ÇGD ödülüyle hapse
Dört ay erteleme istediği halde bir ay ertelemeden yararlandırılan gazeteci Kara, 15 Aralık'a kadar hapse girecek. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi'nin ödüllendirdiği Sinan Kara, ödülünü aldıktan iki gün sonra meslektaşları tarafından cezaevine uğurlanacak.
14 Ekim'de Datça Savcılığı, "Datça Haber" gazetesi sahibi ve Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Sinan Kara'ya verilen 30 milyar lira para cezasının tahsili için ödeme emri çıkartmıştı. Ancak, Kara'nın bu cezayı ödeme gücü bulunmadığı için ceza kendiliğinden eski cezaya dönüştü.
Dört ay süre istedi, bir ay verildi
15 Kasım'da Datça Savcılığı'na giden gazeteci Sinan Kara, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (CMUK) 400. maddesinden yararlanmak amacıyla Savcılığa başvurdu. Kara, Ramazan Bayramı'nın yaklaşması ve çocuklarının zor durumda kalacak olması nedeniyle dört aylık infaz ertelemesi isteğinde bulundu. Ancak savcılık, başvuru tarihini de esas alarak yalnızca bir aylık erteleme hakkı tanıdı.
Bianet'e açıklama yapan gazeteci Kara, Muğla Merkez Cezaevi'nde 44 gün kalacağını açıkladı. Gazetecinin, en geç 15 Aralık'a kadar Savcılığa teslim olması gerekiyor.
Ödemeyince 30 milyar, 3 ay hapis oldu
Gazeteci Sinan Kara'ya, "Kaymakam'a gazete göndermediği" gerekçesiyle verilen cezanın ödenmesi için 14 Ekim'de Savcılık tebligat yaptı. Tebligata göre gazeteci Kara'nın, 30 milyar lirayı üç taksit halinde ödemesi gerekiyordu. Ancak, cezayı ödeyemeyen gazeteci, hapis cezasını çekmek zorunda kalacak.
"Kaymakama gazete göndermediği" gerekçesiyle yargılanan ve ilk olarak 3 ay hapis ve 91 milyon lira para cezasına çarptırılan gazeteci Sinan Kara, hapse girmek üzereyken Uyum Yasası'na uygun bir şekilde yargılanmak için Datça Savcılığı'na başvurmuştu. Savcılık, Kara'nın cezasını 9 Ağustos 2002'de değiştirilen Basın Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca 30 milyar lira paraya dönüştürmüştü.
Uyum Yasaları AB'ye engel
3 Eylül'de İstanbul'da bir açıklama yapan gazetecinin avukatı, eski Ankara milletvekili ve Anayasa komisyonu eski Başkanı Burhan Apaydın, gazeteci Kara'nın durumu ışığında Uyum Yasaları'nı eleştirmişti. Apaydın, şu noktalara işaret etmişti:
* Olay Sinan Kara'yı aşmıştır. Avrupa Birliği'ne (AB) girişimizle ile ilgili önemli bir engel oluşmuştur.
* Demokratik rejimin en başta gelen kontrol mekanizması bugün Mecliste iktidar ve muhalefet partileri tarafından işletilmemektedir.
* Bu yüzden demokratik rejimden beklenen faydalar gittikçe azalmaktadır. Basın kontrol görevini bugün tek başına yapmaktadır.
Basın denetimde tek başına
* Bundan rahatsız olanlar vardır. Yazılı ve görsel basın baskı çemberine alınmak istenmektedir.
* Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Basın Yasaları'na getirilen hükümler, gazeteciye hapis cezasını kaldırır gibi görünse de gerçekte daha vahim bir durum getirdiğine işaret etti.
* Hapis cezaları yerine 30 milyardan başlayıp 100 milyar liraya kadar ağır para cezaları getirilmiştir. Bunları ülkemizde ödeyebilecek gazeteciler yoktur".
Ödemezse 3 yıl hapis
* Böyle olunca, 30 milyar lira karşılığı 3 yıl, 60 milyar lira karşılığı 6 yıl, 100 milyar lira karşılığı 9 yıl hapis yatacaktır. Hapis cezaları kaldırılmamış, bilakis ağır para cezası ismi altında daha uzun süreli hapis cezaları getirilmiştir.
* AB Uyum Yasaları buysa elbette ki AB Türkiye'deki uygulamalara elbette ki kayıtsız kalamaz.
* Basın hürriyeti olmayan yerde hiçbir hürriyet yoktur. AB bu kuralı benimsemiştir. Türkiye bu kuralı bilmedikçe ve benimsemedikçe AB kapıları Türkiye'ye zor açılır. (EÖ/BB/NK)