Frankfurt'ta aralarında Türk Halkevi, Türk Yunan Dostluk Derneği, Soykırım Karşıtları Derneği, Hessen Ermeni Kültür Derneği, Mainz Özgürlük ve Dayanışma Derneği'nin de bulunduğu çeşitli örgütler, kent merkezinde Hrant Dink'i anmak ve saldırıyı kınamak amacıyla "uyarı nöbeti" başlattı.
.
Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu (ATÖF) Genel Başkanı Meta Atay, "Yüzyıllardır kardeşçe birlikte yaşandığını kanıtlayan, birlikte yaşamanın mümkün olduğunu, güzel olduğunu göstermeye çalışan, bu uğurda savaşan değerli bir insanı daha katlettiler. Barışa, huzura, kardeşliğe, özgürlüğe ne denli düşman olduklarını bir kez daha gösterdiler. Hiçbir şey Hrant Dink'leri, Uğur Mumcu'ları geri getirmeye yetmeyecektir" dedi.
Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) Genel Başkanı Ahmet İyidirli de, açıklamasında "Son dönemde tartışılan ve tartışmacı kişiliği ile öne çıkmış Ermeni kökenli bir Türk vatandaşıydı. Özellikle 1915 - 1916 yıllarındaki olayların ve Ermeni tehcirinin Türkiye'de yeni bir bakış açısıyla tartışılmasını savunan Hrant Dink, aynı zamanda Diaspora Ermenilerinin de konuyu daha yumuşak söylemle ve daha yumuşak biçimde tartışmalarını istiyordu" ifadelerine yer verdi.
Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı (TGD) Kenan Kolat "Hrant Dink, tarihi olayların aydınlatılması ve her iki halkın barışı için çaba gösteriyordu. Onu kaybetmek, zaten zehirlenmiş toplumsal atmosferi daha da keskinleştirecek. TGD, Türkiye'deki ve yurtdışındaki toplumsal güçleri 1915'teki olayları bilimsel içeriğiyle ve karşılıklı kışkırtmalardan kaçınarak tartışmayı sürdürmeye çağırıyor" diye konuştu.
Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu (Avrupa-ADD) Genel Başkanı Dursun Atılgan "Hrant Dink'e sıkılan kurşunlar, aslında, Türkiye'yi istikrarsızlığa sürüklemek, yurtta barışı kundaklamak, Türkiye'nin dünya devletleri arasındaki itibarına gölge düşürmek ve sürekli olarak suçlu göstererek sanık sandalyesine oturtmak için bahane arayanlara fırsat vermek için sıkılmıştır. Bu cinayet siyasi bir provokasyondur" dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Genel Başkanları Selahattin Özel ile Turgut Öker "Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi sürecin ve seçimlere endeksli olarak yükseltilen ırkçılıkla beslenen etnik milliyetçiliğin son dönemlerde giderek tırmandırılmasının bu saldırı ile bağlantısı vardır.Bu anlamıyla Hrant Dink'e yapılan saldırı aynı zamanda Anadolu topraklarında yüzyıllara yayılan bir arada yaşama kültürüne de yapılmıştır. Bu alçakça saldırıyı kınıyoruz" diye açıklama yaptı.
Türk Alman Dostluk Federasyonu (DTF) Başkanı Ali Kılıç "Dink, kendisine yurt dışında sunulacak sanal cennetlerde yaşamak yerine karanlık ellerin tetiğinden çıkan kurşunlarla her defasında cehenneme dönen ülkesinde, ülkemizde, bizimle yaşamayı seçti. O bir barış güvercini olarak aramızda yaşama mücadelesi verirken, kimse kendisine sahip çıkmadı. Son yüzyıl içinde ülkemizde 61 gazeteci hain saldırılar sonucunda yaşamını yitirmiştir. Hrant Dink bunun son halkası oldu" dedi.
TÜRGEM Başkanı Remzi Uysal açıklamasında "Zaman zaman yazılarını okuduğumuz, bazen de hak verip, bazen de fikir ayrılığı içinde olduğumuz başka yazarlarımız gibi, yazılarını eleştirebildiğimiz bir yazarımız, bir Türk-Ermeni evladı olan Hrant Dink'i katledenler, Türkiye'nin içeride kargaşa yaşaması, dış dünyada da saygınlık yitirmesini amaçlamış olmalılar" sözlerini kullandı.
