* Gelişmiş ülkelerde pratisyen-aile hekimleri bile direkt fizyoterapistlerle çalışma hakkına sahipken; Türkiye'de Fizik Tedavi Doktorları, fizyoterapistlerin diğer uzmanlık alanındaki doktorlarla çalışmalarını engelliyor. Bu, fizyoterapistlerin mesleki çalışma haklarının ellerinden alınmasıdır.
* Kız çocuklarını aşk mektupları yazar diye okula göndermeyen , okuma yazma öğrenmelerine karşı olan zihniyetin aynısı bir zihniyetle "fizyoterapistlerin mesleklerini yapmalarını önleyelim, yoksa bunlar ileride doktorluk yaparlar" görüşünü ortaya atan fizik tedavi doktorları, topluma nasıl zarar verdiklerinin farkındalar mı? Yoksa kişisel çıkarlarını kamu çıkarlarının önünde mi tutuyorlar?
* Devlet, serebral paralizili çocukların özel eğitim ve fizyoterapi programlarını ödemediği dönemde; bu konuyu gündeme getirmeyen fizik tedavi doktorları, ödemeler yapılmaya başlandıktan sonra neden bu konuya sahip çıkmaya başladılar? Ödemelerden önce bu konuda çalışanlar fizyoterapistlerdi ve neden fizyoterapistlerin bu işi yapamayacaklarını devlet ödemeleri yapmadan önce söylemiyorlardı ve engellemek için herhangi bir girişimde bulunmadılar?
* Fizik Tedavi uzmanlığı, fizyoterapistlik mesleğinden önce Türkiye'de vardı. Neden fizyoterapistler mezun olmadan önce Fizik Tedavi Doktorları rehabilitasyon alanında çalışma yerine elektriksel fizik tedavi ajanları ile çalışmayı tercih ediyorlardı? Neden Fizik Tedavi Doktorları hasta tedavisinde bu elektriksel ajanları hizmetli kadrosundaki kişilere yaptırmada sakınca görmüyorlardı ve hala görmüyorlar?
* Fizyoterapistler mezun olduktan sonra Türkiyede Özürlüler ve Rehabilitasyon kavramı gündeme geldi.
* Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de fizyoterapistler meslek grubu ayırmadan (değişik alanlarda uzmanlık yapmış hekimler, öğretmenler, mühendisler, vb) herkesle iş birliği içinde çalışmaktalar ve her grupta özürlüye hizmet vermektedirler.
* Avrupa birliği ülkelerinde ve dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde fizyoterapistlik doktorlarla iş birliği içinde çalışan bir meslek grubudur. Önemle bir daha vurgulamak gerekiyor ki fizyoterapistler doktorların yardımcısı değildirler. Fizyoterapistler doktorlarla iş birliği içinde çalışan bağımsız kişilerdir.
* Fizyoterapist hekim tarafından tanı konmuş, sağlık kontrolünden geçen kişileri rehabilitasyon programına alır, bu program içinde gerekirse mimarından mühendisine, öğretmeninden çocuk gelişim uzmanına kadar değişik meslek grupları ile de ortak çalışır.
* Fizyoterapist özürlülerle özürlü olur, onları tekrardan yaşama ve topluma kazandırır. Rehabilitasyonda en önemli kavramlardan biri öğretmektir bir diğeri ise adaptasyondur. Bu iki konuda eğitim, mimarlık ve mühendislik alanına, tıp alanından çok daha yakındır. Bu nedenle fizyoterapistlik mesleğini sadece tıp alanı içinde düşünmek ve sınırlamak çok yanlıştır.
* Böyle bir tutum, aynı zamanda özürlü kişilerin rehabilitasyonunun da tam olarak ne anlama geldiğini bilmemeyi gösterir.
* Fizik Tedavi Doktorları fizyoterapistlerle çalışma iş birliğini sadece kendi tekellerine almaya çalışmaktan vazgeçmelidirler. Aksi takdirde ne fizyoterapistler, ne özürlüler, ne özürlü aileleri ve ne de diğer meslek grupları buna göz yummayacaktır.