Gazeteci, cemaat lideri Fethullah Gülen'in yakın akrabası olduğunu ileri sürdüğü Gülen'in kendisine "Eğer Tayyip Erdoğan'ın başına bir şey gelirse ya da AKP kapatılırsa görürsün mantar tabancası mı patlar, yoksa başka bir şey mi patlar! Karşınızda Demokrat Parti döneminin köylüleri yok" dediğini iddia etti.
Hakan: Kibar başlayan konuşma giderek kabalaştı
Dünkü (6 Nisan) köşesinde Hakan, kendisini tehdit ettiğini öne sürdüğü Gülen'ın bağlantılarını da yazdı. Gazeteci, İstanbul Barosu'ndan aradığını söyleyen bir kişinin kendisini kaybetmiş bir şekilde "Görürsün mantar tabancası mı patlar yoksa başka şey mi?" diye tehditler savurduğunu açıkladı.
Bu kişinin Fethullah Güler'in yeğeni veya amcasının oğlu olabileceğini ifade eden Hakan, Danıştay 2. Dairesi'ne yönelik suikasttan mahkum olan Alparslan Arslan'ın, mahkemede verdiği ilk ifadede Kemalettin Gülen'in adının sıkça geçtiğini, bu kişinin saldırıda yaralanan Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Birden'i evinden telefonla arayarak küfrettiğini de ileri sürüyor.
31 Mart günü köşesinde, Erdoğan'ın son zamanlarda iktidar yanlılarının yüreklendirme gayretlerine karşı dikkatli olması gerektiğini yazdığı "Ey Tayyip Erdoğan gaza gelme" başlıklı yazısı yayımlandıktan sonra Hürriyet gazetesinin santralinden "Barodan aranıyorsunuz" diyerek kendisine telefonun bağlandığını, kibar başlayan konuşmanın giderek kabalaştığını kaydetti.
"Numarayı kontrol ettirdim; barodan arıyordu"
Durumu Radikal gazetesine anlatan Hakan, "Kibar konuşan, adının Kemalettin Gülen olduğunu söyleyen avukat vardı karşımda. Kibar başlayan konuşma, giderek kabalaştı. 'Görürsün ne patlayacak...' gibi tehditler savurmaya başladı. Uyardım birkaç kez, dinlemedi. Kendini kaybetti ve ben de telefonu kapattım. İlk anda umursamadım, her zaman aldığımız tehditlerden sanarak üzerinde durmadım. Daha sonra santralden numarayı kontrol ettirdim. Baro başkanıyla konuştum. Gülen'in avukatıyla konuşup, köşede yazdığım bilgileri edindim" dedi.
Bağımsız İletişim Ağı'nın (BİA) 16 Ocak'ta yayımladığı Medya Gözlem Raporu'na göre, geçen yıl 18 gazeteci, dört aktivist veya akademisyen ile altı medya organı tehditle karşılaştı. (EÖ/GG)