AİHM, PKK'ye yönelik operasyonda gözaltına alınarak gözaltında tutulduğu altı günde Med TV'ye yaptığı açıklamalar konusunda sorgulanan Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Başkan Yardımcısı Osman Özçelik'in "özgürlük ve güvenlik hakkını" ihlal edildiğine karar verdi.
Mahkeme ayrıca, "Yedinci Gündem" gazetesini yasağa rağmen dağıttığı gerekçesiyle üç ay hapse mahkum olan Ayşe Oyman'ın adil yargılanmadığına hükmetti.
AİHM: Benli DGM'nde adil yargılanmadı
Gazeteci Benli'ye cezanın örgüt üyeliği iddiasıyla verildiğini hatırlatan AİHM, Gazetecinin o dönem yargılandığı Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) askeri bir üye bulunmasının "bağımsız ve tarafsız yargılamaya" gölge düşürdüğü sonucuna vardı.
AİHM, önceki gün (20 Şubat) açıkladığı kararında, Benli'ye tazminat ödenmesine gerek olmadığını duyurdu; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesiyle güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkının kısıtlanmadığını bildirdi.
Ankara DGM'sinde yargılanan Benli, 1998 yılında "TDP'ye yardım ve yataklık" ettiği gerekçesiyle 4 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Kararın Yargıtay'da aleyhte bozulması üzerine aynı mahkeme, Benli'yi bu kez "örgüte üye olmak"tan 12 yıl 6 ay hapisle cezalandırdı.
Bunun üzerine AİHM'ye başvuran Benli, sorumlu müdür sıfatıyla mahkum edilmesinin ifade özgürlüğü hakkının kısıtlanmasına neden olduğunu ileri sürmüştü. Mahkeme, başvuruda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin diğer maddelerine dayanılarak şikayetlerin ayrıca ele alınmasına gerek olmadığını da açıkladı.
HADEP'li Özçelik'e "uzun gözaltı"
HADEP Başkan Yardımcısı Osman Özçelik, PKK'ye yönelik operasyonda 21 Temmuz 1999'da gözaltına alındı. Altı gün gözaltında tutulan Özçelik, Med TV'ye yaptığı açıklamalar konusunda sorgulandı.
AİHM, Türkiye'nin Özçelik'in "özgürlük ve güvenlik hakkını" ihlal ettiğine karar verdi.
Kimlik kontrolü sırasında polisten kaçmaya çalışan Özçelik'in gözaltına alınmasının "kabul edilebilir nedenlere" dayandığını açıklayan AİHM, HADEP yetkilisinin hakim karşısına çıkarmadan altı gün boyunca gözaltına tutulmasının gerekçelerinin bulunmadığını bildirdi.
AİHS'nin 5/3-4 maddelerinin ihlal edildiği tespitine yer veren AİHM, Türkiye'nin mahkeme giderleri dahil Özçelik'e 3 bin avro (5 bin 400 YTL) tazminat ödemesine karar verdi.
Ağustos 1999'da hakkında "PKK'ye yardım" iddiasıyla dava açılan Özçelik'in dosyası, Haziran 2002'de, 4616 Sayılı Şartlı Af Yasası uyarınca askıya alınmıştı.
Hapse mahkum olan Oyman da adil yargılanmadı
İfade özgürlüğü hakkının kısıtlandığı iddiasıyla AİHM'e başvuran "Yedinci Gündem" gazetesi temsilcisi gazeteci Ayşe Oyman'ın bu yöndeki şikayeti de kabul görmedi.
Temsilcisi olduğu gazete bürosu Nisan 2002'de polislerce aranan Oyman, yasak kararına rağmen gazeteyi dağıtmaya devam ettiği gerekçesiyle Haziran 2002'de üç ay hapse mahkum olmuştu.
AİHM, Oyman'ın iddianamenin ve Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaasının kendisine tebliğ edilmediği ve bu nedenle adil yargılanmadığı yönündeki beyanını ise kabul etti.
Bu nedenle AİHM, Oyman'ın adil yargılanmadığına karar verdi. AİHM, "düşünce ve vicdan özgürlüğü" ve "ifade özgürlüğü" haklarının kısıtlandığına dair şikayetleri ayrıca görüşmeye gerek olmadığını bildirdi. Mahkeme, Oyman'a sadece mahkeme gideri karşılığında bin avro (bin 800 YTL) ödenmesine karar verdi.
"AİHM, Anter davasında Türkiye'yi korudu"
Ayrıca, 1992 yılında Diyarbakır'da çağırıldığı bir konferans sonrasında uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen Musa Anter'in ailesi, AİHM kararını yetersiz bularak AİHM Büyük Daire'ye itiraza hazırlanıyor.
AİHM, Türkiye'yi, mahkeme gideri dâhil 54 bin 150 YTL tazminata mahkûm etmişti.
Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, AİHM tarafından verilen kararda Türkiye'nin korunduğunu savundu. Anter, "Büyük bir ceza verilseydi caydırıcı unsuru içerirdi. Emsal olması açısından önemliydi. Ancak cinayetler işlenmeye devam edilecek. " yorumunu yaptı. (EÖ/KÖ)