1910 yılında Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, o 129 kadın işçinin anısına 8 Mart'ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerdi. 19 Mart 1911'de Almanya, Avusturya ve Danimarka'da kutlandı. Dünya Kadınlar Günü 'nün 8 Mart'ta kutlamasına ise 1972 yılında Sidney'de yapılan Mart Hareketi adlı büyük bir organizasyonla başlandı.
Birleşmiş Milletler'in 1975-1985 yılları arasında "Kadınlar On Yılı" ilan etmesinin ardından 16 Aralık 1977'de 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasına karar verildi. Bunu izleyen yıllarda da Birleşmiş Milletler'e üye ülkeler 8 Mart'ı Dünya Kadınlar Günü olarak kutlamaya devam ettiler. Öneri oy birliğiyle kabul edildi. Böylece 8 Mart, dünyada kadınların yüzyıldır yürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığı ve kadınların güncel taleplerinin ifade edildiği bir gün haline geldi.
Ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kadın hakları mücadelesinde gelinen noktanın sorgulandığı, taleplerin dile getirildiği bu özel günün ne anlama geldiğini üniversitelerden fabrikalara kadar çeşitli kesimlerden gençlere sorduk. Sorularımızda her yıl 8 Mart'ta dünyadaki tüm ülkelerde kutlanan kadınların özel gününün gençler için ne ifade ettiğinden yola çıktık. Amacımız bugünden geleceğe kadına ilişkin nasıl bir bakış ve anlayışın gelişeceğiydi.
Üniversite öğrencisi ve işçi kızlarla görüşmelerimizde dikkatimizi çeken ana noktalar; kızların toplumun kadınlara bakışını hatalı bulup eleştirdiği, değişmesi gerektiğini bildikleri ancak değişime inanmadıkları, geleceğe dair umutsuz olduklarıydı. Bu mini soruşturmamızda gençlerin Kadınlar Günü kutlamalarına kendilerini dahil etmedikleri sonucu çıktı. Gençlerin; kadın tanımına ise "eşine ve çocuklarına karşı sorumluluklar taşıyan, toplumda kabul gören, belirli sınırlar içinde kalan, bu sınırların dışına çıkmadan yaşayan, orta yaş ve üstü anneler"in uygun düştüğü dikkati çekti.
"Anneler gününden farksız"
Genelde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü "Anneler' Günü"nden farksız gören gençlerden bazıları, Türkiye'de kadına yeterince değer verilmediğini savunarak 8 Mart'ın da sıradan bir gün gibi geçtiğini, kadınların kendi günleri ve sorunları hakkında yeterli bilince sahip olmadıklarını ve sadece kadınların değil erkeklerin de varolma mücadelesinde kadınlara destek olmaları gerektiği görüşünde. Üniversiteli genç kızların çoğunluğu ise eğitimlerini gerekçe göstererek 8 Mart'a uzak olduklarını dile getirdiler. Bazıları da 8 Mart kutlamalarının bir günle sınırlandırılmamasını önererek kadın sorunlarının her zaman tartışılması, çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladılar.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden adının yazılmasını istemeyen 23 yaşındaki öğrenci "Gençlerin 8 Mart'a bakışını siyasi anlamda düşünürsek, bir grup ilgili, bir grupta ilgisiz. Düşünceler ve insanların siyasete baktığı gözle alakalı. 8 Mart kadınlar için çok fazla şey ifade eder ama aslında bunların ifade edilemediği bir gün. Çünkü bir günde anlatılmaya kalkılıyor çoğu şey. Oysaki hayatımızın her alanında çektiğimiz sorunların, acıların, bir kadın olarak dünyaya gelmenin getirdiği sorunların anlatılması gerekiyor. Ama biz şehit anneleriyle, çocuklarını kaybeden annelerle bir kadının bir erkeği hayatına aldığı andan itibaren hayatında başlayan sorunlarla ilgileniyoruz" sözleriyle gençlerin 8 Mart'a bakışını özetledi.
Aynı fakülteden bir başka öğrenci ise eğitimi süresince 8 Mart kutlamalarıyla ilgilenmediğini söylerken, 8 Mart'ı "biraz kapitalist bir gün" diye niteleyerek şunları söyledi: "İnsanlar birbirlerine hediye alıp veriyorlar, İstanbul'da kadın örgütletleri tarafından sabah 08.30'da başlıyor kutlamalar, akşam 05.00- 06.00'ya kadar sürüyor, sonra ertesi gün ne oluyor? Herşey yine aynı.."
