Sendikalar, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve emekçilerin yoğun hazırlıkları ile renkli görüntülere sahne olan mitingde emekçiler, IMF, AB politikaları ve ABD eleştirdi. Sendikal hak ve özgürlüklerin zenginleştirilmesini, toplumsal gerginliğe neden olan kışkırtmalara dikkat edilmesini istediler.
Bazı sendikaların DEHAP'la aynı alanda bir araya gelemeyeceklerini söylemeleri tartışmalara yol açtı. Diğer sendikaların "içinden geçilen sürecin, birlik, beraberlik, dayanışma ve provakosyonlara karşı ortak tavır günü olduğu" söyleyerek ikna etmelerinin ardından söz konusu sendikalar da alandaki yerlerini aldılar.
Sabahın erken saatlerinden itibaren, kent merkezinin çeşitli noktalarında, ait olduğu grubun bayrağı altında toplanan emek kesimi İstasyon Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.
Bu yılki 1 Mayıs'ta ağırlıklı olarak "sevgi" teması işlendi.
Emekçiler, "Evime ekmek götürmeyi, işimi, çevremi, düşünmeyi, fabrikamı, kitap okumayı, üretim araçlarını, özgürlüğü, demokrasiyi, sendikalarımı seviyorum" yazılı pankartlar taşıdı.
Polis geniş güvenlik önlemi aldı
Gaziantep polisi geniş güvenlik önlemleri almıştı. Olası bir kışkırtma ve gerginliğe meydan vermeyen tertip komitesi, genel olarak alana hâkimdi.
Katılımcılar tek tek arandıktan sonra miting alanına girdiler. Keskin nişancılarda çatılarda alanı gözledi. Polisin birçok kamera ile alana gelenlerin görüntülerini aldı.
DEHAP'lı kadınlar, "Savaşa ve şiddete izin vermeyeceğiz" yazalı bandanalar geleneksel kıyafetleri ile dikkatleri çekti. Zaman zaman Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması yönünde slogan atan DEHAP'ın kitlesinin çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturdu.
İstasyon Meydanı'nda gerçekleştirilen 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlaması saat 11.00 ile 15.00 arasında yapıldı.
Mitinge DİSK, Türk-İş ve KESK'e bağlı çalışanlar ile CHP, ÖDP, EMEP, DEHAP, İP, İHD ve TMMOB üyesi emekçiler katıldı. Alana giren herkesin tek tek arandığı ve geniş güvenlik önlemlerini alındığı kutlamalarda türküler söylendi, halaylar çekildi.
Kutlamalarda ilk konuşmayı DİSK Bölge Temsilcisi Muzaffer Subaşı yaptı.
Subaşı, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik için alanlarda olduklarını belirterek, "1 Mayıs işçi sınıfının uluslar arası düzeyde birlik, beraberlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bu birliktelik fotoğrafımız daha güzel günlerin, aydınlık geleceğimizin müjdecisidir. Birlik ve dayanışmamızla mücadeleyi yükselterek eşit, özgür, demokratik Türkiye yaratacağız" dedi.
AKP'nin yaldızları dökülüyor
AKP hükümetinin yıldızlarının bir bir döküldüğünü söyleyen Subaşı, "AKP hükümetinin politikaları halka yoksulluk ve açlığa sürüklüyor. İşsizlik ve yoksulluk sürekli artıyor. Siyasal iktidarın sağlık, eğitim ve sosyal güvenlikteki özelleştirmeci girişimleri eşitsizliği büyütüyor. Demokratikleşme adımları da kağıt üzerinde kalıyor, uygulamaya geçilmiyor. Antidemokratik baskıcı yaklaşımlar yeniden egemen olmaya başlıyor. Böyle bir durumda halkın gerçek ihtiyacı olan demokrasi, özgürlük, sosyal adalet ve barışa hiçbir katkısı olmayacağı açıktır" diye konuştu.
12 Eylül darbesinin üzerinden 25 yıl geçtiğini hatırlatan Subaşı, bu sürede çalışanların kazanımlarının budandığını sendikal hakların kısıtlandığını kaydetti.
Türk-İş İl Temsilcisi Ali Tabur ise hükümetin devleti küçültmek uğruna kar eden kuruluşları özel sektöre peşkeş çektiğini belirterek, emekçilerin ve halkın taleplerinin göz ardı edildiğini açıkladı.
Tabur, dünyanın yeniden biçimlendiğini belirtirken, AKP hükümet ininde İMF politikaları ile ülkeye yönettiğini kaydetti. Tabur, 1 Mayıs ülkenin herhangi bir yerinde insanca yaşayacağımız bir olduğuna dikkat çekti.
KESK Dönem Sözcüsü Eğitim-Sen Şubesi Başkanı Mehmet Bozgeyik, küresel sermayenin kıskacındaki ülkemizde her gün daha fazla işsizliğe, yoksulluğa ve güvencesizliğe sürüklendiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ülke kaynakları, yağma ve talan politikalarıyla uluslar arası sermayeye açılıyor. Özelleştirme politikalarıyla fabrikalar kapatılıyor, yada sermayeye peşkeş çekiliyor. Ekonomiye İMF yön veriyor. Kürt sorununa demokratik çözüm konusunda yeterli ve gerekli adımlar atılmıyor. Giderek artan borçlarla tarım can çekişiyor. Esnaf kan ağlıyor, emekliler çile çekiyor. Ücretler geriletiliyor, sosyal haklarımıza yönelik saldırılar devam ediyor. Daha fazla sömürü için örgütsüz ve güvencesiz bir çalışma yaşamı isteniyor"
Müzik gruplarının seslendirdiği birbirinden güzel şarkılarla halaylar çeken, topluluk kutlamaların sona ermesinin ardından alanı temizledikten sonra, olaysız bir şekilde dağıldı.(KÖ)