Hürriyetçi Türk-Alman Dostluk Federasyonu (Hür-Türk) Genel Başkanı Hasan Tekin de "1915 ve 1916 tarihlerinde cereyan eden olayları elbette herkes kendi iradesi ve özgür düşüncesiyle ifade edebilir. Herkes düşünce ve ifadesinde özgürdür ancak sağlamını da teklif bir başka akıllılıktır. Yazık ülkemizde bu tür olaylar hepimize aşırı derecede zarar veriyor" dedi.
Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) Başkanı Gürsel Köksal "Meslektaşımız, kardeşimiz. Gazeteci-Yazar Hrant Dink'i hedef alan bu kurşunlar, tüm Türkiye'ye ve tüm insanlığa sıkılmıştır. Türkiye gazeteciliğine, Türkiye'deki gazetecilere sıkılmıştır. ATGB, Türkiye'yi faşist teröristlere, son zamanlarda yoğunlaşan linç kültürüne, faşizme ve ırkçılığa teslim etmemek için direnen meslektaşlarıyla dayanışma içinde olmaya kararlıdır" diye konuştu.
Sol Parti Federal Milletvekili Hüseyin Aydın "Alman politik hayatında güncel olmamasına rağmen, Almanya'da son günlerde basının da aşırı hassasiyetle gündeme getirdiği Ermeni sorunu tartışmalarının ve basında kampanya yürütenlerin de bununla Ermeni ve Türkler arasındaki dostluğa hizmet etmediğini anlamalarını umut ediyorum" derken, SPD Federal Milletvekili Lale Akgün "Türkler ve Ermeniler arasında önemli bir köprü kurucuyu yitirdik. Gazeteci Dink'in cesaretine, affetme yeteneğine ve köprü kurma becerisine her zaman hayran olmuştum. Onun çabalarının hedefi 'Bölünmek yerine barışmak'tı. Türkiye'de yaşama kararı nedeniyle barış için gösterdiği çabalar onun inanılırlığını gösteriyordu" ifadelerini kullandı.
Sol Parti Federal Milletvekili Hakkı Keskin "Ölümü, Türkiye ve barış süreci için büyük bir kayıptır. Tutumunu koruması ve izlediği yoldan şaşmaması nedeniyle geçmişte de çok kez iki taraftan da gelen bazı radikal milliyetçilerin düşmanca yaklaşımlarına maruz kalmıştır. Her insanın inancını ve düşüncelerini özgürce ifade edebilmesi ve bu görüşleri için uğraş vermesi, demokrasinin vazgeçilmez ilkesidir" dedi.
Yeşiller Avrupa Milletvekili Cem Özdemir, "Bu iğrenç saldırı, Türkiye'nin geçmişiyle ilgili tartışmalar ve barış için çabalayan herkes için ağır bir darbe oldu. Hrant Dink, Türkiye'de yaşayan bir Ermeni olarak, Türk demokrasi hareketinin aktif bir destekçisiydi. Türkiye'nin AB'ye yakınlaşmasını kendi geçmişiyle barışması için de bir şans olarak görüyordu. O ileriye bakmak istiyordu ve geçmişin geleceğin yolunu kapatmasını istemiyordu" diye açıklama yaptı.
SPD, Frankfurt Belediye Meclisi Üyesi Turgut Yüksel'se, "Onun öldürülmesi barışa, demokrasiye ve Türkiye mozaiğine bir darbedir. Öldürülmesinin nedeni de Türkiye'de gittikçe yaygınlaşan milliyetçiliğin yarattığı ve şovenizmin körüklediği hoşgörüsüz ortamdır" diye düşüncelerini ifade etti.
Eski SPD Avrupa Milletvekili Ozan Ceyhun "Belki de Türkler ve Ermeniler için ender yakalanabilecek şanslardan biriydi. Önyargılı Diaspora Lobisi' ne en güzel cevapları o vermekteydi. Onu vuranlar eğer bunu bir de 'millliyetçilik' adına yaptılarsa sanırım dünyanın en 'aşağılık' mertebesi olan 'kendi vatanlarına ihanet' suçunu işlediler" diye konuştu. (TK)