Gençlerinlerin 8 Mart'a ilişkin görüşleri:
Güliz Çorgunlu (18) E. Ü Meslek Yüksekokulu:
8 Mart denilince aklıma kadınlara bazı şeylerden daha fazla olanak sağlanması geliyor. Örneğin sinemalar bedava oluyor bazen. Bence rayında kutlanıyor, ne çok fazla abartılıyor, ne de hiç kutlanmıyor. Orta yani. 8 Mart kadınlar için bir jest, güzel bir hoşluk, bunun yanında anneler günü de var, babalar günü de. Aslında çok da lazım değil ama; böyle günlerde olmasa herhalde o zaman bayanlar hiç hatırlanmazdı. Zaten kadınlara çok fazla değer verilmiyor, böyle olunca birgün de olsa hatırlanıyorlar. Gençler olarak fazla duyarlı değiliz 8 mart'a.. Erkeklerde kutlasın 8 Mart'ı, ne fark eder.
Begüm Nergiz (18) E.Ü Meslek Yüksekokulu:
8 Mart denince kadınlara daha fazla değer veriliyor, herhalde. Ülkemizde genelde kadınlar ezildiği için. Yani burda, büyükşehirlerde değil de mesela doğu taraflarında kadınlar daha çok eziliyor, kız çocukları da öyle. En azından böyle günlerde sesimizi daha çok duyurabiliriz. Gençler 8 Mart'ı zaten çok fazla önemsemiyorlar. Nasıl ki bir insan yaşlanmadan yaşlılığı, yaşlıların değerini bilemez, hani gençken fazla önemsemez, kadınlıkta da aynı şey. İlerde kadın olunca kadınların, bu gününün önemini kavrayacaklar. Şimdi biz genç olarak bu tarz konulara vakit ayıramıyoruz, ilgilenecek vaktimiz yok. 8 Mart erkeklerle birlikte kutlanırsa daha iyi olur bence..
Ecem Kocağa (18)- EÜ Meslek Y.O:
8 Mart tabii kadınlara özel bir gün. Ama bence tek bir güne yüklenmemeli, yani böyle gelip geçici olmamalı diye düşünüyorum. Gençler olarak bizlerde konuya duyarlı olmalıyız. Yani ne biliyim, hediyeler falan, kadınların kendisini daha iyi hissetmesi gerekiyor. Erkekler kutlamalı bence kadınların gününü, bence kadınların kendi kendilerini kutlamalarından daha önemli bu erkeklerin değer vermeleri.
Soner Özçam (21) E.Ü Ziraat Fakültesi:
8 Mart dünya kadınlar günü. Onun dışında ben fazla kutlamıyorum yani. O gün, kadın hakları savunuluyor. Kadın kuruluşlarının etkinlikler yapması, yürüyüş düzenlemesi... Bence gençler fazla kutlamıyor. Sadece arkadaş ortamlarında işte, erkekler, kızların kadınlar gününü kutluyor o kadar. Bence kadın hakları yeni nesilde daha iyi korunuyor. Kadınlar ekonomik gücü aldıklarından beri daha az eziliyorlar gibi geliyor bana. O nedenle ben ekstra bir kutlama gereği düşünmüyorum. 8 Mart, erkeklerle birlikte ezilen kadınlar için kutlanmalı. Onların yanında olduğumuzu göstermek için.
Begüm Özyol (20)-DEÜ İng.İşletme:
8 mart Dünya Kadınlar Günü'nde bildiğim kadarıyla Rusya'da kadınlar çalışmıyor, izinli sayılıyorlar. Türkiye'de kadınlar dikkate alınmıyor. Doğuda özellikle. Avrupa'da 8 Mart daha yaygın kutlanıyor. Türkiye'de bir sevgililer günü kadar özenilmiyor. Genç kızlar kendilerini kadın gibi görmüyor. Genelde annelere çiçek veriliyor o gün. Genç erkekler annelerine, sevgililerine çiçek veriyor. Geri planda fazla önemsenmiyor gençler arasında.Ama erkekler kadınlar olmadan birşey yapamaz bence.
