Hamas yeni getirdiği kısıtlamaların son adımı olarak Gazze'de erkek kuaförlerin kadınların saçlarını kesmesini yasakladı. Ama bu yasaklar ne kadar uygulanıyor?
Orta sınıftan gelen beş Filistinli kadın, Hamas 2006 Ocak'ta seçimleri kazandığından ve 2007 Haziran'da kontrolü elinden aldığından beri Gazze'de hayatın nasıl değiştiğini konuştu.
"Hamas idareyi eline aldığından beri kadınlara karşı tutumlarda hiçbir şekilde doğrudan bir baskı hissetmedim." (Majla Shawa, 29)
"Gazze'de kadın kuaförlüğü yapan beş erkek var ve bir tanesine senelerdir gidiyorum. Geçtiğimiz gün onu gördüğümde, bana "evet, hâlâ buradayım. Benim işim bu" dedi. Gülüyordu, çünkü erkek kuaförler çalışmaya devam ediyor. Ama bu durum beni üzüyor.
"Geçtiğimiz yaz da hiç gerçekleştirilmeyen bazı kurallar vardı. Kadın avukatların sivil mahkemelerde saçlarını örtmeleriyle ilgili bir kural vardı. Ama insanlar şikâyet edince bundan vazgeçildi. Bence erkek kuaförlerle ilgili yasaktan da aynı şekilde vazgeçilecek.
"Hamas idareyi eline aldığından beri kadınlara karşı tutumlarda hiçbir şekilde doğrudan bir baskı hissetmedim. Hâlâ aynı kıyafetleri giyiyorum, peçe takmıyorum, erkeklerle ve kadınlarla birlikte dışarı çıkabiliyorum.
"Belki genel atmosfer daha dini ve tutucu bir hale geldi. Bence Hamas'ın üst düzey kadrosu denge istiyor. Ama tabanında aşırı görüşleri olan, kadınların evden dışarı bile çıkmaması gerektiğini düşünen insanlar var. Şu anda çok fazla değiller, ama Gazze'deki şartlar iyileşmedikçe sayıları artacaktır.
"Gazze'nin ablukası, radikal zihniyetleri besleyecek koşullar yaratıyor. Gazze ablukası kalkmadığı sürece yeni kuşaklar için iyimser düşünemiyorum."
"Çarşaflıların artmasının Hamas'la ilgisi yok, kadınlar bunu kendi kendilerine yapıyorlar." (Hana Afana, 24, stajyer matematik öğretmeni)
"Hamas geldiğinden beri kadınlar için hayat çok da değişmedi.
"Bence asıl sorun, Gazze'deki kadınların abluka dolayısıyla karşılaştıkları engellemeler. Ekonomik durum, iş bulmaya, ailelerine yardım etmeye çalışan kadınları etkiledi. Yani kadınlar dışarı çıkıp iş aramak zorunda, bu da evlerini ve çocuklarını bırakmaları anlamına geliyor.
"Hamas'ın dini kanunları mutlak bir şekilde dayatmaya çalıştığını düşünmüyorum. Gazze'de bazı bölgelerde başörtüsü olmadan, hatta kot pantolonlarıyla dışarı çıkan kadınlar görüyorum. Onlar da Hamas tarafından rahatsız edilmiyorlar. Bazen sokakta onları taciz eden erkeklere karşı Hamas askerlerinden yardım bile istiyorlar.
"Hamas'ın okullarda uzun elbise giymeyi dayattığına da inanmıyorum, bazı okullar bu kuralı kendileri koymuş olabilir. Çarşaf giyenlerin sayısının çok arttığını görüyorum ama bunun Hamas'la bir ilgisi olduğunu zannetmiyorum. Bu toplumsal bir gerçek, kadınlar bunu kendi kendilerine yapıyorlar.
"Ben başörtüsünü destekliyorum. Bu bizim dinimiz. Bir kadın başı örtülüyken evden çıktığında daha güvende ve daha rahat oluyor. Başörtüsü takıyorum çünkü bunu istiyorum. Başörtüsü takmayı istiyorum, çünkü bunun daha güvenli olduğuna ve dinimizin gereği olduğuna ikna oldum.
"Eğer Hamas insanları başörtüsüne teşvik ederse bunu desteklerim. Bir Müslüman olarak diğer kadınlara örtünmesini tavsiye etmek benim görevim, çünkü bu bir gelenek. Ama en sonunda karar ona aittir, bunu bir kadına zorla dayatamayız."
"İşsizlik çok büyük bir sorun. İş bulmak için belli bir siyasi gruba ait olmak gerekiyor." (Nour, 24)
"Bence en büyük problem işsizlik. Kendini ne kadar geliştirirsen geliştir, iş bulmak için belli bir siyasi gruba ait olmak gerekiyor.
