Mahmur kampından 26 mülteci, Kandil'den de sekiz PKK'linin hükümetin Kürt açılımına destek vermek için Kuzey Irak'tan Türkiye'ye girişini izleyen dört gazeteci, Habur Sınır Kapısı'ndan girişlerine izin verilmeyince "tampon bölge"nin Irak tarafında sabahlamak zorunda kaldı.
Radikal muhabiri Rifat Başaran, Milliyet muhabiri Namık Durukan, Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Ramazan Yavuz ve serbest gazeteci Mazlum Özdemir, önceki gün (19 Ekim) Kuzey Irak'taki Mahmur kampına giderek "barış grubu"nun Türkiye'ye gelişini takip etti.
34 kişi Türkiye'ye girdi; sorgularının ardından dün serbest bırakıldı ama gazetecilerin Türkiye'ye giriş yapabilmeleri için 16 saat beklemeleri gerekti.
Vali söz verdi ama "emir" kırılamadı
Kuzey Irak'ın Zaho kentindeki gelişmeleri izledikten sonra sınırı geçmek için Şırnak Valisi Ali Yerlikaya'dan destek isteyen gazeteciler, Yerlikaya'nın kabul etmesi ve gümrükten bir yetkilinin arayıp adlarını kayıt etmesinden sonra, Irak'tan çıkış yapabildiler ama "barış grubu"nun Habur'dan girişini izleyemediler.
Sorunun Habur Sınır Kapısı'ndan giriş yapmak istediklerinde başladığını bianet'e anlatan gazeteci Rifat Başaran, "Bizi arayan bir başka valilik görevlisi, 'buraya gelmeyin, bilgisayar bozuk, giremezsiniz' dedi. 'Nasıl olur, ama biz Irak'tan çıktık' dediysek de sonuç değişmedi" dedi.
"Sınır kapısına geldiğimizde gayet kibar davrandılar ama 'Sizi alamayız. Emir böyle' dediler. O zaman arabayı buraya çekelim, güvenliğimiz açısından burada arabada kalalım' diye önerdik. 'Hayır olmaz, çıkın Irak kapısına yakın bir yere gidin' dediler. Biz de öyle yaptık."
Peşmerge habercilere çay getirdi
"Sağolsunlar, peşmerge askerleri gece bize çay getirdiler. Sordular, durumu anlattık, 'arada kaldık' dedik. Geceyi Habur Irak'ın Halil İbrahim Sınır Kapısı arasındaki Habur Çayı üzerindeki köprü üzerinde geçirdik."
Askerlerin sorunu giderdiklerini bildirmeleriyle dün (20 Ekim) sabah , sabah 8.00'de yeniden sınır kapısına geldiklerini söyleyen Başaran, yaşadıklarını şöyle aktardı:
"Gittik, üzerimizi aradılar, pasaportumuza baktılar. Jandarma Noktasını geçtikten sonra birkaç yüz metre ilerde bulunan Habur Sınır Kapısı'na gittik. Yine görevliler durdurdu, 'Emir var, geçemezsiniz' dediler. Ne dediysek de ikna edemedik. Akşam 4'e kadar giremedik.
"Toplam 16 saat orada kaldık. Barış grubu kapıya yakın bir yerde tutuluyorlardı, biz de gireni çıkanı görebiliyorduk aslında. Anladığım kadarıyla, barış grubu içeri girdikten sonra karışıklık olmasın diye merkezden bilgisayar sistemini kilitlemişler."
"PKK grubunu izleyemedik, mağdur olduk"
"Akşam 04.00 sularında gümrük baş müdürü geldi, kendisine Ankara'dan bilgi verildiğini söyledi. Yanımıza bir başka görevli verdi, işlemler hızlı şekilde yapıldı. Geçişimize izin verildikten hemen önce grubun tahliye edildiğini öğrendik. Ardında da zaten sınır kapısı açıldı. İzleyemedik. Karşılama sürecine sonradan yetiştik. Mağdur kaldık, haber yapmamız engellendi. Gerekçe ne olursa olsun, bu basın özgürlüğünün önünde bir engeldir." (EÖ)