Çocukların 25'i hırsızlık, 20'si gasp, sekizi yaralama, ikisi cinayet, biri kapkaç, dördü de diğer suçlara karıştıkları gerekçesiyle tutuklanmış.
Çocukların karıştığı suçların yüzde 39'unu hırsızlık, yüzde 21'ini yaralama oluşturuyor. Bu suçları yüzde 8'le darp, yüzde 4'le gasp yüzde birerlik oranla cinayet ve kapkaç izliyor.
Yıldız: Göç ve yoksulluk çocuk suçluluğunu artırdı
Gaziantep Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özkan Yıldız, çocuk suçluluğunun hızla artmasını göç ve neoliberal politikaların hızlandırdığı yoksullaşmaya bağladı.
Türkiye'de 50 yıldır yaşanan göç dalgasının son 20 yılda Gaziantep'i de önemli oranda etkilediğini belirten Doç. Dr. Yıldız, göçün kentlileşmeyi beraberinde getiremediği ve sonuç olarak da ekonomik sorunların çocukları sokağa ittiğini söyledi.
Erken yaşta çalıştırılmaya başlıyorlar
Doç. Dr. Yıldız, çocuk suçluluğunun artmasını ana hatlarıyla "Gaziantep'in aldığı göç, çarpık kentleşme, çocukların erken yaşta çalıştırılmaya başlanması, parçalanmış aileler" olarak sıralanabileceğini belirtti ve şöyle devam etti:
"Kentin aldığı çarpık göç, gecekondulaşmayı beraberinde getirdi. Bu bölgelerde yaşayan insanlar kente tutunabilmek için çocuklarını küçük yaşlarda çalıştırmak zorunda kaldılar. Sokaklarda çalıştırılan çocuklar da her türlü istismar ve ihmale açık şekilde yaşıyorlar. Bu da çocukları suça itiyor."
Sosyal devlet yapısı bozuldu
Türkiye'de son yıllarda izlenen politikaların da suça itilen çocukların artışında büyük etken olduğunu dile getiren Doç Dr. Yıldız, "Uygulanan neoliberal politikalar, sosyal devletin koruyuculuğunu bitirdi. Daha önceki sosyal anlayışın yerini alan politikalar, yoksullaşmayı hızlandırdı. Bu yoksullaşma çekirdek ailede çözülmeleri de beraberinde getirdi. Araştırmalarımızda sokaklarda yaşayan çocukların birçoğunun terkedilmiş ailelerin çocukları olduğunu gördük. Yaşanan bu süreci göremedik ve kendi devimizi yarattık" diye konuştu.
Kent, göçü özümseyemedi
Gaziantep'te yaşanılan sanayileşme sürecinin kentin tamamına yayılamadığına da ifade eden Yıldız, kentin bir yandan sanayileşirken bir yandan da fakirleştiğine dikkat çekti.
Doç. Dr. Özkan Yıldız, suça itilen çocukların bir anlamda da kente karşı olan isyanını dile getirmeye çalıştığını vurgulayarak, "Yaşanılan göçü kent özümseyemedi. İnsanlar köyünü kentte yaşamaya başladı. Kentte kendisini kabul ettiremeyen genç nüfus da, kente karşı isyanını suç işleyerek, ortaya koymaya çalıştı" diye konuştu.
Çözümler uzun vadeli olmalı
Suça, sokağa itilen, çalıştırılan çocukların sorunlarının kısa vadeli çözümlerle, onarılamayacağına dikkat çeken Doç. Dr. Yıldız, soruna devletin mutlaka el atması gerektiğini vurguladı.
Yıldız, çözümde herkesin payının olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Sokakta yaşayan, çalışan ve suç işleyen çocukların sorunları kısa vadeli ve yardımsever derneklerin çözebilecekleri bir sorun değil. Bu soruna devletin bizzat el atması gerekiyor. Sosyal devlet yapısının yeniden sağlanması bu bağlamda çok önemli. Sivil toplum kuruluşlarının da çözümde etkin rol oynaması gerekirken, hak adaletli politikaların mutlaka üretilmesi gerekiyor."
Çocuklarda suç işleme oranı artıyor
Gaziantep Büyükşehir Belediyesine Akınalan Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Yılmaz Karahan ise 15 yaş altı çocuklarda suç oranlarının sosyoekonomik duruma bağlı olarak arttığına dikkat çekti.
Aile faktörü çok önemli
Karahan, çocuk suçlarının nedenleri arasında, ailenin ilgisizliği, sevgisizlik, sosyoekonomik nedenler, kentin aldığı yoğun göç, ailenin yoksulluğunun göz önünde bulundurulması, çocuğun arkadaş çevresince yönlendirilmesi ve çocukların eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalmasından kaynaklandığını dile getirdi. (MG/KÖ)