N.A. (21)- E,Ü Ziraat Fakültesi:
8 Marta göre 5 Mart daha önemli, İşçi Dünya Kadınlar Günü. Kadınların ezildiği, şiddet gördüğü özellikle doğuda, çalışamadığı, sürekli ev ortamlarında şiddete maruz kaldığı geliyor aklıma. Günümüzde kadınların önemi hiç anlaşılmıyor. Kutlamaları yeterli bulmuyorum. Çünkü bu kutlamaların engellendiği bir ülkede yaşıyoruz. Sonuçta yasal olması gerekirken kutlamalar engelleniyor. Bence daha etkili ve geniş olmalı. Ben şahsen, kendi annem ve babamla birlikte bugünü hep birlikte kutluyoruz. Fakültemizde çok aktif bir etkinlik olmuyor. Çünkü bende bunu bilinçsizliğe bağlıyorum. Çünkü eğitim ve bilinç verilmeden hiçbirşeyin farkında olamıyor insanlar. Asla cins ayrımı olmamalı. Hepimiz insanız bunun ayrımına varılması gerekiyor.
Gülen Özen - DEÜ İktisat Fakültesi:
8 Martta kadına yeterince değer verilmediğini düşünüyorum. Türkiyede bu konuda yavaş yavaş bir hareketlenme var. Gerek sivil toplum kuruluşları gerekse basından destekle birşeyler yapılmaya çalışılıyor, insanlar bilinçlendirilmeye çalışılıyor. Bence erkekler de kadınları desteklemeli ama pek birşey yaptıklarını görmüyoruz. Hiçbir erkek o gün eline pankart alıp sallamaz çünkü bunu acizlik olarak görürler. Bunların hepsi ataerkil bir toplum olmamızdan kaynaklanıyor.
Damla Yeter- E.Ü. Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı:
Sesimizi belki ünlü bir sanatçı gibi birşey olmadığımız için duyuramıyoruz ama töre cinayetleri kadınların ikinci plana atılması bir sürü çocuk doğurması başlıbaşına kadının sorunu. Kadınlar sadece doğuda değil, her yerde eziliyor.
Ece Coşar (20)- İEÜ Halkla ilişkiler:
8 Mart deyince kadın hakları,kadınlar geliyor aklıma. Malesef Türkiye'de bence boşa kutluyoruz kadınlar gününü. Çünkü kadınlarımız eziliyorlar. Ben inanmıyorum kutlamalara. Yani gerçek anlamda değer verilip, kutlandığını düşünmüyorum. Tamamen bu sorunlar düzelince gerçek anlamda kutlanabilir bence. Doğuda falan kadınlarımız kocaları tarafından dövülüyorlar, eziliyolar hala.Ben gençlerin kutladığını görmüyorum açıkçası. Kendim de 8 Mart olmuş diye kutluyorum yani gelenek olmuş diye kutluyorum. Sorunlar düzelmediği, aynı devam ettiği için o günün de bir özelliği olmuyor. Ama ben anneme çiçek alıyorum, çevremdeki sevdiğim insanlara çiçek alıyorum, kutluyorum. Artık kadınlarımız ezilmesin inşallah! Bence erkekler de kutlamalı tabii. Babalar günü de oluyor, herkes kutluyor. Kadınlar onlar için çok değerli aslında.
Sedef Pınar- E.Ü. Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı:
Türkiye'de pek çok şey yetersiz olduğu gibi bugünde de kadın çok fazla değer görmüyor. Dünyayı bilmem ama Türkiye'de kadın ikinci sınıf.. Kadın olmak çok özel bir görev. Şu anda okuyor olduğumuz için bu yükü taşıyabilecek kapasitede değiliz ve aktif olarak 8 Mart'a katılamıyoruz. Hayat derdine düşmek, sorumluluk istiyor. Mesela benim annem 8 Mart'ta da evde oturup yemek yapar. Genelde kadınların büyük çoğunluğu bugünü özel olarak görmüyor, belli bir kesim sahipleniyor, oysa 8 Mart tüm kadınlar için. Çoğu kadına gitseniz 8 Mart'ın ne olduğunu bilmez. Bunun bilinci yok. Kadınlar tv programlarında bunu gündeme getirebilirler . Kadının eğitim düzeyi gelişmediği için dolayısıyla kendilerini iyi ifade edemiyorlar. Çok etkili bir kutlama olmadığı için de hak kazanımı da olmuyor. Türkiye'nin potansiyeli genç kesim. Biz gençler olarak buna sahip çıkarsak onlara daha büyük bir tepki olarak hakkımızı savunmak için böyle birşey yapmak için uyarabiliriz. Birşeyler olabilir. Ama bizim de üzerimizde çok fazla sorumluluk var. Biz de bu tip önemli olan şeyleri önemsiz olarak görmeye başlıyoruz. Sorun burda. Bu konuda basın çok etkili. Gazete, tv yoluyla daha çok bilinçlendirilmeli. Sadece feministlerin öngördüğü birşey olmaktan ziyade çeşitli aktiviteler düzenlenebilir, birlikte konuşabiliriz.
