Mersin'de haber yapan gazeteciler de nükleer santrale karşı olduklarını söylüyorlar. Kendilerini de eleştiren gazeteciler hükümetinse nükleer karşıtı haberler karşısında "üç maymun"u oynadığını belirtiyorlar.
Radyo Metropol’den Kıymet Gökçe, "dünyada büyük ölçüde terk edilen ve özellikle de radyoaktif atıklarının ne yapılacağı konusunda gelişkin ülkelerin bile kara kara düşündüğü nükleer santral konusunda bu kadar ısrarı anlamakta güçlük çektiğini" söylüyor.
“Santralın Mersin’e kurulmak istenmesindeki çabayı ise Mersin’deki aktörlerinin pasifliğine ve beceriksizliğine bağlıyorum” diyor ancak gazetecileri de eleştiriyor:
“Tabii burada, bu kentte yaşayanların -biz dahil- konunun önemini kavramakta zorlandığımızı ve ileride geri dönüşü olmayan, telafisi bulunmayan bir yola doğru sürüklendiğimizi bir türlü göremememizin ve karşı duruş sergileyemememizin de payı büyük.”
Radyo Ülkü’den Serkan Tultak’ın yorumu şöyle:
“Halka sorunları tam olarak anlatmadan ‘Halktan yeterli desteği alamadık’ diyen sivil toplum kuruluşlarının sözleri, düzenlenen Nükleer Santrale Hayır mitingini siyasi şova döndüren ve katılımın sırf bu yüzden çok düşük kalmasından sorumlu organizatörler, iktidar partisi il başkanının 'Nükleer de olur, turizm de olur' sözleri, duyarsız dernek ve cemiyetler ile nükleere karşıyız; fakat ne kadar karşıyız inanın ben de bilmiyorum.”
Tultak, haberlerde de karşı çıkanların özeleştiri yapmasının yazılmasından yana: “Çünkü burnumuzun dibine santral kuruluyorsa bundan hepimiz sorumluyuz.”
Gazeteci Esra Şasi “Bir yılı aşan muhabirlik mesleğimde pek çok kez nükleer santral karşıtı haberler yaptım. Ama gelin görün ki hükümet bu konuda ‘üç maymunu’ oynuyor. Hükümet yetkililerine sesleniyorum Mersin’e kıymayın” diyor.
Radyo Metropol’den Raşit Doğan nükleer enerjiyi tamamen reddetmek, enerji açığını daha ucuza ve çevreye zarar vermeden, sürdürülebilir şekilde gidermenin yöntemlerinin uzun vadeli, kalıcı devlet politikalarıyla tespitini talep etmek ve kısa vadede alternatif enerji uygulamalarına geçişi sağlayacak kamu duyarlılığını hükümetin gündemine sokmak için gerekli örgütlülüğü ve duyarlılığı göstermek gerektiğini savunuyor.
Gazeteci Nazlı Dikici “Enerji arz-talep döngüsü için üretim şart, ancak bu üretim kaynağı nükleer enerji değil. Bu bu kadar basit. Peki siyaset neden bu kadar zor?” diye soruyor.
Radyo Ülkü’den Meltem Ahatoğlu “Yıllardır nükleer santral konusunda harcadığımız enerjiyi yenilenebilir kaynaklar üzerinde projeler geliştirmeye harcasaydık bir adım yol kat etmiş olmaz mıydık?” diyor ve “Mersin nükleer çöplüğe döndü” haberi yapmak istemediğini söylüyor.(EZÖ/EÜ)