Seçimde aday belirleme usulünü eleştiren gazetecilerden Oral Çalışlar, "Çok sayıda cemiyet üyesi ile birlikte ortak liste ve program hazırlıyoruz," dedi.
Acılı günler geçirildiğini hatırlatan gazeteci Duygu Asena, TGC'nin durağan olduğunu ve sorunları çözücü bir faaliyete girmediğini savundu.
Gazeteci Senem Toluay ise, "Gazeteciler, meslek örgütlerinin çalışmalarıyla hedef koymasını, çalışmalarının da bu örgütlerce izlendiğini bilmek istiyorlar" dedi.
Çalışlar: Herkes Cemiyetin değişmesinde hemfikir
Kongre öncesinde yeni yönetim adaylarının danışma yoluyla yapılmasını savunduklarını açıklayan Çalışlar, "Ancak seçimlere bir ay kala Cemiyet Yönetimi yine atama yöntemine başvurarak, yeni bir liste hazırladı" dedikten sonra gelinen noktayı şöyle anlatıyor :
* 50 kadar gazeteci bir araya gelerek harekete geçmeye karar verdik. Gazete, dergi, radyo ve televizyonlardaki çok sayıda arkadaşımızla günlerdir görüşüyoruz, değişimden yana olmayana rastlamadık ki bu da aslında yaşananın en somut göstergesi.
* Hak ve Sorumluluklar Bildirgesine de atıf yaparak girişimin adını Hak ve Sorumluluklar Girişimi koyduk. Şu anda, ortak liste ve ortak program üzerine çalışıyoruz.
* Yönetime aday olacak arkadaşlarımızı büyük toplantıyla belirleyeceğiz, yani ön seçim yapacağız. Bu seçimdeki ilkemiz yalnızca meslek etiği olacaktır. Çalışmak ve cemiyetin etkili bir meslek kuruluş olmasını isteyen her arkadaşımız ön yargısız kabulümüz.
* Girişimi bu seçimle sınırlı olarak görmüyoruz. Bundan böyle düzenli olarak bir araya gelecek, yönetimi de denetleme görevini sürdüreceğiz.
Asena: "Genç kafalar yönetime geçmeli"
* Var olan TGC'nin biraz durağan olduğunu düşünüyoruz. Sorunları çözücü bir faaliyete girmediğini, daha aktif, daha işlevsel ve birtakım şeylere karşı çıkabilen, en azından kafa olarak daha genç, insanların yönetime geçmesi gerektiğini düşünüyorum.
* TGC çok önemli bir kurum ve bu önemini tekrar kazanmasını istiyoruz.
Toluay: "Örgütler beyin fırtınası yaratır"
"Sorumluluğu yüksek bir mesleği yürütüyoruz ama bu meslek üzerine çok fazla kafa yormuyoruz" diyen CNN Televizyonu spikeri ve program yapımcısı Senem Toluay da tartışma ve paylaşma ihtiyacına dikkat çekiyor: "Haber kaynaklarıyla ilişkiler, doğru yerde mi duruyoruz? Sözgelimi Irak savaşı, Avrupa Birliği süreci, Kıbrıs ve benzeri konularda nasıl haber yaptık? Kendi aramızda da, meslek örgütlerimizde de bunları tartışmıyoruz.
Toluay, "Bu dönemlere ilişkin ürettiğimiz haberlerle, ne kadar kamuoyunu özgürce doğru haber almasını sağladık? Bu sorumluluğu yerine getirebildik mi?" diye soruyor.
Toluay meslek örgütünden beklentilerini de şöyle özetliyor:
* Meslek birlikleri böylesi dönemlerde kendi üyeleri ile toplantılar düzenlerler, bir beyin fırtınası yaratırlar.
* İzleme komitesi kurarlar, medyada bu olayların nasıl izlendiğini takip ederler ve bir karne oluştururlar.
* Dünya medyasındaki gelişmeler izlenebilir. Doğu Konferansının düzenlediği ve gazetecilerin de katıldığı İran gezisi örneğin, buna benzer tanışma projeleri üretilebilir.
* Sorumluluğu yüksek bir iş yapıyoruz o nedenle örgütlü olmak zorundayız. Bunu sağlamanın yolu meslek örgütünden geçer. TGC diye bir meslek örgütümüz var, başka örgütler de var. Memnun değilsek, ki değiliz, şikayet etmekle olmuyor, onu harekete geçirmeliyiz.(EÖ)