Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Gaziantep Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Ömer Küsbeoğlu'na "basın yoluyla hakaret ettiği" iddiasıyla yargılanan gazeteci Murat Güreş'i üç ay hapse mahkum etti.
Mahkeme, 12 Ekim'de görülen karar duruşmasında Gaziantep Hakimiyet gazetesi yazı işleri müdürü Güreş'e verdiği hapis cezasını 3 bin 480 TL idari para cezasına çevirdi.
Güreş: Hüküm açıklansın ki temyiz edeyim
Güreş, bianet'e, kararı temyiz edebilmek için "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını" kabul etmediğini, bunun için de gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesini beklediğini söyledi. Ceza Yasası'nın (TCK) 125. maddesi uyarınca mahkum olan gazeteci, bin TL de vekalet ücreti ödeyecek.
Aynı zamanda gazete yazarı olan Güreş, gazetesinin 18 Ocak 2010 tarihli sayısında yayımlanan "Küsbeoğlu'nun Siyaset Çöplüğü" başlıklı yazısında, "100 bine yakın esnafı temsil eden ve demokrasinin kuvvetler ayrılığı prensibi içerisinde bir esnaf ve meslek örgütü olarak siyasi irade üzerinde baskı unsuru olması gereken Esnaf Odaları Birliği yönetiminde bulunan Küsbeoğlu'ndan kaynaklandığını iddia ettiği "yönetim anlayışını" eleştirmişti.
Yazı, "Bu esnafın yakasından artık düşün! Yıllardır sırtına basa basa hak etmediğiniz yerlere geldiğiniz artık onlarda biliyor. 60 bine yakın insanı hayâsızca kullandığınız artık yeter! Birazcık vicdanınız, birazcık gururunuz varsa size fedakârca o apoletleri takan esnafınıza teşekkür edin ve kenara çekilin. Çünkü sizin "birlik başkanlığınız", "dirlik başkanlığı" olmaktan da şirazesinden de çoktan çıktı" sözleriyle son buluyordu.
CHP meclis üyesiydi, AKP il başkan yardımcısı oldu
Eleştiriyi dayanak oluşturan diğer bir yön de, Küsbeoğlu'nun, "temsil gücünü kullanarak daha önce Cumhuriyet Halk Partisi meclis üyesi, ardından keskin bir dönüşle Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkan yardımcısı olması" oldu.
"Haber verme ve eleştirme hakkının kabulü için, açıklama veya eleştiriye konu olan haberin, gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamu ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekliyle konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, verilen haberin yazılış şekli kişilik hakkını zedeleyecek üslup ve tarzda olmaması gerektiğinin bir gazeteci olarak bilincindeyim."
Rahatsız eden düşünce de güvence
Güreş'in mahkemede yaptığı, topluma haber verme hakkının bir gereğini yerine getirdiğini belirttiği ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin daha önce verdiği Handyside kararı (7 Aralık 1976) ve Sunday Times kararına (26 Nisan 1979) atıf yaptığı savunma mahkemeyi ikna etmedi.
AİHM, sadece zararsız düşüncelerin değil, toplumu derinden sarsan, şok eden ve rahatsız eden düşüncelerin de düşünceyi ifade etmenin bir gereği olduğuna işaret ediyor.
Haberci hakkında aynı kişinin açtığı 20 bin TL'lik tazminat davasıysa Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sürüyor. (EÖ)