Gökalp Ok (21)-İEÜ Halkla ilişkiler:
8 Mart deyince öncelikle Türk kadınları aklıma geliyor. Bence tüm dünyada kadınlar sadece o gün anılmamalı, her zaman kadınların sorunlarına eğilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Günümüz gençlerinin kadınlar gününü fazla kutladıklarını düşünmüyorum. Oysa gerek düşündükleriyle, gerekse katılımlarıyla, kadınları desteklemeli ve önem verdiklerini belirtmeliler. Çünkü kendi anne ve kız kardeşleri de kadın oldukları için herzaman bu konuların arkasında durmaları gerekir. Özellikle son yıllarda Türkiye'de kadın erkek eşitliği var deniliyorsa o zaman erkeklerde kadınlara desteklerini göstermeli, onların yanında yer alarak onları sevdiklerini ve değer verdiklerini göstermeli diye düşünüyorum.
Derya Özdemir (21) E. Ü Ziraat Fakültesi:
8 Mart'ın Dünya kadınlar günü olduğunu hatırlıyorum, yani pek te kutlanmıyor. Kutlanıyor ama çok simgesel kaldığını düşünüyorum. Gençlerin ilgisiz olduğunu biliyorum aklıma birşey gelmiyor, bence kutlamalılar. 8 Mart'ta toplu yürüyüşler filan yapılıyor ama öyle etkili olmuyor.. Sadece orta yaş kadınlar ve evli kadınlar ilgileniyor, erkekler, devlet falan hiç ilgilenmiyor. 8 Mart'ı kutlamaktan çok daha elle tutulur şeyler, tartışmalar, paneller filan yapılmalı. Bir sürü haber kanalı var; gün boyu yayın yapsınlar.
Başak Aluşkan (24) İÜ Metalurji Mühendisliği mezunu
8 mart deyince aklıma Atatürk geliyor. Bu ülkede kadınla erkeği eşit seviyeye çıkaran tek lider olduğu için. Kutlamaları bizzat katılarak takip edemiyorum ama gazetelerden öğrendiğim kadarıyla eski yıllara oranla daha iyi görüyorum.
Gençlerin 8 marta ilgisi yok denecek kadar az. Gençler daha apolitize olmuş şekilde eğlenmek, gezmek gibi aktivitelerle ilgileniyorlar. Belirli bir yaşa gelmiş kadınların erkeklerin, kendi ebeveynlerinin düşüncelerinin değişmeyeceğine inandıkları için kendi aralarındaki ilişkilere daha çok önem veriyorlar. Amerika ile Türkiye'yi kıyasladığımızda dikkatimi çeken en önemli nokta kadınların ekonomik özgürlüğü tabii ki. Çünkü burada herkes çalışıyor, iş imkanı var, dolayısıyla hem kadınlar hem de erkekler haklarının bilincine de sahip, haklarını arayacak ekonomik güce de sahip. Bu bakımdan bence Türkiye'deki kadınlara göre daha avantajlılar. Türkiye'deki kadınlar hem eğitim hem de ekonomik açıdan erkeklerden daha geri seviyede kalıyor. Yavaş yavaş ilerlemeler sevindirici ama yeterli olduğunu söyleyemem. 8 Martı hep birlikte kutlamalıyız tabiiki. Sonuçta beraber aynı dünyayı paylaşıyoruz.
Pınar Turan (21) E.Ü Ziraat Fakültesi:
Türkiyede 8 Mart kutlamaları yetersiz. Toplumumuzun yapısından kaynaklanıyor bence toplum ilgisiz olunca kadınlar bile ilgisiz kalıyor bugüne. Gençler henüz 8 Mart'ı sahiplenecek bilinçte değiller Heralde kadınların zorluklarını daha anlayamıyorlar. Bu konuda birliktelik olmalı; erkeklerle birlikte kutlanmalı bence.
