Fotoğraf: unicef.org
FİSA Çocuk Hakları Merkezi, çocukların sağlık haklarının sağlanması yanında, salgın döneminde karşı karşıya kalacakları farklı şiddet biçimlerinden korunmaları gerektiğini belirterek, "Salgın Döneminde Çocuklar İçin Acil Çocuk Koruma Politikası Oluşturulmalıdır" başlıklı bir açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye'de Mart ayı itibariyle Covid-19 isimli virüsün küresel salgını nedeniyle çocukların okulları kapanmış, birçok yetişkin gibi çocuklar da bulundukları sosyal ortamlardan, parklardan, sokaklardan uzaklaşmak zorunda kalmıştır. Oluşan bu yeni durumların yanı sıra bu süreç, yetişkin dünyasında çoğunlukla zaten görünmez olan çocuklar açısından ayrıca riskler ortaya çıkarmaktadır. Bu yüzden çocuklarla ilgili tüm kurumların acil olarak çocuk haklarını temel alan bir çocuk koruma politikası oluşturması gerekmektedir.
Kız çocukları
UNICEF, 20 Mart tarihinde bir açıklama yayınlamış ve dünya genelindeki salgının yol açtığı olağanüstü durum nedeniyle "getirilen kısıtlamalar giderek artarken çocuklara yönelik istismar, ihmal, sömürü ve şiddet riski de yükseliyor" diyerek çocukların karşılaştıkları ve karşılaşabilecekleri ihlallere dikkat çekmiştir.
Bazı çocukların küresel sağlık açısından oluşan bu olağanüstü durumdan çok daha fazla etkilendiği açıktır: kapalı kurumlarda kalanlar, mülteciler, kronik bir hastalığa sahip olanlar, sosyal güvenlik sistemlerinden yararlanamayanlar. Ve tabii ki kız çocukları... Kız çocuklarının cinsiyete özel gereksinimlerinin karşılan(a)maması ve yeni durumlarda oluşan koruma açıkları da düşünülünce UNICEF'in "cinsel sömürü, istismar ve çocuk evliliği riskinin artabileceği uyarısı" çok haklı gözükmektedir."
"Evler de çocuklar için kapalı kurumlar haline gelmiştir"
FİSA Çocuk Hakları Merkezi, Türkiye'deki tüm kurumlara, karar vericilere ve yetişkinlere aşağıdaki önerileri yerine getirmeleri üzerine çağrı yaptı:
- Sağlık, eğitim ve çocuk hizmetleri personeli bu süreçte yaşanan çocuğa yönelik cinsel şiddetin güvenli biçimde bildirilmesi de dâhil olmak üzere çocuğa yönelik şiddet vakaları ve bu döneme özel riskler konusunda eğitilmelidir.
- Çocuğa yönelik ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin yaşanabileceği durumların, çocuk hakları temelli yönetimi konusunda ilk müdahale ekipleri güçlendirilmelidir. Şiddete maruz kalan çocukları desteklemek üzere bu dönemde, sağlık çalışanlarıyla nasıl bir ortak çalışma yapılacağı planlanmalıdır.
- Salgın dönemiyle birlikte evler de çocuklar için kapalı kurumlar haline gelmiştir. Dolayısıyla çocukların her türlü şiddetten korunabilmek için yararlanabilecekleri hak arama mekanizmaları ve diğer destek hizmetler konusundaki bilgi paylaşımı artırılmalıdır.
- COVID-19 salgının çocukları nasıl etkilediğine ilişkin değerlendirmeler yapılmalı, bu değerlendirme süreçlerine; gelişim, engellilik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve dil faktörü de dikkate alınarak çocukların dâhil edilmesi sağlanmalıdır. Geliştirilecek çözüm önerilerinde çocukların da görüşleri alınmalıdır.
- Gelir getirme olanakları etkilenen ebeveynlere maddi ve manevi destek mekanizmaları sağlanmalıdır.
- Çocukların ebeveynlerinden ayrılmasını önlemek için somut önlemler alınmalı, ebeveynin yatarak tedavi görmesi ya da kaybı sırasında çocuklara destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.
- Salgın önlemlerinde başta risk grubundakiler olmak üzere tüm çocukların korunmasına azami özen gösterilmelidir.
- Barınma olanağı olmayan mülteci çocukların ve gençlerin bir an önce güvenli ortamlarda yaşaması ve sağlık ve diğer destek hizmetlerine erişebilmesi sağlanmalıdır.
- Salgının hapishanelerde görülmesi ile birlikte yayılım hızının kontrol edilemeyeceği açık olduğundan, hapishanelerdeki hamile kadınlar ve kız çocukları, çocuklarıyla birlikte kalan kadınlar başta olmak üzere tüm çocuklar ve kronik rahatsızlığı olan, 65 yaş üstü bireyler bir an evvel tahliye edilmelidir.
- Koronavirüsle ilgili televizyon ve internet ortamlarında çocukların yaşlarına, gelişimlerine uygun, farklı dillerde doğru bilgilendirmeler yapılmalıdır.
- İnternete erişen çocukların istismara ve şiddete maruz kalmaması için önlemler alınmalı, internetin doğru kullanımına dair yayınlar oluşturularak yaygınlaştırılmalıdır. (AÖ)