Mecliste çoğunluğu sağlayacak bir sonuca ulaşabilme beklentisi, hem iktidar, hem de muhalefet cephesinde uzun süre devam ettiği için büyük bir heyecanla izlenen televizyonlarda yayınlanan sonuç farkları gece yarısından itibaren düşmeye başladı ve sonunda SPD-Yeşiller ortaklığının dört yıl daha iktidarda kalmasına sağlayacak çoğunluğa ulaştığı görüldü.
Yüzde 38.5 dengesine Yeşil katkısı
Kesin olmayan sonuçlara göre hem Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD), hem de baş rakibi CDU/CSU oyların yüzde 38,5'ini aldılar. Üçüncülük yarışındaki SPD'nin ortağı "Birlik 90/Yeşiller" partisi yüzde 8.6'i, sağın ortağı Liberal FDP ise yüzde 7,4'ü yakaladı.
Bu durumda 251 milletvekili çıkaran SPD, tarihinin en büyük başarısına ulaşıp 55 vekilliği kazanan Yeşiller'le birlikte, toplam 605 milletvekilinin yer aldığı Federal Meclis'te (Bundestag) çoğunluğu garantiledi.
Liberaller ve Sosyalistler
Oy oranını artıran Hıristiyan birlik partilerinin (CDU-CSU) erken sevinci ise, potansiyel ortakları Liberaller (FDP) hedeflerine ulaşamayınca yarıda kaldı.
Yüzde 5'lik barajı aşamayan Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) yeni mecliste sadece kendi seçim bölgesinden doğrudan seçilmeyi başaran iki milletvekiliyle temsil edilecek.
Bundestag'daki "Türkiyeli Grup"
Federal Almanya Cumhuriyet kurulduktan bu yana seçilen 15. Bundestag'a girmeyi başaran politikacılardan bu kez de 3'ü bu ülkede yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerden.
Ancak, Yeşillerden meclise tekrar seçilen Cem Özdemir'in bir süre önce açıkladığı "istifa" sözünde durması beklendiği için bu sayı 2'ye düşecek ve Federal Meclis'teki "Türkiyeli grubu" Lale Akgün (SPD) ve Ekin Deligöz'den (Yeşiller) oluşacak.
Alman vatandaşlığına geçip, oy kullanma hakkını kazanan yaklaşık 500 bin Türkiye kökenli seçmenin sandık başına gittiği bu seçimde, 22 Türkiye kökenli milletvekili adayı vardı.
Katılma oranı yüzde 79.1
Oy kullanmaya çağrılan 61 milyonu aşkın seçmenin sadece yüzde79.1'inin sandık başına gittiği açıklandı (1998'den yüzde 3 daha düşük).
Birkaç hafta öncesine kadar kamuoyu yoklamalarını önde götüren CDU-CSU ve muhtemel ortakları FDP, hükümetin sel felaketi sırasındaki hızlı ve etkin yardım politikaları sayesinde SPD ve Yeşillerin gerisine düşmüş, daha sonra da Schröder'in "Irak'a askeri müdahaleye hayır!" diyerek başlattığı dış politika tartışmasıyla öne geçmişti.
"Savaş karşıtlığı" nedeniyle oylarını artıran parti Yeşiller oldu. Edmund Stoiber liderliğindeki CDU-CSU bloku, "işsizlik" başta olmak üzere ekonomik başarısızlıkla suçladığı SPD karşısında önde götürdüğü yarışı küçük oy farkıyla önde bitirdi ancak Meclis'teki aritmetiği kendi lehine değiştiremedi.
"Yabancılar sorunu" Sağa oy getirmedi
Seçimden önceki son hafta öne çıkardığı "yabancılar sorunu ve çözüm önerileri" tartışması da sağın oylarını artırmadı.
Bu arada başından beri CDU-CSU'nun potansiyel ortağı olarak görülmesine rağmen, tüm ısrarlara rağmen bunu açıklamayan, hatta gerekirse SPD'yle koalisyon kurmaya hazır görünen FDP içindeki bazı sivri politikacıların sürekli ısıtıp gündeme getirdiği "anti semitizm" tartışmaları muhalefetin başarısızlığının bir diğer nedeniydi.
Eyalet Meclisi'nde Sosyalistler
Bu arada Almanya'nın 16 eyaletinden birinde, Mecklenburg-Vorpommern'de, genel seçimlerin yanı sıra Eyalet Meclisi seçimleri de gerçekleştirildi.
SPD'nin oylarını arttırarak önde bitirdiği seçim sonuçları şu andaki SPD-PDS ortaklığının, PDS'in büyük oy kaybına rağmen mecliste çoğunluğu koruduğunu gösteriyor. (GK/NM)