Barış gazeteciliği kavramını ilk ortaya atan isim olan Prof. Dr. Johan Galtung, İstanbul'da verdiği konferansın ardından bianet'in sorularını da cevapladı. Galtung, çatışma durumunda ve çözümünde gazetecinin neyi, nasıl yapması gerektiğini şöyle değerlendirdi:
"Aslında barış gazeteciliğinin püf noktası çok basit: Her çatışmanın, her şiddetin temelinde çözülmemiş bir fikir/amaç uyuşmazlığı olduğunu hatırlamak; şiddete değil anlaşmazlığa odaklanmak.
"Gazetecinin görevi, şiddeti ön plana çıkarmak değil; yaptığı haberle sürekli olarak devlet yetkililerine, taraflara 'Bu anlaşmazlık nerden kaynaklanıyor?' ve "Bunu nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?' diye sormak ve bunu hatırlatmakta ısrar etmek. Gazeteci her zaman kendine kimi, neyi haber yaptığının ve kullandığı dilin barışa katkıda bulunup bulunmadığını sormalı."
Galtung, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde son dönemde yaşanan gelişmelerin kalıcı olması için de gazetecilere rol düştüğünü şu sözlerle anlattı: "Türkiye ve Ermenistan arasında imzalan protokol harika bir gelişme ama hala diplomatik düzeyde. Oysa her iki ülkede de bundan memnun olmayanların olduğunu biliyoruz. Hem Türkiyeli hem Ermenistanlı gazeteciler, bu gelişmelerin toplumsal düzeye de yansıması için çaba sarf etmeli; geçmişin çıkmazlarını değil, bu sürecin faydalarını gündemde tutmalı."
Galtung, konferans sonrasında Türkçe'ye çevrilen son kitabı "Çatışmaları Aşarak Dönüştürmek"i de okuyucuları için imzaladı. Galtung bu kitabın okuyucusunu çatışma çözümüne giriş olarak nitelendirebilecek zihin egzersizlerine davet ettiğini hatırlatıyor.(KÇ/EÜ)
* Johan Galtung, "Çatışmaları Aşarak Dönüştürmek: Çatışma Konusuna Giriş (TRANSCEND&TRANSFORM: An introduction to conflict work )", çev. Havva Kök, USAK Yayınları, Ankara, Eylül 2009.