Greenpeace Türkiye'de genetiği değiştirilmiş mısır çeşitlerinin ithalatıyla ilgili olarak Biyogüvenlik Kurulu'nun karar vermesine çok az süre kalmışken GDO'ya karşı bir uyarı metnini yayımladı.
Greenpeace Akdeniz Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç, Biyogüvenlik Kurulu'nun "GDO lobisinin yaratmaya çalıştığı pembe hayallere itibar etmeyeceğine" inandıklarını söyleyerek dünyada mısırın büyük çoğunluğunun GDO'suz olduğuna dikkat çekti. "Yem şirketlerinin Türkiye'yi GDO'lu mısıra muhtaçmış gibi gösteren dayatmalarına prim verilmemelidir. GDO'lu yemlere izin verilmesi soframızda yer alan sütün, yumurtanın, peynirin, etin güvenilirliğini tamamen yok edecektir... Biyogüvenlik Kurulu'nun, vereceği kararla GDO lobisinin masallarına değil, vatandaşın endişelerine kulak vereceğine olan inancımızı koruyoruz."
Karşı tezler
Greenpeace'in yayımladığı metinde GDO'larla ilgili yedi konuda biyoteknoloji lobisinin tezlerine karşı uyarı yapıldı:
* Şu anda dünyada ticareti yapılan ürünler arasında verimliliği artırmaya yönelik olarak tasarlanmış tek bir GDO'lu ürün bile bulunmuyor.
* Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre gezegenimizde dünya nüfusunun 1,5 katını besleyecek kadar gıda üretiliyor. Yaşanılan gıda krizi bir üretim sorunu değil, paylaşım sorunudur. Dünya Bankası ve BM'nin yüzlerce bilim insanına hazırlattığı rapora göre, GDO'lar açlıkla mücadelede öncelik taşımadığı gibi, maliyetleri arttırmaları yüzünden gıda güvenliği ve ekonomik sürdürülebilirliği tehdit ediyor.
* Tarım-biyoteknoloji şirketlerinin iddia ettiğinin tersine, GDO'lu ürünler kimyasal böcek öldürücü ilaçların kullanımını azaltmıyor.
* Söylendiği gibi iş olanakları yaratmıyor. Yapılan araştırmalar gıda-tarım zincirindeki istihdamda düşüş gösteriyor.
* GDO'Ları iklim değişikliğiyle mücadeleye katkısı yok. Dünya Bankası ve BM öncülüğünde hazırlanan IAASTD Raporu, tarımı iklim değişikliğine uyarlamak ve genetiği değiştirilmiş ürün yetiştirmek arasında bir bağ olmadığını ortaya koydu.
* GDO'lu ürünler endüstriyel ölçekte yetiştiğinden ve bu yöntem toprak için kötü olduğundan iddia edildiği gibi erozyondan korumaz.
* Dünyada üretilen mısırın dörtte üçü GDO'suz iken, Türkiye'nin de GDO'lu mısıra ihtiyacı olduğu söylenemez. Hayvancılıkla ilgili sorunlar GDO'lu yem ithalatıyla değil, Türkiye'yi yem ithalatına muhtaç bırakmayacak yapısal düzenlemelerle çözülebilir.
Karar her an çıkabilir
Biyogüvenlik Kurulu ithalatını değerlendirmeye aldığı mısır çeşitlerini 10-12 Ekim arasında kamuoyunun görüşüne açtı. Biyogüvenlik Kurulu'nun kararını kamuoyunun görüşüne sunulduktan sonraki 90 gün içinde vermesi gerekiyor. Konuyla ilgili komiteler raporlarını 11 Kasım'da sundu. Biyogüvenlik Kurulu 90 gün tamamlanmadan herhangi bir zamanda onay kararı verebilir. (YY)
Greenpeace Akdeniz'in GDO'ların biyolojik çeşitlilik ve insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında yayımladığı rapor için tıklayınız.
Greenpeace Akdeniz'in GDO'ya karşı başlattığı internet eylemi için tıklayınız.