Amerika Birleşik Devletleri'nin öncülüğünde, dünyanın en güçlü ülkelerinin Usame Bin Ladin ve El Kaide'ye savaş açtığı bir dönemde, Dnevnik, olayı şöyle duyurmuştu:
* El Kaide'nin 'insan hakları' konvoyu Makedonya'ya girmeye çalıştı.
* Suudi Arabistan kökenli bir insan hakları örgütü olan Merhamet'in tırları, Bogorodica sınırından veteriner kontrolünden geçmedikleri için geri çevrildiler.
Dış kaynaklardan
Gazetenin "dış haber alma kaynaklarına" dayandırdığı iddialara göre;
Bu insan hakları örgütü," Usame Bin Laden'in terörist örgütü El Kaide'nin bir kolu", ve söz konusu insani yardım, "battaniye, kışlık askeri giyecek, konserve yiyecek, süt tozu, ve çeşitli et ürünlerinden oluşuyordu.
* Malzemeler de ANA (Arnavutluk Ulusal Ordusu) üyelerine aitti.
* ANA Ohri Barış Antlaşması'nı tanımıyor ve Makedon güvenlik güçleriyle savaş içinde.
Makalede, ayrıca "Makedonya güvenlik servisinden alınan bilgiye dayanarak, Merhamet'in, bu kolunun tescil için Üsküp Birinci Mahkemesi'ne başvurduğu" fakat "Mahkeme'nin başvuruyu kabul etmediği ve Merhamet'in Kosova'da Balkanlardaki ihtiyaçları karşılamak üzere bir şube açtığı" belirtildi.
Radikal İslama yakınlık
Tam da o gün merkezi Üsküp'de bulunan milliyetçi görüşleriyle bilinen VMRO-DPMNE partisince yönetilen Nova Makedonija adlı gazetede çıkan yazıda, daha temkinli bir dille Muhammed'e yönelik en sert suçlamanın radikal İslamcılara yakınlık olduğu belirtildi.
Journal Vest, olayı tersine çevirerek, Merhamet kaynaklarına dayanarak, örgütün Makedonya yetkilileriyle yaşadığı olumlu ve olumsuz olaylara halkı, yönlendirmeye çalıştı.
Resmi sessizlik
Drevnik'teki makaleden sonra devlet sözcüsü, yasalara göre, gelişmelerle ilgili göstermesi gereken tepkiyi vermedi. Polis de aynı şekilde davrandı.
Merhamet'e yakın çevrelerin iddiasına göre örgüt, devlet güvenlik güçlerine yiyecek dolu üçten fazla tır verilmesi halinde ülkeye yardım sokulabileceğini belirten dolaylı bir mesaj aldıklarını açıkladı.
Resmi belgeler farklı
Merhamet, Makedonya'daki şubenin tescili için mahkemeye verilen belgelerle birlikte birkaç ilginç belgenin de sunulduğu bir basın toplantısı düzenledi.
Belgelerden biri, yardımı Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı'nın yaptığını, ikincisiyse malzemelerin sağlamlığını onaylayan gecikmeli veteriner hizmet yazısını gösteriyordu.
Üçüncü belgeyse, Dış İşleri Bakanlığı'nın, ürünlerin var olmayan bir kargo servisiyle geri yollanması talep eden faks metniydi.
Dnevnik yeniden
Dnevnik'te, Merhamet'in açıklamalarına cevap olarak yeni bir makale yayımlandı, Ulusal televizyon kanallarından TV Sitel de, Merhamet'i Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA ve Interpol'un listesinde bulunan El Kaide'nin bir kolu olarak adlandırıp, suçladı!
Bir hafta sonra, Arnavutluk yerel kanalı TV Era'da, iddiaların tersine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Behredin İbrahimi kendisinin ve partisi Arnavutluk Demokratik Parti'nin (DPA) insani yardımın ülkeye girebilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını, fakat belli bir noktada durumun "yetkisini" aştığını açıkladı.
İbrahimi, yardımın en kısa sürede ülkeye sorunsuz gireceğini, yetkililerin bu yardımı kısıtlamak için bir neden görmediğini ve bu konuda garanti verdiğini belirtti.
"Yardım" gelmek üzere
Gelen son haberler, tartışmalı yardımın Gevgelija'ya ulaştığı ve Makedonya'ya her an girebileceği yönünde. Artık yetkililerin ve polisin Suudi Arabistan'ın gönderdiği resmi protestodan ve özellikle bakan Ljubco Georgievski'nin bizzat verdiği garantiden sonra sorun çıkarmayacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Öte yandan, bütün bu haberleri ve olayları kimin yönettiği ve ulaşılmak istenen sonucun ne olduğuna dair sorular halen cevapsız.
Sorular açıkta
Merhamet'in El Kaide'nin bir kolu olduğu ve Makedonya devletiyle savaşını sürdüren "teröristlere" yardım sağladığına dair kanıtlar Makedonya polisinin, Interpol'ün ve CIA'in elindeyse, nasıl oluyor da örgüt, hala aktif ve yetkilileri Üsküp sokaklarında özgürce dolaşabiliyor?
Eğer bağışı yapan Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı ise, bu kendi hükümetlerinin de Osama Bin Laden'in bir kolu olduğunu mu gösteriyor? Ve son olarak Makedonya başbakanı nasıl oluyor da oyunun içine rakiplerin yanında yer alıyor?
Karışık ve basit bir hikaye
Görünüşe bakılırsa hikaye aynı zamanda hem çok karışık hem de çok basit; yönetimde olan koalisyon, etnik Makedonyalı ve etnik Arnavutluklular politik bloğu arasındaki iç pazarlık veya "iş" ilgi alanlarının çakışması.
Yanı sıra; polislerin, "gazeteci gibi davrandıkları, haberler ürettikleri"gazetecilerin ise "komploları ve dünya güçlerinin en acı düşmanıyla serbestçe işbirliği yapan iç devlet düşmanlarını alenen açığa çıkarmalarıyla" polis gibi davrandıkları net olarak görünüyor.
Örgüt, sadece iki haftada Arnavutluklu "teöristlere" yiyecek, battaniye ve kışlık askeri giyecek ulaştırmaya çalışan El Kaide'nin bir kolundan, aynı ürünleri sessiz sedasız ve başbakanın onayıyla yasal bir kuruluşa dönüştü.
Hikayenin sonunun mutlu bitip bitmeyeceği halen o kadar kesin değil. (DÖ/NM)
* Çeviren: Değer Özkan