Berna-İEÜ Psikoloji:
Ben Türkiye'de gençlerin 8 Mart'ı önemsediklerini düşünmüyorum. Örneğin o gün haberlere baktığımızda daha çok orta yaş kadınların ilgilendiğini görüyorum. Özellikle üniversite gençliğinin kadınlar gününe ilgisini çekmek için seminerler düzenlenebilir, erkekler de kutlamalarda yer alabilir. Çünkü sadece kadınların katılımından bir gelişme kaydedilemez.
E.D (17)- Bornova Anadolu Lisesi:
8 Mart kadınlar için önemli bir gün. Gençler için çok fazla şey ifade etmiyor sonuçta kadının özgür olup olmaması veya bugünün önemi onlar için çok bişey ifade etmiyor. Gençler, daha henüz herhangi bir sorunla karşılaşmadığı için dolayısıyla 8 Mart'la ilgilenmiyorlar. Yanlış birşey tabiki de ama; başımıza birşey gelmeden öğrenemeyiz. Aslında bugünün önemi heryerden öğrenilebilir, TV de kadına şiddet çok fazla ön planda. Aslında biraz kendi duyarsızlıklarından dolayı katılmıyorlar. 8 martla ilgili okullarda söyleşi gibi şeyler düzenlense çok fazla katılım olacağını zannetmiyorum. Ama belki bir tiyatroyla veya oyunla eğlenceli hale getirilip anlatılırsa daha çok ilgi olur.
Melike Akay (19)-İEÜ Meslek Y.O:
Gördüğüm kadarıyla ülkemizde kadın haklarına olduğu gibi 8 Mart'a da önem verilmiyor. Kadın haklarının, özellikle doğuda birçok töre cinayetleri olduğu için, batıda var olduğunu ama gene de yetersiz olduğunu düşünüyorum. Kadınların bir de doğurganlık özelliklerini düşünürsek evde olsun, işte olsun aynı zaman içinde daha fazla sorumluluğa katlanmaları gerekiyor. Bu nedenle kadınlar dikkate alınmalı, gençler de daha çok önemsenmeliler diye düşünüyorum. Aynı zamanda erkeklerle de toplumda birarada yaşıyoruz, bence onlar da 8 Mart'ı kutlamalılar.
Ülgen Kıymık (19) İEÜ:
8 Mart bize verilen özel bir gün. Erkeklerden ayrıcalığımızı ortaya koymamıza vesile oluyor. Daha çok ses getirebilir tabii kutlamalar reklam, duyuru, propagandalar arttırılabilir. Erkekler de böylece birgün değilde bütün bir yıl kadına, anneye verilen değeri daha fazla ön plana çıkarabilirler. Bu nedenle onlar da tam anlamıyla destek olmalılar.
Aslı Kırcı (20) İEÜ Halkla ilişkiler:
Türkiye'de kadınlara yeterince değer verilmiyor, kadınlar hep 2. planda kalıyor, gerek iş hayatında gerek okulda bunu görüyoruz. Özellikle doğuda kadınların hiç bir hakka sahip olmaması ve eşitlik kavramının yerine getirilmemesi kadınlar için çok büyük bir dezavantaj. Batıda iş hayatına başladığınız zaman direk 1-0 mağlup başlıyorsunuz. Erkekler her zaman daha avantajlı oluyor. Bunu önlemek bence gene kadınlara düşüyor. Başarılarıyla yaptıkları şeylerle yine kadınlar halledebilir bu sorunu. Erkek egemen, ataerkil bir toplumda olduğumuz içinde bence bu problem bu şekilde gelişiyor. Erkeğin üstünlüğünü kabul etmemeleri, bir şekilde kendilerini doğru bir şekilde ifade etmeleri gerekiyor. Gençler 8 Mart hakkında çok fazla bilgiye sahip değiller. İnsanlar çok fazla düşünmek istemedikleri için, derinlemesine bu konulara eğilmedikleri için, bilgi sahibi de değiller, dolayısıyla uğraşmak istemiyorlar. Baktığmız zaman zaten Dünya toplumlarında geride kalan ülkeler kadınlara değer vermeyen ülkeler. Türkiyede bunu yırtmadığı sürece, yani tamamen eşit düzeye gelmediği sürece bence Avrupa düzeyine gelmesi imkansız. Hiçbirşey tek taraflı değildir tabii, ama erkekleri de anlıyorum. Çünkü hiç kimse kimsenin kendisinden daha üst konumda yer almasını istemez. Yada Ben mesela üstün konumdaysam bunu zaten böyle kabul edip değiştirmek için birşey yapmam. Erkeklerde böyle düşünüyor. Sadece Atatürk gibi düşünen erkekler lazım.
