Dosyayı ele alan Yargıtay 4. Ceza Dairesi, bozmaya hükmün Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 308/2. ve 61. maddesi yerine 192/1. maddesinden tesis edilmesini gerekçe gösterdi.
28 Nisan 2004'de alınan bozma kararı, İzmir'de yaşayan gazeteciye yeni ulaştı.
"Hak iddia ettiğini almaya çalıştı"
Yüksek mahkeme, dava sonuçlanmadan Basın Konseyi'nin gazeteciyi "şantaj" iddiasıyla kınadığı dosyada, "hak iddia ettiğini zorla almaya çalışmak" ve "eksik teşebbüs"ten yargılanması gerektiğini bildirdi.
Bu durumda Datça Asliye Ceza Mahkemesi Yargıtay kararına uyarsa gazeteciyi daha hafif bir ceza ile yargılayacak.
TCK 308/2. maddesi, 1 aydan bir yıla kadar hapis ve para cezası öngörüyor. Yargıtay'ın "eksik teşebbüs"ten indirim isteği de göz önüne alınırsa ceza daha da azalabilir.
Emlakçılık ve İl Genel Meclis üyeliği yapan Doğan Ömer Yalçınkaya, başsağlığı ilanını yerel gazetesinde yayımlayan ve ilan bedelini isteyen Kara'yı dava etmişti. Neticede Datça Asliye Ceza Mahkemesi, Kara'yı 2 yıl 26 gün hapisle cezalandırmış, dosya temyiz edilmişti.
Yalçınkaya ve gazetenin daha önce haber yaptığı Müteahhit Mehmet Karadağ'ın Basın Konseyi'ne yaptığı başvuru, dava onanmadığı halde 19 Şubat 2003'te kınama ile sonuçlandı.
Konsey davası AİHM'de
Konsey, Kara'nın "gazeteciliği özel çıkarlara alet ettiği" ve "taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürdüğü" iddiasıyla kınamıştı.
Konsey, "kınama" kararını "aleyhte yayın yapma tehdidiyle parasal çıkar sağladığı" şikayeti üzerine aldığını açıklamıştı.
Kara, Konseye gönderdiği yanıtta hakkındaki iddiaları "asılsız ve kasıtlı" olarak değerlendirmişti. Konseyi'ne dava açan Kara, mahkemeden sonuç alamayınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuştu. (EÖ/BB)