Serbest bırakıldıktan sonra medyaya bir açıklama yapan gazeteciler, meslektaşlarından kaçırma eylemleri nedeniyle Gazze'de ve bölgede habercilik yapmaktan vazgeçmemeleri istediler. Centanni ve Wiig, burada yaşananların dünyaya duyurulması gerektiğini söylediler.
Gazetecileri kaçırdığını açıklayan "Kutsal Cihat Tugayları" adlı yeni bir örgüt, 72 saat içinde ABD'nin elinde bulunan tüm Müslümanların serbest bırakılmasını talep etmişti.
Video bandında iki gazeteci, Müslüman olduklarını açıkladılarsa da, serbest bırakıldıktan sonra konuya değinen haberciler, İslam'a büyük saygıları olduğunu söyleyerek silah zoruyla bu açıklamayı yaptıklarını, dinlerini değiştirmeye niyetleri olmadığını söylediler.
RSF'den İsrail'e kınama
Son bir yıl içinde Filistin topraklarında 10 gazetecinin kaçırıldığını hatırlatan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, habercilerin serbest bırakılmasını "büyük teselli" ile karşıladıklarını bildirdi.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) adlı uluslararası basın özgürlüğü örgütü de, iki gazetecinin serbest bırakılmasından memnun olduklarını bildirdi. Örgüt, kameraman Wiig'in gazeteci eşinin girişimleri Filistinli yetkililere teşekkür ettiğini de açıkladı.
Diğer yandan RSF, basın araçlarına İsrail askerlerinin ateş açmasını ise "Bu ilk değil" diyerek protesto etti.
Filistinli yetkililerden rehin almalara karşı önlem geliştirmesini talep eden RSF, medya temsilcilerine ait araçları hedef alan İsrail Ordusu'ndan soruşturma istedi.
İsrail Ordusu, Gazze Şeridi'nde İsrail operasyonlarını izleyen Reuters Ajansı'na ait bir aracı, dün sabah iki füze ile hedef aldı. Saldırı, yerel bir İnternet sitesine çalışan Sabbah Hmaida'nın ve Ajans kameramanı Fadel Shana'nın yaralanmasına yol açtı. İki gazeteci, üzerinde ve yanlarında Reuters Ajansı'na ait olduğu açıkça yazan bir araçta bulunuyorlardı.
İsrail gazeteci vuruyor, soruşturmuyor
AP Ajansı'na açıklama yapan İsrailli yetkililer, gazetecilere bilerek ateş açmadıklarını belirterek, eleştirilere "onlar da saldırı mahallinde bulunmasalardı" şeklinde bir yanıt verdiler.
İsrail Ordusu'nun bir sözcüsü, aracın üzerinde medyaya ait olduğunu bildiren bir ibare bulunmadığını bile savundu: "En azından biz bir işaret görmedik!"
Daha önce birçok vesileyle İsrail Ordusu'nu gazetecileri hedef almakla suçlayan RSF, en son 26 Temmuz'da bir İsrail tankından açılan ateşle Filistinli gazeteci İbrahim Atla'nın ağır yaralandığı saldırıyı hatırlattı.
RSF, "İsrail Ordusu'na bu tür olayları araştırırken soruşturma ekibine insan hakları örgütleri ve ilgili medya kuruluşlarından temsilciler dahil etmesini öneriyoruz" dedi.
RSF, İsrail-Filistin çatışmasını izlerken 60'dan fazla gazetecinin 2000 yılından beri kurşunların hedefi olduğunu açıkladı. Bu saldırının çok büyük bir kısmına İsrail Ordusu'nun yol açtığını bildiren RSF, "Bu ihlallerin nedenleri hiçbir zaman tam olarak ortaya çıkarılmadı. Sorumluları da cezalandırılmadı" dedi. (EÖ/KÖ)