Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) adı altında muhalif gazetecilere yönelik olarak gerçekleştirilen operasyonun üzerinden tam bir yıl geçti.
49 gazetecinin gözaltına alınmasıyla başlayan süreçte, 36 gazeteci tutuklandı, takip edilen haberler ve haber kaynakları ile yapılan görüşmeler delil sayıldı, gazetecilik literatürüne “örgütsel gazetecilik” kavramı girdi, tutuklu gazeteciler anadilinde savunma hakkı için açlık grevi yaparken mahkeme başkanı ise avukatlara kızıp duruşmayı yarıda kesti, seyirciler hakkında suç duyurusunda bulundu.
20 Eylül 2011
İstanbul Özel Yetkili 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ile Özgür Gündem Gazetesi, DİHA'nın tüm büroları, Demokratik Modernite Dergisi ile Etkin Haber Ajansı ve Fırat Dağıtım'ın bürolarına KCK adı altında baskın düzenlendi. Aralarında haber müdürü, yazı işleri müdürü, editör ve muhabirlerin bulunduğu 49 gazetecinin gözaltına alındığı operasyonda polis haber materyallerine al koydu.
“Susturamayacaksınız”
21 Aralık 2011
Özgür Gündem Gazetesi siyah fon üzerinde “Susturamayacaksınız” manşetiyle dört sayfa olarak çıktı. İlk sayfada gazete editörün notu olarak şu açıklamayı yaptı:
“AKP hükümeti Kürt olan her şeye saldırıya geçmiştir. 90'lardan bu yana Özgür Basın'a yönelik saldırılarda susmadık, bu saldırı da bizi susturamayacak. 20 yıldır biz buradayız; zalimlerin ise nerede olduğunu herkes biliyor.”
23 Aralık 2011
Gazeteciler 72 saat gözaltında tutulduktan sonra Beşiktaş Adliyesi’ne getirildi. Yedi kişi sorgulamanın ardından serbest bırakılırken 42 kişi mahkemeye sevk edildi.
24 Aralık 2011
Sabah 05.00’te biten sorgulamanın ardından altı kişi serbest bırakılırken 36 gazeteci tutuklandı.
11 Mayıs 2011
36’sı tutuklu 44 gazetecinin yargılandığı 3. KCK İddianamesi kabul edildi. İddianamede geçen deliller arasında, gazetecilerin evlerinde bulunan iddianameler ve haberini yapmak için gittikleri eylemler yer aldı.
Mahkemede "Türkçe konuş, çok konuş"
10 Eylül 2012
Gazetecilerin yargılandığı KCK “Basın Komitesi” Davası Çağlayan’daki İstanbul Adliye Sarayı’nda 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Kimlik tespitinde “Ez li virim” diyen gazetecileri “Burada oldukları görüldü” şeklinde kayda geçiren Mahkeme Başkanı Ali Alçık, gazeteci sanık Ertuş Bozkurt’un savunmasını Kürtçe yapma talebine ise şu yanıtı verdi:
"Kürtçe mi konuşacaksınız? O zaman neden söz hakkı verelim ki? Türkçe konuşacak varsa ona söz verelim."
11 Eylül 2012
Davanın ikinci gününde avukatlar sanıkların gazetecilik faaliyetlerinden ötürü yargılandıklarını ifade ettiler. Sözlerinin tam olarak tutanağa geçirilmediği duruşmada, avukatlar mahkemeye tepki gösterdi. Duruşmaya ara verem mahkeme, olayı alkışlarla protesto eden seyirciler hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı ve duruşmaların seyircisiz yapılmasına karar verdi.
12 Eylül 2012
Mahkeme Başkanı Alçık, gazeteci sanıkların savunmalarını bile dinlemeden tüm taleplerini reddetti, duruşmayı yarıda kesti. Avukatlar da salonu terk etti, gazeteciler ağızlarına siyah bant çekerek mahkemeyi protesto etti.
13 Eylül 2012
Dokuz aydır tutuklu bulunan Vatan gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus ile Fırat Dağıtım şirketi çalışanı Cihat Ablay "suç vasfının değişmesi ihtimali dikkate alınarak" oybirliğiyle tahliye edildi. Duruşma 12 Kasım’a ertelendi.
Açlık grevindeki gazeteciler tartaklandı
12 Kasım 2012
KCK basın davasında anadilde savunma hakkı isteyen ve sekiz gündür açlık grevinde olan tutukluların salondan zorla dışarı çıkarılmasına tepki gösteren gazeteciler ve avukatlar duruşmayı terk etti. İddianame boş salona okundu.
16 Kasım 2012
KCK basın davasında Çiğdem Aslan ve Oktay Candemir tahliye oldu. Hakim Alçık, avukatların yaptığı savunmalar nedeniyle suç duyurusunda bulunmayı değerlendireceklerini açıkladı. Duruşma 4 Şubat 2013'e bırakıldı.
İddialar ve deliller
Gazetecilerin yargılandığı 3.KCK İddianamesiyle birlikte gazetecilik literatürüne “örgütsel haber” kavramı girdi. İddianamede öne çıkan noktalardan bazıları şöyle:
* Savcı, sağlık ve taciz haberleri "Devletin imajını bozacak haberler" diye nitelendirerek, terör örgütü üyeliğine delil sayıyor.
* Gazetecilerin, "Türk Devletini sıkıntıya sokacak, kamuoyu önünde küçük düşürecek haberler peşinde koştuğu" iddia ediliyor.
* Birgün Gazetesi muhabiri Zeynep Kuray'ın haber izlemek için adliyede bulunması ve buradan haber geçmesi, savcılık tarafından “iddia edilen olayları örgütün yayın organına bildirmek” ve “savcının ismini vererek örgüte hedef göstermek” ile suçlanıyor.
* Savcı, iddianamede gazetecilik faaliyetlerini“ Kuray, örgütsel haber yapmaya çalışıyor” şeklinde yorumluyor.
* Savcı iddianamenin İsmail Yıldız ile ilgili bölümlerinde “gazetecilerin "normal gazetecilik" yapmadığı, "örgütsel habercilik" yaptığı”nı ifade ediyor. (EA/HK)
KCK Basın Davası'yla İlgili Haberler:
34 Tutukludan İkisine Tahliye [16 Kasım 2012]
İddianame Boş Salona Okundu [12 Kasım 2012]
"Mahkeme Gazetecilere 12 Eylül'ü Yaşattı" [12 Eylül 2012]
Gazetecilerin Davasına Sansür! [11 Eylül 2012]
"Kürtçe Konuşacaksa Niye Dinleyelim?" [10 Eylül 2012]
Duruşma "Ez Li Virim" ile Başladı [10 Eylül 2012]
''KCK Basın Komitesi'' Davası Başlıyor [16 Ağustos 2012]
"Örgütsel Gazetecilerin Örgütsel Listesi" [14 Mayıs 2012]
İddianamenin Delili: İddianame [11 Mayıs 2012]
Muhalif Basına Kelepçe [22 Aralık 2011]
Özgür Gündem Dört Sayfa Çıktı [21 Aralık 2011]
Gazeteci Operasyonu [20 Aralık 2011]