"Buradan çıkış yok; çünkü Kürt sorununda çözümü askerlere havale eden, daha az demokrasi ve özgürlük, daha çok korku ve güvensizlik vaat eden Terörle Mücadele Yasası gibi 'Baba'dan kalma usullerden vazgeçmeyen bu kafayla gidilirse, sorun çözülmeyeceği gibi toplumsal gerilim de artacak."
Bu haberin yayına hazırlandığı sırada, bildiriyi, öğrencisi, emeklisi, çeşitli mesleklerden 916 kişi imzalamıştı.
Genç Siviller, kendilerini şöyle tanımlıyor:
"Bu topraklar üzerinde 16-35 yıldır ikamet eden, bu ülkenin hastanelerinde doğmuş, okullarında okumuş olan, herkes gibi Cem Yılmaz esprilerine gülen, Babam ve Oğlum filminde ağlayan, kimsenin üniformasını giymeyen, şiddetle uzaktan yakından bir alakası olmayan, uzun ve sağlıklı bir ömür sürmek isteyen, ilerde çocuklarına iyi bir gelecek bırakma hayali kuran Türkiye Cumhuriyeti'nin sıradan vatandaşlarıyız."
"Bugün yeni şeyler söylemek gerekiyor"
19 Mayıs Bildirisi'nin saptamalarından bazıları şöyle:
"Cumhuriyetin gençlere emanet edildiğinin çokça dillendirildiği 19 Mayıs günü, bu emanetin üzerimize yüklediği sorumluğun gereğini yerine getirmek için bildiriye imza atan bizler, sorunun bu hale gelmesinde sorumluluğu en az, elleri en temiz olan biz genç siviller, ortak geleceğimizin karartılmasından duyduğumuz rahatsızlığı bütün ülkeyle paylaşıp tarihe not düşüyoruz: 'Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak.'
"Bugün barıştan, kardeşlikten, demokrasiden yana cesur ve samimi yeni bir söz söylemek gerekir. En az bizim kadar bu iflasın farkında olan sorumluluk sahipleri tarihi sorumluluklarının gereğini yerine getirmelidir. Çünkü bu coğrafyada hem de bugünlerde kimsenin sorumsuzca hareket etmeye hakkı yok.
"Biliyoruz ki bu hayat ne Kürtlük ile geçer ne de Türklük ile.
"Küresel adaletsizliğe, savaşlara, demokrasimizin çıtasını yükseltmeye, hukukun üstünlüğünü sağlamaya, her alanda eşitsizlikleri gidermeye, refahı ve gülen yüzleri artırmaya, ortak geleceğimize ne Türklük'ten ne de Kürtlük'ten bir fayda yok.
"Tam da bu yüzden ne kadar söz varsa düne ait bugün yeni şeyler söylemek gerekiyor."
Kalıpları ters çeviren metin
Bildiri, hem son dönemdeki popüler kültür gelişmelerini hem de ünlü klişeleri ters çevirerek kurulmuş bir metin.
"Bu coğrafyaya çok acılar çektiren otoriter ve milliyetçi dil bizi birbirimizden koparıyor. Tehlikenin farkında mısınız?"
"Bu ülke, Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda, Türkiye Cumhuriyeti'ni yaratan süreçte diğer tüm 'çılgınlar' kadar 'Çılgın Kürtlerin' de gösterdikleri ortak fedakarlıklar sayesinde bugüne ulaştı."
"Zaten bu dünyada Türkler ile Kürtler de birlikte yaşayamayacaksa, artık batsın bu dünya!"
Bildiri, İstiklal Marşı'na da gönderme yapıyor:
"Bundan cesaretle 'benim hala umudum var' diyerek bu metne imza atan biz genç siviller, İstiklal Marşı'nın ümide çağıran girişi ile tüm Türkiye'ye sesleniyoruz:Korkma!
Bu sorunlar çözülecek, bu coğrafyada birlikte yaşamanın hepimizi mutlu edecek bir yolunu mutlaka bulacağız. Güzel günler göreceğiz, güneşli günler!
Korkma!
Hesabı sorulmamış hiçbir cinayet, hiçbir hukuksuzluk kalmayacak, kimse hukukun üstünde olmayacak kimse hukuksuzluğun altında ezilmeyecek. Şemdinli'de de, Ankara'da da!
Ve artık korkma ve kimseyi de bununla korkutma; ülke bölünmez, rejim de yıkılmaz!
Demokrasi, barış, refah, huzur hepimizin hakkıdır!
Muhtaç olduğumuz kudret de damarlarımızda birbirine karışmış kanda saklıdır.
Ne mutlu cesaretle bunu söyleyebilenlere!" (TK)