Habercilerin gözaltına alınmasında ise geçen yıla göre "şimdilik" önemli bir azalma göze çarpıyor.
Geçen yıl, Türkiye'de yasal veya yasadışı şekilde 29 gazeteci ve 25 basın çalışanı gözaltına alındı; aynı yıl içerisinde 9 gazeteci çeşitli süreler için cezaevine girdi. Bunun dışında, geçmiş yıllarda tutuklanıp 2004'te tahliye edilen gazeteciler de var.
Memik Horuz dört yıldır hapiste
Geçen yıl tutuklanan gazetecilerden tamamı aynı yıl veya 2005'te tahliye edilirken, 2001'de "TİKKO örgütü üyeliği" iddiasıyla tutuklanan "İşçi Köylü" gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Memik Horuz, halen Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde yeni TCK'den yararlanmayı bekliyor. Horuz'un, AİHM'ye başvurusu kabul edildi.
"Atatürk'e hakaret ettiği" iddiasıyla 15 ay hapse mahkum edilen "Milli Gazete"nin eski yazarı Hakan Albayrak cezasını tamamlayarak 13 Kasım'da tahliye oldu. Uyum Yasaları kapsamı dışında tutulan 5816 Sayılı "Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara İlişkin Kanunu" uyarınca cezalandırılan yazar, Ankara Kelecik Cezaevi'nde altı ay yattı.
Kandil Dağı'nda KONGRA-Gel militanları ile röportaj yaptığı için 15 Ekim'de gözaltına alınan "Hürriyet" gazetesi muhabiri Sebati Karakurt, Cumhuriyet Savcılığı'nca serbest bırakıldı. TGC, İçişleri Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı'nı göreve çağırdı. Basın Konseyi ise, gözaltını "vahim bir hukuk ihlali" olarak değerlendirdi. 10 Ekim'de "Hürriyet Pazar" ekinde çıkan "Kandil'de kadın bilinci Kürtçülüğü aştı" başlıklı röportaj nedeniyle gözaltına alınan Karakurt'tan polis çektiği fotoğrafları istedi.
Bazen de yetkililer yasal olmadığını bildikleri halde habercileri gözaltında tutmaya kalkıştılar. Tunceli'de canlı kalkan grubunu izleyen "Cumhuriyet" gazetesi ve "Doğan Haber Ajansı" muhabiri Ferit Demir ile İHA muhabiri Haydar Yavuzak, Cihan Haber Ajansı'ndan Ali Haydar Gözlü, "Günlük Evrensel" gazetesinden Cem Emir ve NTV muhabiri Ercan Tapaç, 6 Ekim'de, iki saat süreyle gözaltında tutuldu. Gözaltı tutanağı verilmeyen gazetecilerden üçü Elmalı Jandarma Karakolu'na dava açtı. DİHA muhabirleri Burhan Ekinci ve Mücahit Yalçın da asker kulübesinde tutularak engellendi.
Su Yayınları'nın eski sahibi ve "Birgün" gazetesi yazarı Melih Pekdemir, 18 Ağustos gecesi "ifadesinin alınması için" evinden gözaltına alındı, Mersin Emniyet Müdürlüğü'nde bir gün tutuldu, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. "Fethullah'ın Copları" kitabının yayıncısı Pekdemir'in, "yayın yoluyla hakaret" iddiasıyla Akçaabat'ta açılan dava ile ilgili ifade için arandığı ve "adresinde bulunmadığı" gerekçesiyle hakkında gıyabi tutuklama emri çıkarıldığı iddia edildi.
2005'te üç "kısa tutukluluk" yaşandı
Tutuklanmaları için gazetecilerin 2004'te yaygın şekilde karşılaştıkları "örgüt üyeliği" suçlaması, 2005'te de sürdü: Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem'i protesto eden iki eylemciyi Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu salonuna sokmakla suçlanan Avusturyalı gazeteci Sandra Bakutz ise, "DHKP/C örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında 30 Mart'ta tahliye edildi.
Gelinen noktada, "örgüt üyeliği" iddiasından başka, eski Ceza Yasası'nın 312/2 maddesinde tanımlı "kin ve düşmanlığa tehlikeli tahrik" fiili, habercilere cezaevi tehdidini hissettiren en önemli düzenlemelerden. Yeni Ceza Yasası'nın 216. maddesinde yerini alan suçlama, yerel mahkemelerle Yargıtay arasında farklı şekillerde değerlendiriliyor.
Yılın ilk üç ayında 1999 Depremi'ni "ilahi ikaz" olarak nitelendirdikleri için tutuklanan iki "Yeni Asya" gazetesi yazarı da, birkaç gün hapiste kaldıktan sonra, henüz yürürlüğe girmeyen yeni TCK'deki 312. madde değişikliği nedeniyle tahliye edildiler.
Ancak nisan, mayıs ve haziran aylarında herhangi bir tutuklama yaşanmadı; iki gazeteci gözaltına alındı.
Gazetecilere hapis tehdidi artarak sürüyor
Yazdıkları yazılardan 20 ay hapis cezası verilen "Milli Gazete" yazarı Selahattin Aydar ve Mehmed Şevket Eygi üzerinde cezaevi tehdidi devam ediyor.
13 Haziranda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun (YCGK) yazar Aydar ile ilgili bozma kararına direnerek ceza verilmesi yönünde tavır aldı. YCGK, Aydar'a verilen hapis cezasını "Düşünce özgürlüğü sınırlanamaz" gerekçesiyle bozmuş, kısa süre sonra benzer bir davada ise, yazar Eygi'nin cezasını dörde karşı 24 oyla onamıştı.
216. madde dışında yeni TCK'de "Devlet kurumları tahkir ve tezyif" başlıklı 301 ve "Temel milli Yararlara Karşı Hareket"e dair 304. maddesi gibi pek çok madde, medya temsilcilerini demir parmaklıkların ardında gönderebilecek nitelikte. (EÖ)