Erzurum'dan bir kadın öğrenci "Okulda da şehirde de muhafazakar görüş hakim ve bu durum hem politika yapmayı imkansız kılıyor hem de kadınlar için tehdit oluşturuyor" diyor. 29 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi siyasi partilerin aday listelerinde de "kadın yok yerde".
Bu durumun değişmesi için çalışan kadın örgütleri "Yerel hizmetlerin odağında kadınlar var. Nüfusun yarısı kadın ama belediyelerde kadın temsili yüzde 0,50 düzeyinde" diyerek siyasi partilere "Kota uygulayın" çağrısında bulunmuşlardı.
Partiler kota uygulamazken, siyasete atılan kadınların onlara biçilen toplumsal cinsiyet rollerine göre görevini yerine getirmiş -çocuklarını büyütmüş veya işinden emekli olmuş- kadınlar olması, yani siyaseten deneyimsiz olmaları parti içinde de aktif rol almaları önünde başkaca bir engel.
bianet önlerinde pek çok fırsat olan genç kadınlara sordu: Neden siyasete katılmayı düşünmüyorsunuz?
"Genç kadınlar ailelerine bağımlı"
Osman Gazi Üniversitesi öğrencisi Sanem Deniz Kuralp, yönetimlere aday olanların gençlerin, genç kadınların fikrini almadığını söylüyor.
Kuralp üniversitede Demokratik Kadın Platformu'na üye olduğunu ancak en basit aktivitelerinin bile haklarında soruşturma açılmasına yettiğini anlatıyor.
"Öğrencisi olduğumuz kurumlarda karşılaştığımız baskılar bizi yıldırıyor. Ayrıca var olan siyasi partilerin ideolojik kimlikleri bana cazip gelmiyor."
Kuralp'e göre kadın öğrenciler hem maddi hem geleneksel cinsiyetçi roller açısından aileye bağımlı.
"Erkeklere kıyasla gözler daha fazla üzerinizde oluyor. Bu baskı toplumca da destekleniyor. Erkeklerin yurtlara giriş saati kadın öğrencilerden daha geç. Erkek öğrenciler yurda gitmezse sorun çıkmazken kadın öğrenciler gitmezse aileleri durumdan haberdar ediliyor."
"Aileler 'kızımız okul bitirecek, evlenecek, çocuk yapacak' diyor"
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi Özlem Gitmez'e göre kadın olmak politika yapmanın önünde başlı başına bir engel.
"Kadın öğrencilerin ailelerinin beklentileri kızlarının okullarını bitirip evlenip çocuk doğurmaları. Politika beklenti dışı."
Evli ve çocuklu kadınlardan daha fazla özgürlük alanı olmadığını vurgulayan Gitmez "Bu duruma karşı ses çıkartınca daha şiddetli bir baskıyla da karşılaşıyoruz" diyor.
Üniversitede ciddi sayıda politika yapan kadın olduğunu söyleyen Gitmez rektörlük seçimlerinden akademisyen kadrolarında cinsiyet temsiline, yerleşkede kadınların aktif olmadığını ama buna karşı mücadeleden vazgeçilmemesi gerektiğini söylüyor.
"Muhafazakar şehirlerde politikaya girmek tehdit unsuru"
Erzurum'dan Atatürk Üniversitesi öğrencisi Özlem Şimanoğlu "Burada kadın öğrenciler siyasete atılmıyor çünkü başıma bir dert gelir diye korkuyor" diyor.
"Okulda da şehirde de muhafazakar görüş hakim ve bu durum hem politika yapmayı imkansız kılıyor hem de kadınlar için tehdit oluşturuyor. Diğer yandan farklı ideolojik görüşe sahip olduğunu ifade eden kadınlar tacizden, psikolojik şiddete pek çok olumsuzluğa maruz kalıyor." (EZÖ)