Tüzmen'in gazetenin manşetinden rahatsız olabileceğini, yargıya da başvurabileceğini savunan ÇGD, "Sayın hükümet üyesi, son günlerde sıkça karşılaştığımız 'töre katilleri' gibi kendisini yargının yerine de koydu ve gazeteye uygun gördüğü cezayı kendi yöntemleriyle infaz etti" dedi.
"Basın ve ifade özgürlüğü için kara günler"
Gazetelerin yayın politikasına, hatta köşe yazılarının yazılarına müdahale etmek isterken hükümetin gazete sahiplerinden destek bulduğunu savunan ÇGD, tepkisini şöyle gösterdi:
* Türkiye, basın ve ifade özgürlüğü konusunda kara günler yaşıyor. Başbakan, hükümetten beklentilerini ve düşüncelerini açıklayan vatandaşları azarlıyor.
* Hükümet üyeleri, demokratik hak arama girişimlerini "ideolojik" olarak niteleyip anlamsızlaştırmaya çalışıyor.
* Hükümetin basın ve ifade özgürlüğüne tahammülsüzlüğü son olarak Gaziantep'te yaşanan talihsiz olayla açık seçik ortaya çıktı.
* Bir gazetenin yırtılması, bir gazete binasının havaya uçurularak susturulması kadar hukuksuz bir davranıştır.
"Hükümet hoşgörü gösteremez"
* Nitekim, Tüzmen'in üyesi olduğu hükümet tarafından hazırlanan basın yasa tasarısı taslağında da bu fiil suç sayılmaktadır.
* Tüzmen'in davranışı, demokratik bir ülkede, hele hele Türkiye'nin üyesi olmak için can attığı Avrupa Birliği ülkelerinde ülkenin gündemini değiştirecek bir skandal yaratırdı.
* Her fırsatta reformları uygulama sözü veren hükümetin, Gaziantep'teki uygulamayı aynı kapsamda değerlendirmesi ve hoşgörü göstermemesi gerekir.
Bakan özür diledi
Bakan Tüzmen ise bir açıklama ile, "Gerçekdışı bir haberin büyük puntolarla verildiğini gördüm ve çok üzüldüm. Benim de tarzım olmayan yanlış bir tepki gösterdim" diyerek özür diledi. (EÖ/BB)