Kitap, ayrıca, dergide yayınlanan ve tepkiler kadar Özkoray'ın yargılanmasına da neden olan "Ordu Ne İşe Yarar?" makalesini ve aynı konuda yapılan bir söyleşiyi de içeriyor.
Özkoray'ın ideapolitika.com sitesinde 2001'de çıkan "Ordu ne işe yarar?" ve "Yeni Barbarlar Apoletli Talibanlar" yazılarından daha önce mahkum olduğu, ancak Yargıtay'ca "301. madde değişikliği dikkate alınsın" istemiyle bozulan dosya, yarın (25 Nisan) Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yeniden ele alınacak.
Oligarşik Kare'de "tekelci basın" da var
Kitapta ayrıca Özkoray'ın tüm yazılarında temel aldığı, gerçek demokrasiye ulaşma yolunda kurulması gereken "Geleceğin Sosyalist Partisi"ne manifesto niteliği taşıyan bir açık mektup da yer alıyor.
Kitabın son bölümünde İdea Politika dergisi ve Web sitesine karşı Genelkurmay'ın yargıya müdahalesine kanıt olarak "gizli belgeler" yayımlanıyor. Kitap, İdea Politika'nın yayıncılık macerasında yer alan eylemleri, Türkiye ve dünyadan yazarları, siyasi ilişkileri konu alan bir albümle son buluyor.
Kitapta Türkiye'nin çağdaş batı demokrasisine ulaşması için izlemesi gereken yolda en büyük engelin, politikadan ekonomiye toplumsal yaşamın her alanına ipotek koyan ordunun olduğu saptamasını yapan yazar, bunun yarattığı kilitlenmenin ülkeyi her açıdan geri bıraktığını, demokrasinin "sözde" olduğunu, "totalitarizm içinde ucube bir sistemde" yaşadığımızı savunuyor.
2006'te yine Belge Yayınları'ndan çıkan ilk kitabı "Totaliter Türkiye Çiftliği" de 28 yıllık süre içinde yazdığı siyasi yazıları toplayan Özkoray, Türkiye'deki sistem-rejim-devlet üçlüsünü, "Oligarşik Kare" olarak nitelendirdiği 'tekelci basın, sermaye, siyaset ve ordu' çerçevesinde analiz etmişti.
Özkoray, "entelektüel gazetecilik" alanında gördüğü boşluğu doldurmak için 1998 yılında yayınlamaya başladığı "Idea Politika" adlı üç aylık dergi ile Türkiye'de kültürel topluluğu geliştirmeyi ve demokratik değerleri yerleştirmeyi hedeflemişti.
Ordu ile ilgili eleştirileri yüzünden hakkında 20 kadar yargı işlemi yapıldığını ifade eden Özkoray, bu süreçte kendisiyle bizzat yargıya müdahale ederek uğraşan Genelkurmay ile karşı karşıya geldi.
"Aydınına düşman olan devletler iflah olmaz"
Kitapta Yaşar Büyükanıt, İlker Başbuğ ve Adalet Bakanlığı'nın yargıya doğrudan baskı kuracak nitelikteki belgelerine de yer veren Özkoray, bu durumu "Kafkaesk Dava" olarak nitelendiriyor.
"Bir ülkede eğer düşünce özgürlüğü sağlanamamışsa buna karşı olan her türlü argüman değersizdir ve cehalet ürünüdür. Güruh, lümpen ve ayak takımı işi faşist ideolojidir! Yasağı savunan ahmaklar demokrasi kelimesini ağızlarına alamazlar." (EÖ/TK)