Şeyda - İEÜ Uluslararası Ticaret, Hazırlık
Bence 8 Mart çok ta önemli bir gün değil, gençlere göre de değil. Kadınlar gününün bir günle sınırlandırılması kötü yani. Kadınlara her gün de aynı değeri verebiliriz. Ben o güne özel birşey yapmıyorum ama kutlama yapılacaksa erkeklerle birlikte yapılmalı.
Hande - İEÜ Medya, Hazırlık
8 mart deyince aklıma birşey gelmiyor, kadınlar günü sadece. Normal bir gün. Bence gençlerin çoğunluğu 8 Mart'a ilgisiz. Pek özel bir gün değil onlar için. Kadınlar her zaman üstün tutulmalı ama olmuyor tabii. Bu durum değişmez diye düşünüyorum. Sanmıyorum, değişmez de.
Safiye Arslan (23) Konfeksiyon işçisi:
Bence Türkiye'de erkekler her zaman ön planda. Erkekler özgürce istediklerini yapar yapar derki "Siz kadınsınız olmaz!" ben erkek arkadaşımla aynı problemi yaşadım. Bana diyorki sen kızsın benden habersiz birşey yapamazsın. Ne demek yani. Bende cahil bir insan değilim, istediğimi yapabilirim. Bence kadınlar gününü erkekler hiç hoş karşılamıyor, kadınlara saygıları yok. Aynı şekilde evli olmayan kadınlar da genelde ilgili değil. Çoğu genç kız umursuz. Ama evli bayanlar önemsiyor bugünü. Ben 8 Mart'ta kutlamaların erkeklerle birlikte yapılmasını isterim. Kadınları önemsedikleri,önplana çıkardıkları belli olur. Erkekler gelmezse bir anlamı yok bence.
Sevim Solmaz (23) Konfeksiyon işçisi:
8 Mart'ı tarihte birgün olarak hatırlıyorum açıkçası. Kadınların bilinç seviyesine göre algılanıyor. Bazı insanlara göre, kişiliğini geliştirmiş insanlara göre değeri olan bir gün. Ama eğer ki bir evde normal aile standartlarına göre yaşayan biri için gayet sıradan bir gün. Bunun özelliğini yansıtmak için insanları geliştirmek lazım, özellikle kadınları. Bununla alakalı birşey yaparsanız tabiki bu çok farklı olur. İlk önce kadınların yaşamını değiştirecek örnekler çıkarmanız lazım. Kutlama derken benim gördüğüm kadınlar açısından pek bir gelişme yok. Gayet sıradan çok basit şeyler mesela kadınlara sokakta çiçek dağıtıyorlar, daha sonra sinema biletlerinin kadınlara ücretsiz dağıtıldığını ondan sonra daha başka şeyler gördüm. Ben bir genç olarak 8 mart'ın çok sıradan bir gün olduğunu düşünüyorum. "Kadınlar günün kutlu olsun" diyecek cesareti bile gösteremiyorlar, çok sıradan gelişiyor. Gençler arasında da bu böyle. Kadınların seviyesini yükselttiğiniz zaman daha yaygınlaşabilir. İnsanlar bilinç olarak yükseldiği zaman değerini anlayacaklar. Dünya kadınsız olmaz.
Hilal Çalışkan, (18) Konfeksiyon işçisi:
8 Mart hakkında hiçbirşey düşünmüyorum, gerçi kadınlarımız hep eziliyor erkekler tarafından. Genelde hep erkeklere ayrıcalık tanınıyor. Kadınlar hep aşağıda kalıyor. Türkiyedeki etkinlikler hakkında şöyle düşünüyorum, hep diyorlar ki kadınlarla erkekler eşittir. Eh eşitse o zaman eşit gibi davransınlar yani. Hep birlikte olması lazım kutlamaların tabii, eşitiz diyorlar o zaman hep beraber kadın erkek beraber kutlayalım ki erkekler de kadınların değerini anlasınlar.(K/EÜ)