"Ben 2007'de mezun oldum. Birçok üniversite mezunu işsiz. Bu durum İsrail'in Gazze'yi ablukaya almasıyla alakalı.
"Aslında hiçbir şeyin değişmediğini söylerdim ama dedikodular dolanıyor. En son dedikoduya göre Hamas sokaktaki kadınların kıyafetlerini kontrol etmek için kadınlardan oluşan bir tim kuracakmış.
"Duyduğumuza göre pantolon giyen kadınlar durdurulacak ve üstlerini değişmeleri istenecek. Sokağa çıkmaktan korkmaya başladık. Ama açıkçası böyle bir şey hiç yaşanmadı.
"Kızların okul formalarıyla ilgili de aynı şey olmuştu. Kızlara etek ve gömlek yerine uzun elbiseler giymeleri söylenmiş. Ama okullar açıldı ve okul formaları değişmedi."
"Savaştan bu yana kadınlar hayati konulara öncelik veriyorlar. İnsan hakları listenin başında değil." (Mona Ahmad al-Shawa, 36, Filistin İnsan Hakları Merkezi yöneticisi)
"2007'de Hamas kontrolü ele aldığından beri İsrail'in daha da sıkılaştırdığı Gazze kuşatması kadınların hayatını çok daha karmaşık hale getirdi.
"Su, elektrik ve gaz kesintileri oluyor. Sağlık hizmetlerine ulaşmak çok zor oluyor. Geçen sene Gazze'deki savaştan sonra birçok kadın kocalarını kaybetti ve her şey daha da kötü bir hale geldi. Bu sırada hayatını kaybeden kadınlar da oldu.
"Bu toplumda engelli ya da dul bir kadın olmanın ne kadar zor olduğunu hayal bile edemezsiniz. Şeriat hükümlerine göre dul bir kadın, erkek çocuk dokuz, kız çocuk ise 11 yaşına geldiğinde çocuklarının velayetini kaybeder.
"Savaştan bu yana Hamas, tekrar evlenmedikleri sürece çocuklarının velayetinin dul kalan annelerinde kalmasına izin verdi. Bu bir ilerleme.
"Gazze'de kadınlar hayati konulara öncelik veriyorlar. İnsan haklarının hassas noktaları listenin en üst sıralarında yer almıyor.
"Hamas'ın otoritesiyle ilgili birçok sorun var, ama onlarla kadın haklarıyla ilgili bir mücadele vermiyoruz.
"Gazze'deki insanlar büyük bir hapishanedeymiş gibi, hayatta hiçbir seçim hakları yokmuş gibi hissediyorlar. Şartlar siyasi duruma göre değişiyor.
"1987'de ilk intifada başladığında çoğu kadın kapanmıştı, çünkü kapanmazsan insanlar senin hakkında kötü konuşurdu, sokakta seni taşlarlardı. Şimdi durum o kadar kötü değil."
"Ben ne giymek istersem onu giyerim. Başörtüsü takıyorum çünkü takmak istiyorum." (Jihad Rostom, 21, çevirmen)
"Gazze'de kadınlar için hayat olması gerektiğinden daha zor. Sadece El Fetih- Hamas çatışmasından dolayı değil, her şey yüzünden; kuşatma, savaş...
"Kurallara gelince, Hamas'ın yaptığı gibi kızlara uzun formalar giydirmek ya da pantolon giymeyi yasaklamak, bunlar çok uzun süreli olmuyor. Bu kıyafet kuralını insanlar kabul etmedi çünkü bu kişisel bir özgürlük. Gazze'deki bazı erkekler bile bunu reddetti.
"Ben ne giymek istersem onu giyerim. Başörtüsü takıyorum çünkü takmak istiyorum ve o günkü moduma göre pantolon ve ya etek giyiyorum. Yine de bazı yerlerde pantolon giyen kadınlar garip karşılanabiliyor.
"Hamas insanların ona boyun eğmesini istiyor. Yaptıklarını din adına yaptıklarını söyleyerek İslam'ın itibarını yok ettiler.
"Geçen gün arkadaşlarımla eskiden her şeyin nasıl olduğundan, kadınların yüksek sesle konuşmasının bile yasak olduğundan bahsediyorduk. Şu anda toplumda ne kadar yükselmiş olsalar da, ciddi kararlar vermelerine, bir konuda yetkili olmalarına hâlâ izin verilmiyor. Birçok şey bir kadın için daha zor. Mesela eğitim için yurtdışına gitmek isteyen bir kadın için 'o bir kadın, tek başına gidemez' deniliyor.(ÇT)
* BBC News'in haberini Çiçek Tahaoğlu Türkçeleştirdi.