27 ve UNFCCC temsilcileri ile gençler açısından alınan kararları dinledik ve fikirlerimizi paylaştık. 3 günlük pre-COP etkinliği sonrası yaptığımız çalışmaları COP27’de sunulacak olan Küresel Gençlik Beyannamesi’ne ekledik.
"Öncelikle Türkiye’nin iklim krizi bağlamında geleceğini belirleyen ve alacağı sorumluluğu gösteren Ulusal Katkı Beyanı’nın sağlam ve ulaşılabilir temellerinin atılmasını istiyoruz. Neredeyse her yıl olduğu gibi söylenenlerin yazıda kalmamasını talep ediyoruz. Türkiye’nin 2053’a kadar net sıfır emisyon düzeyine ulaşmak için somut adımlar atmasını istiyoruz.
"Fosil yakıt santrallerinin bu bağlamda kapatılması gerektiğini ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin ve yatırımın teşvik edilmesi gerektiğini savunuyoruz.
"Karar verme süreçlerinde Türkiye bazında gençlerin temsiliyetini daha çok görmek, bu bağlamda desteklenmek istiyoruz ve sesimizi olabildiğince duyurmayı hedefliyoruz.
"İklim krizi bağlamında yeterince ön planda tutulmayan kırılgan kesimlerin ön planda tutulmasına, özellikle bu yıl üzerinde durulacak olan “Kayıp ve Hasar” konusunda Türkiye’nin de iklim krizinden en çok etkilenen kesimler için ses olmasını istiyoruz.”
TIKLAYIN - Z kuşağından İklim Grevi eylemleri
Change.org Türkiye Hakkında
Change.org Türkiye Şubesi 2012 yılında kuruldu. Vakfa ait ve kâr amacı gütmeyen bir sosyal fayda şirketi (B-Corp) olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Change.org Türkiye vasıtasıyla insanlar hayatları ve toplumları için önemli konularda imza kampanyaları başlatıyor. Change.org Türkiye kampanya başlatan kişilere sürekli gelişen kampanya araçları sunarak, gerektiğinde iletişim ve strateji konusunda yardımcı olarak, değişime önayak olan hareketleri destekliyor.
Dünyanın dört bir tarafındaki insanları, görmek istedikleri değişimi yaratmaları için güçlendirmek amacıyla faaliyet gösteren Change.org, 480 milyondan fazla kullanıcısıyla, dünyanın en büyük sosyal değişim platformu. 2007 yılında kurulan Change.org’un şu an Türkiye dahil 24 ülkede şubesi bulunuyor, 196 ülkede kullanılıyor. Change.org Türkiye ve yürütülen kampanyalar hakkında daha detaylı bilgi almak için www.change.org adresini ziyaret edebilirsiniz.
(EMK)