Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı sanıklarının cezalandırılması; "Bartın" Gazetesi sahibi Esen Aliş'i tehdit eden Bartın Valisi'nin mahkumiyeti, kaçırılan "Fırat'ta Yaşam" gazetesi eski muhabiri Ahmet Ün'e Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nün ilgisi, "Sabah" gazetesi muhabiri Mehveş Koçak'a saldıran Kağıthane Belediyesi Meclis üyesinin cezalandırılması gazetecilerin kendilerine karşı işlenen suçlarla mücadelede yol almaya başladıklarının göstergesi...
Metin Göktepe ve AB'nin rolü
Türkiye basını bugünlere yaptıklarının cezasını fazlasıyla ödediği, kendisine yapılanlarının cezasını çok zor hatta çoğu kez hiç ödetemediği bir dönemden geçerek geldi. Basına karşı ağır suçların dahi ciddi şekilde araştırılmadığı bu dönemin ardından gazeteciler, son yıllarda, özellikle Metin Göktepe cinayetinin (1996) ardından gelişen basın içi dayanışmanın da etkisiyle, ülke gündemi kadar ağır kendi gündemlerini da kamuoyuna taşımayı başardılar.
Ancak çoğu kez yasa ve irade yoksunluğu bu etkinlikleri sürekli kılamadı.
Ne kadar kalıcı olacağı bilinmese dahi, son dönemde Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik reformların da bir gereği olarak gazetecilere karşı işlenen suçların araştırılması ve bu suçlarla mücadele edilmesi konusunda bazı kıpırdanmalar yaşanıyor.
Hak arama bakımından yerleşik bir mekanizmanın yokluğu, doğal olarak, bu yöndeki çalışmaların sonuçlarını da tartışılır kılıyor.
Cinayet davası "kısmen" bitti
"Cumhuriyet" gazetesi yazarları Uğur Mumcu (1993) ve Ahmet Taner Kışlalı'nın (1999) evlerinin önünde bombalı saldırı sonucu öldürülmelerinin sorumluları olarak yargılanan sanıklar ölüm cezasına çarptırıldı. Yargıtay, 13 Kasım'da, sanıklardan Mecdet Yüksel ve Rüştü Aytufan'a verilen ölüm cezasını "müebbet ağır hapse" dönüştürerek onadı. Çoğu sanıklara verilen çeşitli hapis cezaları onayan mahkeme, bazıları hakkında verilen kararları ise "eksik soruşturma" gerekçesiyle bozdu.
"Hakaret" değil "ölümle tehdit"
18 Haziran'da, Bartın Valisi Fatih Eryılmaz, "Bartın" gazetesi sahibi Esen Aliş'e hakaret etmekten 156 milyon Türk lirası para cezasına mahkum edildi. Karabük Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma sonucunda Vali Eryılmaz, gazeteciyi ölümle tehdit ettiği için değil "hakaret" iddiasıyla mahkum edildi. Gazetecinin avukatı Nilgün Saban, mahkumiyetin "ölümle tehdit"ten verilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararını temyiz etti.
Bartın Valisi Eryılmaz, "Mobil Santral projesinin Bartın'a ve çevre illere etkisi" konulu toplantıda, Bartın Milletvekilleri Zeki Çakan, Cafer Tufan Yazıcıoğlu, sivil toplum örgütleri, muhtarlar, basın mensupları ve davetliler önünde gazeteciyi ölümle tehdit etmişti. Vali, gazeteciye "Seni dışarıda gebertirim" diye bağırmıştı.
Gazeteci valiyi şikayet edince, İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişleri olayla ilgili soruşturma başlatmışlardı. Yapılan girişimler sonunda Danıştay, Vali Eryılmaz'ın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına karar verdi.
Vali Eryılmaz, Karabük'te gerçekleşen üç duruşmaya da gelmedi.
Belediyeci "dayak"tan mahkum
Kağıthane Belediyesi Meclis Üyesi Hasan Danacıoğlu, bir kültür merkezi açılışını izleyen "Sabah" gazetesi muhabiri Mehveş Koçak'a saldırdığı gerekçesiyle 142 milyon 365 bin lira para cezasına mahkum oldu.
14 Kasım'da, Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Aralık 2001'de Kağıthane Belediyesi'nin yaptırdığı "Arif Calban Kültür Merkezi"nin açılışı sırasında Koçak'a saldırdığı gerekçesiyle "müessir fiil" ve "sövme" iddiasıyla yargılanan Kağıthane Belediye Meclisi üyesi Hasan Danacıoğlu katıldı.
Belediyeci, "Necmettin Erbakan salona girdiği sırada arbede oldu. Benim kimseye yumruk atmam ve hakarette bulunmam söz konusu değildir. Suçsuzum" dedi. Danacıoğlu'na verilen 1 ay hapis cezası mahkemece, 142 milyon 365 bin lira paraya çevrildi.
Emniyetin "kaçırma olayına" ilgisi
16 Eylül'de, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi, 4 Eylül günü kendilerini JİTEM olarak tanıtan kişilerce kaçırılan ve sorgulanan "Fırat'ta Yaşam" gazetesi Diyarbakır muhabiri Ahmet Ün 'ün ifadesine başvurdu. Polisle iki gün boyunca kaçırıldığı yeri tespit etmeye çalışan gazeteci, olay günü araçta başı eğik tutulmasına nedeniyle görüldüğü yeri tespit edemedi.
9 Eylül'de savcılığa suç duyurusunda bulunan gazeteci Ahmet Ün ile ilgili, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi inceleme başlattı. Emniyet Müdürlüğü, araştırmaları tutanak haline getirdi ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. (EÖ/BB/NK)