Karadeniz 30 yaşındaydı; 16-17 yaşlarında henüz lise sıralarındayken Yeni Ülke gazetesinin mutfağında gazeteciliğe adımını atar. Oranın gündelik işleriyle beraber kendi çapında haber peşinde koşmaya başlar.
Diyarbakır doğumlu Karadeniz, o dönemde "Hizbi-kontra"ca öldürüldüğü öne sürülen aynı gazetenin muhabirleri Musa Anter, Mehmet Şenol, Hüseyin Deniz, Ferhat Tepe, Hafız Akdemir, Cengiz Abay ve Yahya Orhan'la birlikte çalıştı.
Gazeteci Karadeniz Ağustos 1992'de Diyarbakır merkezde silahlı saldırıya uğradı, beyin omiriliğinden aldığı bir kurşun darbesine rağmen ağır yaralı olarak kurtuldu. İlk müdaheleden sonra, belden aşağısı felç olarak yaşamını tekerlekli sandalyeyle sürdürdü.
Türkiye'de yeterli bakım ve tedavi olanağı bulamadığından Almanya'ya gitmek zorunda kaldı.
Almanya'da çıkan gazetelerde ve Med-TV'de programlar yaptı.
Son bir hafta önce -takriben Perşembe ve cuma günü- Medtv'de rahatsızlanınca tekerlikli sandalyesinden düştü. Son bir haftadır arkadaşları sürekli onu arıyordu.
Bir türlü haber alınamayınca, durum polise bildirildi ve polis kapıyı kırarak içeri girdi. Burhan -polisin anlatımına göre- tekerlekli sandalyesinden düşmüş bir halde ölü olarak bulundu.
Otopsi raporları ve cenazesinin nakil işlemleri biter bitmez memleketi olan Diyarbakır'a getirilecek.