Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Feniş Alüminyum San. Ve Tic. A.Ş. fabrikasında 2013 yılının Eylül ayından beri 'sessiz' bir işgal-direniş sürüyor.
Zamanla basın ve kamuoyunun gündeminden düşmesine rağmen Feniş Alüminyum işçileri, yıllarca emek verdikleri bu fabrikada yaz, kış demeden 24 saat boyunca nöbetteler.
Tazminatları ve maaşlarının Feniş Alüminyum patronu Sedat Aloğlu tarafından gasp edildiğini söyleyerek yaklaşık 29 ay önce fabrikada bekleyişe başlayan işçiler, üretimin devam etmediği fabrikada bazı malları ve hurdaları satarak tazminat haklarının bir bölümünü şimdiye kadar kendi çabalarıyla aldılar.
Fabrikadaki bekleyiş sürüyor
Başa saralım, Fenişte ne olmuştu?
Üretimi durdurma ve fabrikayı kapatma kararının ardından işçilerin işsiz kaldığı Feniş Alüminyum'da fabrika yönetimi 9 Eylül 2014'te Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptıpı açıklamada, fabrika arazisinin tapusunun, şirketin icralı olduğu bankalara geçeceği ve şirkete 2017 sonuna kadar bankalara ve diğer alacaklılara borçlarını ödemesi için süre tanınacağı belirtildi.
2014'te yapılan ihale ile Feniş Alüminyum’un arazisi ve taşınırların % 80’i Türkiye Halk Bankası’na, %20’si ise Türkiye İş Bankası’na satıldı.
İşçiler alacaklarını malları satarak alıyor
Feniş'teki direniş sürecinin başından itibaren yer alan Feniş işçisi Mehmet Doğan, 419'u mavi yaka olmak üzere 630 kişinin çalıştığı fabrikanın kapatılması kararının ardından faturanın çalışanlara kesildiğini söylüyor.
15 yıl boyunca çalıştığı bu fabrikada diğer arkadaşları gibi tazminat ve diğer alacaklarını alamayan Doğan, hukuki süreçten hiçbir sonuç alamadıklarını, yaptıkları eylemler sonucunda alacaklarının bir kısmının tahsil edilebildiği bilgisini veriyor.
Doğan “Patron üzerinde bir şey gözükmediği için alacaklarımızı almamız söz konusu değil. Şirket avukatları iflasa başvurmuş. Buradan da sonuç alınamayınca bu kez da Yargıtay'a başvuruldu ve buradan gelecek karar bekleniyor. Patron da 'alacaklarınıza karşı değilim, satın nakite çevirin' dedi.” diyor.
46 binin 33 binini kurtardı
Fabrikada şu anda 9 işçinin, kalan malların da satılması için bekleyişe devam ettiği bilgisini veren Doğan durumu şöyle özetliyor:
“46 bin TL tutarındaki alacaklarımı alamadan kapı önüne konuldum. Diğer arkadaşlarım gibi ben de fabrikada hurdaların ve makinaların satışından elde edilenlerle alacağımın 33 bin lirasını kurtarabildim. Direnişe 240 arkadaşımızla birlikte başladık. Bir süre sonra 60 kişi kaldık. Bu arkadaşlarımız arasından, alacaklarının bir kısmını tahsil edenler süreçten koptular ancak biz mücadeleye devam ettik.”
Mehmet Doğan, işsiz kalan çalışanların 20 milyon TL tutarındaki alacaklarının 4 milyona yakınının bu yolla tahsil edildiğini de sözlerine ekliyor.
Feniş işçileri, direnişlerine fabrika bahçesinde kurdukları direniş çadırında devam ediyorlar. Soğuk kış şartları nedeniyle, fabrika binasının ikinci katındaki küçük bir odada nöbet tutan işçiler, alacaklarını alana kadar mücadele etmekte kararlılar.
Direnişle geçen 29 ay
Feniş işçileri bugüne kadar birçok eylem gerçekleştirdiler. Gebze’de, Taksim’de, Aloğlu’nun holding binasının ve evinin önünde, TÜSİAD önünde eylemler gerçekleştiren işçiler seslerini duyurmaya çalıştılar.
Üyesi oldukları ve uzun yıllardır fabrikada toplu sözleşme imzalayan Hak-İş’e bağlı Çelik-İş Sendikası yönetimini, “direnişten desteğini çektiğini” ve fabrikadaki bekleyişin doğru olmadığını duyurması nedeniyle de protesto ettiler.
Çelik-İş'in Ankara'daki genel merkezi ve Gebze Şubesi'nde eylemler gerçekleştiren işçiler, sorunlarını taşıdıkları TBMM'den de sonuç alamadılar.
Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, mecliste Feniş işçilerine “Sedat Aloğlu her şeyi kılıfına uydurmuş. Şimdilik yapacak bir şey yok” dedi.
Feniş işçilerinden Nizamettin Önelge geçim sıkıntısından direnişi zorunlu olarak bırakmıştı. Önelge, inşaatta çalışırken iş cinayetine kurban giderek hayatını kaybetti. (ÖÇ/NV)