Medya örgütleri gazeteci Amberin Zaman’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilmesine tepki gösterdi.
Basın Konseyi “Başbakan ve Cumhurbaşkanları’nın görevi, gazetecilere ve gazetelere hiza vermek değil, demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğüne sahip çıkmaktır” dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Erdoğan’ı gazetecileri hedef göstermekten vazgeçmeye çağırdı.
G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu ise Erdoğan'ın sözlerinin siyasi etik sahibi hiçbir politikacıya yakışmadığını söyledi.
Basın Konseyi: Seviyeli Siyasete Çağırıyoruz
“Bir televizyon programında soru soran gazeteciyi, miting meydanlarında halka yuhalatan ve haddini bildirmekle tehdit eden siyasi anlayışı kınıyor, seviyeli siyaset yapmaya çağırıyoruz.
“Alışkanlık haline getirilen gazetecileri hedef alma ve gazetecilerle basın kurumlarına hiza verme çabalarının, ifade, düşünce, basın özgürlüğü ile bağdaşmadığını bir daha hatırlatırız.
“Kaldı ki, Başbakan ve Cumhurbaşkanları’nın görevi, gazetecilere ve gazetelere hiza vermek değil, demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğüne sahip çıkmaktır.
“Gazetecilere linç kampanyası başlatmak, demokrasi sınırları dışına çıkmak olur. Seçim atmosferi ve bölgemizde çok sıkıntılı geçen şu günlerde, siyasilerin ifade özgürlüğüne saygılı olmalarını ve içtenlikle, sevgiyle halkın tüm kesimlerini kucaklamalarını bekliyoruz.”
TGC: Gazetecileri hedef göstermeyin
“Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde her zamankinden daha çok birlikteliğe ve ulusal barışa ihtiyacı olan Türkiye’nin politikada başlayan ve bazı medya manşetlerine de sıçrayan nefret söylemleriyle giderek gerginleştiği görülmektedir.
“Ulusal barışın sağlanması için başta Başbakan Erdoğan olmak üzere tüm adayları ve siyasetçileri nefret söyleminden uzak durmaya, gazetecileri hedef göstermekten vazgeçmeye çağırıyoruz.”
G-9: Siyasi Etiğe Yakışmadı
"Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanlığı kampanyasını da nefret söylemi antrenmanına dönüştürdü. Miting meydanlarında gazetecileri, kadın meslektaşlarımızı hedef haline getirmesi ilk değil.
"Başbakanın şiddetle protesto ettiğimiz söyleminin son hedefi Amberin Zaman oldu. Bir gazeteciyi linç objesine dönüştürerek, “Gazeteci kılıklı bir kadın militan çıkmış, edepsiz kadın, haddini bil haddini” sözleriyle hedef almanın, bırakın bir cumhurbaşkanı adayına, siyasi etik sahibi hiçbir politikacıya yakışmadığını anımsatmak isteriz.
"Bir yandan etnik ve mezhebi farklılıklar seçim malzemesi yapılırken, öte yandan da yalnızca her söylenene baş sallayan gazetecilerle ne basın özgürlüğüne ne de özgür bir topluma sahip olmak mümkündür.
"Başbakanı gazetecileri hedef göstermekten vazgeçmesi için bir kez daha uyarıyor, bir kadın meslektaşlarının uğradığı saldırı karşısında sessiz kalmak bir yana destekler tavır takınanları da kınıyoruz.
"Türkiye, her şeye karşın, gazetecilerin iktidarları özgürce eleştirebildiği özgür ve demokratik bir ülke olacaktır. Bunu ne baskıcı iktidarlar ne de onların baş sallayıcısı medya erbabı engelleyebilir."
Ne olmuştu?
Erdoğan dünkü Malatya mitinginde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun CNN Türk’teki bir televizyon programında, "Halkın ahlak reformuna ihtiyacı var" dediğini belirterek şunları söylemişti:
"Oradan da gazeteci kılıklı bir militan çıkmış, edepsiz bir kadın, 'Müslüman ülkede bunu beklemek zor değil mi' diyor. Haddini bil haddini. Eline vermişler bir kalem, gazete köşesinde yazıyorsun. Çıkarıyorlar seni işte bu malum Doğan grubunun televizyonuna, oradan da saygısızca yüzde 99'u Müslüman olan bu halka hakaret ediyorsun”
Zaman Erdoğan’ın konuşmasına bugünkü yazısında tepki göstermiş, gazetecinin 15 yıldır Türkiye temsilciliğini yaptığı The Economist dergisi de konuyla ilgili açıklama yayımlamıştı. (EA)