Bakan Sarkozy'nin bu sözleri üzerine Yargıçlar Sendikası'ndan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na kadar birçok hukukçu, bakanın sözlerinin "yargıç bağımsızlığına bir darbe" olduğunu açıklayan demeçler verdiler.
Sarkozy'ye yanıt veren Adalet Bakanı Pascal Clément, şartlı tahliye kararının tek bir yargıç tarafından değil, üç kişilik bir yargıçlar kurulunca alındığını söyledi. Clément, "tüm yasalara uygun ve uzman görüşü alınarak davranıldı" dedi. İçişleri Bakanı'nın çevresiyse, aslında Sarkozy'nin kullandığı ifadelerin, "yargının tüm işlerliğini kaplayan daha geniş bir eleştirinin bir parçası" olduğunu söylüyorlar:
"Yargıçların gerçek bir sorumsuzlukla hareket ettiklerine tanık oluyoruz. Bir yargıcın kararını hiçbir zaman tartışamayacak mıyız? Bu yargıç, diğer devlet memurları gibi, aldığı yanlış bir kararın cezasını çekmeyecek mi?"
France Inter radyosuna açıklama yapan Başbakan Dominique de Villepin ise, kararın bir yargıçlar kurulunca alındığını hatırlatarak, nazik bir şekilde İçişleri Bakanı Sarkozy'yi uyardı:
"Fransa'da, demokraside yaşıyoruz. Demokrasimizde yargı ve yargıç bağımsızlığı gibi temel bir ilkemiz var. Hiçbir şey, bu bağımsızlığı tartışma konusu edemez".
Villepin, "Belli sayıda acıklı ve dramatik davayı, serinkanlılık gerektiren daha derince sorularla karıştırmayalım" diye konuştu.
Fransa'da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, İçişeri Bakanı'nın sözlerinin yargıçların bağımsızlığına saldırı olduğunu açıklayarak Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a mektup gönderdiler. (EÖ/TK)
(*) lemonde.fr sitesinde AFP ve Reuters kaynağıyla yayımlanan haberi Erol Önderoğlu kısaltarak Türkçeleştirdi.